Ovulasyon İndüksiyonu, Yumurtalık Takibi ve Aşılama Rehberi
Ovulasyon İndüksiyonu, Yumurta Takibi ve Aşılama (IUI): Kısırlıkta Etkin Tedavi Yöntemleri
Foliküler İzlem, hormon takibi ve aşılama İle İnfertiliteye yönelik güncel tedaviler
Kadınlarda kısırlık (infertilite), bir yıl düzenli korunmasız cinsel ilişkide gebelik gerçekleşmemesi olarak tanımlanır.
Genel infertilite oranı %15 dolayındadır ve kısırlık nedenlerinin yaklaşık %21’i ovulasyon bozukluklarından kaynaklanır.
İnfertil çiftlerde İlk basamak değerlendirme;
- Yumurtalık rezervi (FSH, AMH, antral folikül sayısı),
- Rahim ve tüp görüntülemesi,
- Tiroit ve prolaktin düzeyleri,
- PCOS araştırması ve
- Semen analizi içerir.
Foliküler monitörizasyon (yumurtalık takibi);
Foliküler monitörizasyon (yumurtalık takibi), ultrason ile büyüyen foliküllerin takip edilmesi ve endometrium kalınlığının ölçülmesi işlemidir. Bu sayede çatlatma iğnesinin zamanı belirlenir ve gebelik şansı artırılır.
İnfertilitede ‘aşılama’ (inseminasyon) terimi, yalnızca hazırlanmış spermin rahim içine enjekte edildiği ‘intrauterin inseminasyon (IUI)’ işlemini ifade eder. Embriyonun rahme transferi ise tüp bebek (IVF/ICSI) tedavisinin bir aşamasıdır ve aşılama kapsamına girmez.
Ovulasyon İndüksiyonu ve Yöntemleri
Ovulasyon indüksiyonu, doğal yolla yumurtlamayan veya az yumurtlayan kadınlarda yumurtlamayı sağlamak için uygulanan ilaçlı tedavi protokolleridir. En çok PCOS (polikistik over sendromu) hastalarında kullanılır, çünkü PCOS’lu infertil hastalar ovulasyon gerçekleştirmekte zorlanır. İlk basamakta klomifen sitrat veya letrozol gibi ilaçlar reçete edilebilir. Gerekirse kontrollü ovarian stimulasyon için gonadotropin hormon enjeksiyonları da verilebilir.
PCOS’ta ovülasyon indüksiyonu, öncelikle ilaçlarla ve gerektiğinde IUI (aşılama) ile kombine edilerek uygulanır. 3-6 siklus başarısız IUI denemesi sonrasında ise tüp bebek (IVF/ICSI) tedavisine geçilir.
Uzun süreli indüksiyon tedavilerinde kümülatif gebelik oranları yüksektir; örneğin PCOS’lu hastalarda 2 yıl boyunca zamanlı ilişki + ovülasyon indüksiyon ile %71–78 canlı doğum oranları bildirilmiştir. Ancak çoklu folikül gelişimi nedeniyle çoğul gebelik riski ve tedavi süresince fiziksel/psikolojik yük artışı gözlenebilir. İlaç dozu ve tipine göre yan etkiler (sıcak basması, ince endometrium, OHSS riski) değişir, bu yüzden uzman gözetiminde kontrollü uygulama gerekir.
Klomifen, Letrozol ve Gonadotropinler
Hangi İlaçlar Kullanılır?
- Clomiphene sitrat
- Letrozole (aromatöz inhibitörü olarak önerilen tedavilerde birinci seçenek)
- Gonadotropin enjeksiyonları
Klomifen sitrat uzun yıllardır birinci basamak ovulasyon indüksiyon ilacı olarak kullanılır.
Son araştırmalar Klomifen yerine Letrozol’ün özellikle 5–10 mg şeklinde kullanımının da yüksek ovülasyon ve gebelik oranları sağladığını göstermiştir.
Gonadotropinler (FSH/LH içeren hormonlar) ise ikinci basamak tedavi olup, çoklu folikül gelişimi istenirse tercih edilir. İlaç seçimi hastanın yaşı, BMI’si, PCOS varlığı, over rezervi ve önceki tedavi yanıtına göre kişiselleştirilir. Tedavi sırasında düzenli ultrason takibi ve hormon ölçümleri ile bir veya birkaç folikülün uygun boyuta erişimi beklenir. Genellikle antral folikül çapı 18–22 mm’ye ulaştığında çatlatma iğnesi (hCG veya GnRH analogları) yapılarak yumurtlama tetiklenir.
Ovulasyon İzleme ve Riskler
İndüksiyon tedavisinde çiftin haftalık veya gün aşımı takibi, hormon seviyeleri (estradiol, LH) ve ultrason grafilerle yapılır. Amaç tek folikül büyümesi olsa da bazen ikiz veya üçüz gibi embriyo riski yani çoğul gebelik olur.
Ayrıca stimülasyon başarısız olabilir, erken ovülasyon veya over hiperstimülasyon sendromu gelişebilir. Gonadotropin gibi ilaçlarla bu risk daha da artar.
Tüm bu süreç, kadın üzerinde anksiyete yaratabilir; bu yüzden hastalar ilaca yanıt, yan etki ve başarı beklentileri hakkında bilgilendirilir.
Yumurtalık (Folikül) Takibi ve Rezerv Değerlendirmesi
Modern infertilite yönetiminde yumurtalık takibi (foliküler monitörizasyon) ultrasonografi ile yapılır. Adet döngüsünün erken döneminde (2–4. günler) transvajinal ultrasonla antral folikül sayımı (AFC) belirlenir.
Antral folikül sayısı, 2–10 mm çapındaki foliküllerin toplamıdır ve yumurtalık rezervini gösterir.
Aynı zamanda AMH (Anti-Müllerian Hormon) düzeyi ile de yumurtalık rezervi tahmin edilir; düşük AMH düşük rezervi işaret eder.
Düzenli folikül takibiyle foliküllerin günlük büyüme hızı (~1– 3 mm/gün) izlenir.
Hasta takiplerinde, folikül boyutu yaklaşık 10 mm’yi geçtiğinde, büyüme hızlanır ve folikül olgunlaşma sürecine girer, 18–24 mm aralığında ise doğal yollarla yumurtlama gerçekleşir.
Ultrason ile İzleme:
- Kadının yumurtalık ve rahim yapısı ultrasonla baştan aşağı incelenir (fibroid, polip,yumurtalık kisti, tüplerde bozulma gibi patolojiler olup olmadığı değerlendirilir).
- Ovulasyon indüksiyonunda vajinal ultrasonda foliküller izlenir; büyüyen foliküller ve endometrium kalınlığı ölçülür.
- Normal foliküler fazda endometriumun üç katmanlı (trilaminar) görüntüsü görülür ve çatlatma öncesi 10–12 mm civarında kalınlaşır.
- İnseminasyon (IUI) veya IVF döngülerinde çatlatma zamanlaması ultrason rehberliğindedir.
- Gerektiğinde hiperstimülasyon riskine karşı östrojen düzeyi ve hastanın yanıtı yakından takip edilir.
Hormon Testleri:
- Adet başında FSH, LH, östradiol, prolaktin, tiroid gibi hormonlar ölçülür.
- Ayrıca yumurtalık rezervinin indikatörü olarak AMH testi yapılır.
- Bu ölçümler, döllenmeye uygun embriyo gelişimini ve tedavi planını belirlemeye yardımcı olur.
- Düşük rezerv durumunda protokol değiştirilebilir.
- Kısırlık incelemesinin tümünde PCOS’un varlığı teşhis edilmeli, bu sendrom hormonal ovulasyon bozukluğu ile karakterizedir.
İnfertilite Nedenleri ve Aşılama Tedavisi
İnfertilitede ‘aşılama’ (inseminasyon) terimi, genellikle hazırlanmış spermin rahim içine enjekte edildiği ‘intrauterin inseminasyon (IUI)’ işlemini ifade eder.
Embriyonun rahme transferi ise tüp bebek (IVF) tedavisinin bir aşamasıdır ve aşılama olarak adlandırılmaz. İntrauterin inseminasyon (IUI) kolay uygulanabilir ilk basamak tedavi seçeneklerindendir.
Araştırmalar IUI’ın, açıklanamayan infertilite, hafif erkek faktörü, servikal faktör, hipogonadotrofik hipogonadizm gibi durumlarda ilk basamak tedavi olarak kullanılabileceğini göstermektedir.
IUI başarısı için hastanın yaşı, infertilite süresi, endometrium kalınlığı, over rezervi ve sperm hareketliliği gibi faktörler belirleyicidir. Örneğin IUI öncesi endometrial kalınlığı 8–10 mm civarında olmalı, sperm numunesi hazırlanmış (wash) en iyi motilitede olmalıdır. Başarı oranı çift başına %10–20 arasındadır; birkaç siklus denenebilir.
Aşılama Kimlere Uygundur?
- Tüpler açık ise
- Yumurtlama indüksiyonu yapılabiliyorsa
- Sperm sayısı ve hareketliliği belirli sınırların üzerindeyse
Başarıyı Artıran Faktörler
- 20–35 yaş aralığı
- Düzenli yumurtlama varlığı
- Sağlıklı kilo aralığı
- Sigara ve alkol kullanımından kaçınma
- Tiroit ve prolaktin düzeylerinin normal olması
Tüp Bebek (IVF/ICSI)
Ovulasyon indüksiyonu ve IUI’a yanıt alınamazsa tüp bebek yöntemleri düşünülür. Kontrollü ovarian stimulasyonda elde edilen embriyolar, rahim içine transfer edilerek gebelik şansı yüksek tutulmaya çalışılır. IVF uygulamalarında yaş ve ovaryan rezerv çok önemlidir. IUI ile IVF seçiminde gebelik şansı, maliyet, hasta tercihleri göz önüne alınır.
Hangi Durumlarda Cerrahi Gerekebilir?
- Endometriozis
- Polip – myom varlığı
- Tübal tıkanıklık
- Yumurtalık kisti

Jinekolojik Koşullar ve İnfertilite
- Polikistik over sendromu (PCOS) infertiliteye yol açan en yaygın durumdur; bu kadınlarda düzenli ovulasyon olmadığından indüksiyon ile ovulasyon sağlanır. PubMed ve ScienceDirect’te yayımlanan güncel klinik araştırmalar, kontrollü yumurtlama tedavilerinin gebelik oranlarını belirgin artırdığını göstermektedir. Özellikle PCOS hastalarında, yaşam tarzı düzenlemesi ile kombine edildiğinde başarı oranları daha yüksektir.
- Endometriozis de infertilitenin önemli bir nedenidir; endometrial doku rahim dışında yayıldığında pelvik inflamasyon yaparak tüplerde yapışıklık ve yumurtlama bozukluklarına neden olabilir.
- Rahim içi miyomlar (leiomyomlar) infertilitede rol oynar; özellikle submukozal miyomlar tüp-rahim bütünlüğünü bozarak embriyo yerleşmesini zorlaştırır.
- Endometriozis, adenomyozis, PCOS ve miyomlar gibi jinekolojik hastalıklar, infertiliteye yol açan ortak inflamatuar ve hormonal patolojik mekanizmalara sahiptir. Bu durumlar tek başına ya da birlikte infertiliteye neden olabilmekte ve obstetrik komplikasyon riskini artırmaktadır. Bu nedenle infertilite tanısı alan kadınlarda bu hastalıklar da araştırılır ve gerekirse cerrahi veya medikal tedavi planlanır. Örneğin tüp bağlantısının cerrahi olarak açılması, endometrioma kisti çıkarılması veya hormonal ovulasyon indüksiyonu infertilite tedavisine eşlik edebilir.
Tedavi Sürecinde Psikolojik Destek
Bilimsel çalışmalar, infertilite tedavi sürecinde psikolojik desteğin başarı ve hasta uyumunu yükselttiğini göstermektedir. Bu süreçte stres yönetimi, yeterli uyku ve düzenli egzersiz önemlidir.
Op. Dr. Mesut Bayraktar tarafından hazırlanan bu rehber, kısırlıkta ovulasyon indüksiyonu, yumurtalık takibi ve aşılama yöntemlerinin güncel yaklaşımlarını bilimsel kaynaklarla özetlemektedir. Kadınlar için güvenilir infertilite tedavi seçenekleri ve jinekolojik değerlendirme stratejileri sunmaktadır.
Erken değerlendirme ve doğru yönlendirme, gebelik şansını artırır.
Muğla
Kadın
Geleceğiniz Sizin ElinizdeOvulasyon İndüksiyonu, Yumurtalık Takibi ve Aşılama Rehberi
Doğum
Muğla Kadın Doğum
Ovulasyon İndüksiyonu, Yumurtalık Takibi ve Aşılama Rehberi
Gebelikte Tasarruf (Kısıntı) Olmaz.
Gizemli Sır: Asemptomatik Vajinal Akıntı Rahi̇m & Vaji̇nal Kanamalar Neden Beklemekle İyi̇leşmi̇yor ? Muğla Kürtaj Pillar Content Ayrıntılı Ultrason Rahim İltihabı Vajinal Akıntı Menopoz nedir? Gebelikte – Hamilelikte Kanama Ortaca Kadın Doğum Dalaman Kadın Doğum Köyceğiz Kadın Doğum















![PREMATÜR MENAPOZ
Geçmişte Geçirilen Vira] Bir Enfeksiyona & Viral Parçalara Bağlı Olabilir.
KUŞ Gribi
MERS Gribi
SARS Gribi
DOMUZ Gribi
COVlD-19 Gribi
Yumurtalık İltihabı
OOFORİTİS
PREMATÜR MENAPOZ
sos](https://telegra.ph/file/3eb956d01ac47123c669d.png)
































