WhatsApp Search
Muğla kadın doğum doktor Mesut Bayraktar side header logo 165x165px
Kadın Hastalığını Yok Saymak, İnkar Etmek Sadece Size Zarar Vermez !
Sizi Hasta Eden Durum; Atfetmediğin, Konduramadığın Jinekolojik Hastalık Olabilir. Çözümü Bahaneler Engeller.
Bu bahaneler ve engellerin çözümünü bulmanız önemlidir. Eğer belirtileri yok sayar veya ciddiyetini inkar ederseniz, hastalığınız ilerleyebilir ve daha büyük sorunlara yol açabilir. Cesaretli olmalı, kendinizi önemsemeli ve bu önemli konuda eğitmeli ve bilinçlenmelisiniz. Kendinizi sağlıklı bir yaşama hak kazanan bir kadın olarak görmeli ve jinekolojik sağlığınızı koruma yolunda adımlar atmalısınız. En iyi çözüm, bu konuda uzman bir doktora başvurmak ve gerektiğinde testler yaptırmak olacaktır. Unutmayın, sağlıklı bir vücut için bahanelere değil, çözümlere odaklanmanız gereklidir.

Gerson Tedavisi – Şelasyon – Otofaji Mitofaji

Max Gerson tedavisi özünde şelasyon tedavisidir, mitofaji ve otofaji uyarılır. Antioksidan ağırlığı fazladır. Radikal beslenmeler ve lavmanlar mevcut.
Doktor Mugla Kadın Dogum Mesut Bayraktar Kadin Hastaysa Evde Huzur Yoktur

Gerson Tedavisi – Şelasyon – Otofaji Mitofaji

Gerson Tedavisi – Şelasyon – Otofaji Mitofaji 331 331 Muğla Kadın Doğum Doktor Mesut Bayraktar
Doktor Mugla Kadın Dogum Mesut Bayraktar Kadin Hastaysa Evde Huzur Yoktur

Şelasyon Nedir

“Şelasyon” terimi, Yunanca “chelos” kelimesinden türetilmiştir. “Chelos”, kelimenin tam anlamıyla “pençe“, “çengel” anlamına gelir. Bu terim, şelasyonun temel prensibini açıklar, çünkü şelasyon işlemi, zararlı metalleri , molekülleri vücutta yakalayan, bunları kapsayan yapı oluşturarak maddelerin atılmasını sağlar. Dolayısıyla, “şelasyon” terimi, “pençeleyerek bağlama“, “çengelleyerek yakalama” anlamını taşır.

Şelasyon, vücutta birikmiş ağır metalleri, zararlı maddeleri çıkarmada kullanılan tedavi yöntemidir.

İşlem genellikle şelasyon ajanı tarafından yapılan ilaçlar, besin takviyeleri kullanılarak gerçekleştirilir. Şelasyon tedavisi, genellikle damar yolundan, ağız yoluyla alınan şelasyon ajanının vücuda verilmesiyle yapılır. Vücuttaki zararlı maddelerle birleşerek kolay atılmasını sağlar. Şelasyon tedavisi, ağır metal zehirlenmesi, kalp-damar hastalıkları, bazı sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılabilir.

Bağırsak yoluyla yani oral alımla şelasyon, ilaçlar, metal iyonları (beslenmede ‘mineraller’ şeklinde bilinir) arasındaki çok sayıda etkileşim nedeniyle gerçekleşir.

Örneğin, tetrasiklin (doksisiklin), kinolon ailelerinin antibiyotik ilaçları Fe+2, Ca+2, Mg+2 iyonlarının şelatörleridir, şelatörler alındığında hücre içi Fe+2, Ca+2, Mg+2 iyonları azalır. Özellikle Ca+2 yolaklarıyla giden otoimmün hastalıklarda şelatör antibiyotiklerin seçilmesi tedavide fayda sağlayabilir. Şelatör ilaçlar kullanırken Fe+2, Ca+2, Mg+2 alınması antibiyotik amaçlı kullanımın etkinliğini de azaltabilir.

Şelasyon tedavisi çok dikkatli tıbbi gözetim altında uygulanır.

Riskler arasında zayıf şelatör ajanlar kullanılarak cıva, başka metallerin beyin, vücudun diğer bölgeleri üzerinden mobilize edilmesi uzaklaştırılma öncesinde metallerle bağlarının çözülmesiyle mevcut hasarın kötüleşmesi yer alır. Mobilizasyonu önlemede, bazı şelasyon uygulayıcıları, selenyum başta olmak üzere güçlü şelatörleri uzun süre boyunca düşük dozlarda kullanır.

Şelasyon tedavisi, klinik toksikolojide uzun geçmişe sahiptir, bazı özel tıbbi tedavilerde hala kullanılmaktadır, ancak çeşitli doğuştan gelen riskler nedeniyle çok dikkatli tıbbi gözetim altında uygulanır.

Riskler arasında zayıf şelatör ajanlar kullanılarak cıva, başka metallerin beyin, vücudun diğer bölgeleri üzerinden mobilize edilmesi, uzaklaştırılma öncesinde metallerle bağlarının çözülmesiyle mevcut hasarın kötüleşmesi yer alır. Mobilizasyonu önlemede, bazı şelasyon uygulayıcıları, selenyum başta olmak üzere güçlü şelatörleri uzun süre boyunca düşük dozlarda kullanır.

yaygın kullanılan medikal şelatörler

EDTA (Etilendiamintetraasetik Asit):

Ağır metallerin (örneğin kurşun, civa, kadmiyum) vücuttan atılmasını sağlayan yaygın şelatör. Aynı zamanda kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde de kullanılabilir.

DMPS (2,3-Dimerkaptopropan-1-sülfonik Asit):

Özellikle cıva zehirlenmesinin tedavisinde kullanılan şelatör.

DMSA (Dimercaptosüksinik Asit):

Kurşun, civa , … ağır metallerin vücuttan atılmasında etkili şelatör. Özellikle çocuklarda kurşun zehirlenmesinin tedavisinde kullanılır.

Penicillamine:

Bakır, kurşun zehirlenmeleri tedavisinde kullanılan şelatör.

Deferoksamin:

Demir birikimini azaltmak, aşırı demir yüklemesinin (hemokromatozis) tedavisinde kullanılan şelatör.

Selenyum

Glutatyon:

Karaciğerdeki detoksifikasyon süreçlerini destekleyen, toksinlerin uzaklaştırılmasına yardımcı önemli antioksidandır.

N-asetil sistein (NAC):

Karaciğerde glutatyon üretimini artıran bileşik NAC, toksinlerin atılımında rol oynar.

Silymarin:

Süt Thistle bitkisinden elde edilen özüt silymarin, karaciğerin detoksifikasyon süreçlerini destekler, karaciğer hücrelerini korur.

Curcumin (Zerdeçal):

Anti-enflamatuar – antioksidan özelliklere sahip curcumin, karaciğerde detoksifikasyonu destekler, iltihaplanmayı azaltır.

Alfa-lipoik asit:

Antioksidan özellikli alfa-lipoik asit, karaciğerde detoksifikasyon süreçlerine katkıda bulunur, toksinlerin atılımını destekler.

Kükürt:

Kükürt, karaciğerdeki detoksifikasyon süreçlerinde önemli rol oynayan mineraldir. Sarımsak, soğan, lahana, … kükürtlü sebzeler ve MSM (Metil Sülfonil Metan) mineralin kaynakları arasında yer alır.

Gerson tedavisi özünde total mineral değişiminin olduğu otofaji & mitofajidir. Tonlarla ifade edilen meyve – sebzelerin tüketimiyle sadece tümör dokuları erimiyor, tüm elektropozitif + elektronegatif iyonların değişimi de sağlanıyor. Tüm bedeni ilgilendiren otofaji – mitofaji provake ediliyor.

Zaman içerisinde şelasyon tedavilerini geliştireceğim.

Bu tedavinin alt başlıklarından biri Gerson Tedavisini İnceleyelim

Neden max Gerson’a Önem verdim ?

Çünkü insanlığı radikal şekilde ileriye taşıyan olaylar; daima bireysel çabalardan kaynaklanmıştır. Ekip, üniversite vb. çalışmayla insanlık nadiren ilerilere gitmiştir.

  • Edison bireysel çalıştı, ömrünü laboratuvarda geçirdi
  • Tesla aynı şekilde.
  • Robert Koch , ….
  • İnsanlık, medeniyet hep kendini bilime adamış kişilerin emekleriyle yükseltti.
Max Gerson yaklaşık 25 yıl tecrübe biriktirdi. Tecrübelerini kitaba aktardı.
  • Fakat Amerika tıbbi rekabetin vahşi şekilde olduğu, yanlış bile olsa güçlünün baskın kalarak devam edebildiği ülkedir.
  • Max Gersonun zengin hekim olmaması, maddi zorluklar çekmiş olması, maddi yetersizliğinin dönemin baskın tıp ekolleri tarafından sindirmek – görüşü yok etmek amacıyla (+ dev şirketlerde var) kullandıklarını sezinledim, düşündüm.
  • Teorisinde kahvenin olması, kahvenin yüzyıllardır gıda besini kullanılması, bunun anal yolla uygulanması herkese itici geldi, itibarsızlaştırıldı.
Kahve lavmanları dışında Potasyum, Sodyuma bakış açısı muhteşemdir. Çünkü kendi mesleki tecrübelerimde sodyumu azaltarak tedavi ettiğim hastaların hızlı, rahat, ”yan etkisiz” tedavi aldıklarını görüyordum ama anlamlandıramıyordum.
  • Çünkü modern tıp eğitimi almıştım, NaCl e bakış açım çok masum idi.
  • 1000 cc distile su içinde 9 gram NaCl = Serum Fizyolojikti !
  • Fizyolojiye en uygundu!
  • Evet! , Gerson Haklıydı !
  • Na+ fizyolojik değildi, hiç masum değildi ! … ~ 64 yıl sonra Max Gerson geçmişten gelerek, beni aydınlattı.
Şahsen kitabı; birden fazla hekim yazmış ise o bilgilere itibar etmemeye özen gösteriyorum, taraf tutma , yanlışı savunma çok fazla olmaktadır. Eğer kitabı sadece 1 hekim , uzun yılların tecrübesini katarak yazmış ise kitapta;
  • Görmediklerim,
  • Bilmediklerim
  • Anlamadıklarım, … göz önüne seriliyor, beni geliştiriyordu. İşte bundan dolayı Max Gerson’u seçtim. Ufkumu genişletti …
  • Max Gerson’un görmediklerini, hatalarını tarttım, tartıştım.

Gerson Tedavisiyle Geri Dönülebilen Bazı Kanser Dışı Hastalıklar :

Gerson;
Hastalığın başlangıcı; metabolik bozukluktur, şeklinde belirtmiştir, sonra tedavisinin şu hastalıklara iyi geldiğini yazmıştır.

(1) Neredeyse tüm türlerde bağımlılıklar,
(2) Ateroskleroz,
(3) Kronik yorgunluk sendromu,
(4) Reversible kolostomi,
(5) Tip 1 diyabet , tip 2 diyabet
(6) Çeşitli genetik bozukluklar (Gerson tedavileri genetik hastalıklarda etkisizdir)
(7) Amfizem,
(8) Kalp damar hastalığı,
(9) Hepatit A, B , C,
(10) Böbrek hastalığı,
(11) Ağır metal toksisitesi,
(12) Multipl skleroz,
(13) Osteoartrit,
(14) Osteoporoz,
(15) Steroid tedavisi,
(16) Sistemik lupus eritematozus,
(17) Romatoid artrit
(18) Ülseratif kolit.

Gerson tedavilerinde 1 - 2 kg değil, tonlarca sebze meyve tüketilmektedir.
Gerson tedavilerinde 1 – 2 kg değil, tonlarca sebze meyve tüketilmektedir.

Bu hastalıkların detaylarında fazla okuma 1 2 3

Max Gerson Kimdir ?

1881 tarihinde Almanya’da Yahudi ailede doğmuş Amerikalı doktordur. 1907 yılında Freiburg Üniversitesi Tıp fakültesini tamamladıktan kısa süre sonra, Gerson şiddetli migren baş ağrıları yaşamaya başladı.
  • Sadece 25 yaşındaydı, ancak iki – üç gün boyunca karanlık odada ağrıyla yatmak zorunda kalıyordu.
  • Doktorların buna çareleri yoktu.
Max Gerson, İtalya’da bir kadının diyetini değiştirdiğini, migrenlerinin azaldığını okudu.
Bu ona fikir verdi, diyetiyle oynamaya başladı.
  • Basit hipotez kurdu: Eğer faydalı değişiklik yaparsa, migrenlerin şiddeti sıklığı azalırdı; eğer hata yaparsa, 20 dakikada migren başlardı.
  • İlk süt diyetini denedi, ancak işe yaramadı.
  • Sonra tüm sütü bıraktı, biraz yardımcı oldu.
  • Sonra sadece elma yemeyi denedi – çiğ, pişmiş, fırınlanmış; çok yardımcı oldu.
  • Yavaşça başka şeyleri ekledi, sonunda migrenlerini tamamen ortadan kaldırdı.
Bu nedenle, migren hastalarına diyetinden bahsetti. Hastalar uygulama sonuçlarıyla geri döndüklerinde, migrenlerinin kaybolduğunu söylediler.
  • Ancak migren hastalarından biri lupusunun (lupus vulgaris – cilt veremi) de ortadan kaldırdığını söyledi.
  • Gerson, adamın lupus olmadığını düşündü çünkü cilt veremi tedavi edilemezdi, ancak hasta ona tıbbi kayıtlarını gösterdi, Tarih 1922’ydi
  • Max, başka lupus hastalarını tedavi etti, bunlarında hastalıkları ortadan kalktı. Ancak hastalar, ek sağlık sorunlarının da kaybolduğu söylemeye başladılar. Oluşturduğu dikkatli diyet programı, astım, alerjilerin yanı sıra, bağırsak, karaciğer, pankreas hastalıkları, verem, romatizma, kalp hastalıkları, cilt sorunları gibi birçok hastalığın tedavisinde başarılı oldu. En çarpıcı başarılarından bazıları karaciğer – safra kesesi hastalıklarının tedavisinde elde edildi.
  • Bu dönemde, Dr. Gerson, tüm geleneksel tedavilere yanıt vermeyen akciğer verem hastalığına sahip Nobel ödülü sahibi Dr. Albert Schweitzer’ın eşini – kızlarını iyileştirerek Schweitzer’ın dostluğunu kazandı. Dr. Schweitzer kendisi, ileri derecede şeker hastalığıyla depresyon, yorgunlukla Gerson’a 75 yaşında başvurdu. Beş hafta süresinde Dr. Schweitzer insülin dozunu yarıya indirmiş, on haftada tamamen insülin kullanmayı bırakmıştı. Dr. Schweitzer, “Onu tıbbın tarihindeki en önemli tıp dehalarından görüyorum” demiştir.
51 yaşındaki Gerson’a Alman Tıp Derneği’nin toplantısında bulgularını sunması amacıyla randevu verildi. Sonunda dünyanın insanları kurtarmak amacıyla yaptığı çalışmaları öğrenme fırsatı olacaktı. 1 Nisan 1933’te, Berlin’e giderken tren istasyonunda durdu, Hitler’in SS birlikleri içeri girdi.

Genç, tecrübesiz SS subayı Gerson’a nereye gittiğini sorduğunda, Gerson herhangi tehlike olduğunu bilmeden heyecanla röntgenleri gösterdi, çalışmaları hakkında konuştu. Etkilenen genç adam Gerson’un başarılı olmasını dilediğini söyledi, “Bir Yahudi misiniz?” sorusunu sormayı unuttu, Gerson’un hemen arkasındaki adama geçti.

İlk kez, Gerson, askerlerin trendeki her yolcuya sorduğu soruyu duydu: “Bir Yahudi misiniz?” Hemen Max, korkunç tehlikeyi sezdi. Max pencereden izlerken, bir Yahudi genç adamın dışarı çıkarıldığını, vurulduğunu gördü. Nazi toplama kamplarında 6.000.000 Yahudi’yi imha etmek amacıyla yapılan ilk büyük ölçekli eylemi görmüştü.

Tren yola devam ettikçe Max tamamen planlarını değiştirdi. Berlin’de inmek yerine Viyana, Avusturya’ya kadar trene devam etti. Oradan eşini arayarak hemen üç kızıyla birlikte gelmesini söyledi, onlar da geldi. Ayrıca bütün kardeşleri, kız kardeşleri, akrabalarıyla iletişim kurdu, ayrılmaları için para gönderme teklifinde bulundu. Ancak akrabaları endişelerine gülüştüler. Evleri, işleri vardı, Hitler’den korkacak hiçbir şey yoktu. Tüm akrabaları (15 kişi çocuklarıyla) hayatını kaybetti. Viyana’dan sonra Gerson, Paris’e gitti. 1936’da Amerika’ya göç etti, İngilizce öğrenmek amacıyla okula gitti.

1938 yılında Dr. Gerson Amerikan Tıp Sınavlarını geçti, New York eyaletinde Pratisyen Hekim lisansını aldı. Yirmi yıl boyunca, tüm geleneksel tedavilere yanıt vermeyen yüzlerce kanser hastasını tedavi etti. 1958 yılında, otuz yıl süren klinik deneylerin ardından, Max Gerson 50 Vakadan Sonuçlar adlı kanser tedavisi kitabını yayımladı.

  • Bu tıbbi monografi, büyük doktor tarafından geliştirilen teorileri, tedavi yöntemlerini, elde edilen sonuçları detaylı şekilde açıklar.
Gerson, 1959 yılında 76 yaşında hayatını zatüre nedeniyle kaybetti. Bütünsel – Holistik Tedavi yaklaşımlarına sahip hekimler bu dönemlerde ölmeleri nedeniyle, ölümlerin birer cinayet olacağı üzerinde tartışmalar bitmemiştir. Gersonun ciddi hastalıkları tedavi etmesine rağmen zatüre nedeniyle öldüğünü kabül etmektense, cinayete kurban gittiğini ( çünkü tedavileri büyük şirketlerin karlılığına tehdit idi) kabül etmek en mantıklısıdır. Gerson kendisini, çalışmalarını desteklediğini iddia eden gruplar tarafından ikram edilen arsenikli kahveler nedeniyle 2 defa zehirlendiğini yazmıştır. Çalışmış olduğu hastanede en iyi iyileşme gösteren hasta serilerinin kayıtları, yazmakta olduğu ilk kitabının çalışmalarının çalındığını belirtmiştir.
  • Zaten zatüre nedeniyle öldüğünü kabül etmek itibarsızlaştırma unutturma girişimi olduğunu düşünüyorum.
  • Bütüncül tedavi yaklaşımı sergilemesi nedeniyle öğreti, tedavileri geleneksel Amerikan ekonomik yapılanmasına uygun değildi, çıkar çatışmalarına maruz kaldı, bunların sonucunda 2 yıl meslekten men cezası almış, 1 yıl sonra vefat etmiştir.
  • Kendisi hastalığa bağlı ileri düzeyde hasar gelişmiş kişilerde Gerson tedavisinin işe yaramayacağını belirtmiştir, bir iyileşme umuduyla tedaviye başlayıp, olumlu sonuç alamayıp kısa süre sonra ölen hastalar nedeniyle eleştiri yapılmasını çıkar çatışması şeklinde görmekteyim. Çünkü hekim hastalarına gerekli özeni göstermekle mükellef olurken %100 iyileştirmek gibi sorumluluğunun olmadığını insanoğlu malesef kabul edememektedir. Çıkar çatışmalarını büyük hastane ekolleri, şirketler Max Gerson aleyhine kullanmışlardır.
  • Zaten yazmış olduğu kitapta, zamanla tedavilerini geliştirdiğini, her vakada tecrübe kazanarak tedavisini revize ettiğini belirtmektedir.
  • Bir hekim ömrünün” belli hastalıkları anlamaya yetmediğini yazmıştır.
  • Gönül rahatlığıyla şunu yazabilirim. Hipokrat çorbasını tıp fakültesinde, uzmanlık eğitimimde öğrenmedim. Kimsede bilmiyordu. Aynı Max Gerson gibi sorunlara çözüm ararken, araştırırken öğrendim.
  • Öğrenmeye devam ederken; iyileşenler, iyileşemeyenler hatta ölenler olacaktır. Bunu kabul etmeden hiç bir doktorla tedavi ilişkisine girmemek çok önemlidir.

Yaşamı boyunca Gerson, tıp dergilerinde yayımlanan 51 makale yazdı. Ancak çoğunlukla Gerson yalnız çalıştı. Çevresindeki doktorlar genellikle ona yardım etmekten, çalışmasını taklit etmekten korktular, çünkü tepkiyle karşılaşma endişesi taşıyorlardı

Dr. Max Gerson, kendi migren tedavisinde Gerson Terapisi’nin bazı temel prensiplerini uyguladı. Gerson Terapisi’nin migren tedavisindeki yaklaşımı, sağlıklı beslenme düzeni, özel besin takviyeleri detoksifikasyon süreçlerini içermektedir.

Kirleticiler
Kirleticiler4

Dr. Gerson ayrıca hücresel sistemlerin, vücut dokularının;

  • Kötü hava,
  • Kirli su,
  • Gıda katkı maddeleri,
  • İlaçlar,
  • Kimyasal maddeler
  • Diğer toksik maddelerin birikmesinden kaynaklanan atık ürünleri de atabildiğini belirtti.

Normal şartlar altında bu maddelerin atılımı on yıllarca sürebilir.

Gerson tedavisi ciddi hayvansal protein + hem bitkisel hemde hayvansal yağ kısıtlaması içermesi, detoksifikasyonu sağlayan sebze, meyve suları yanında kahve lahmanları olması nedeniyle şu yandaki maddeler insan bedeninden kısa sürede atılabilir, bu ihtimal sıfır değildir. Zaten Gerson minimum 2 yıl tedaviye devam edilmesini önermektedir. Kendisi beslenme rejimlerine normal hekimden fazla hakim olduğundan, direkt kendi eliyle vermiş olduğu tedavilerin , takiplerin etkin olacağından; kendisine olan hasta uyumunun da maksimum olabileceğini göz ardı etmemek çok önemlidir.

Dr. Gerson, tüm kronik hastalıkların temel sorununun iki yönlü olduğunu fark etti.

Hastalarını iyileştirirken 2 sorunun da ele alınması gerekiyordu.

2 yol var


Eksiklik

Eksiklik
  • Eksiklik; organik yetiştirilen ürünlerden yapılan, her saat taze verilen çok miktarda besin içeren sebze sularıyla giderildi.
  • Bu tür suların alınması aynı zamanda böbrekleri temizlemeye yardımcı oldu; ancak hastaların hasta dokularında birikmiş toksinlerin kana salmasına neden oldu.
  • Bu toksinler karaciğer tarafından süzülse de, karaciğerleri toksisiteyle yüklenen çok fazla zehir vardı.
Gerson mineralleri elekro pozitif (Na<sup>+</sup>  grubu), elektro negatif (K<sup>+</sup>  grubu) belirlemiştir.
Gerson mineralleri elekro pozitif (Na+ grubu), elektro negatif (K+ grubu) belirlemiştir.


Toksisite (Birikim)

Toksisite
  • Dr. Gerson, karaciğerin vücudun biyokimyasını sağlama, dejeneratif hastalıkların üstesinden gelme açısından en önemli organ olduğuna inanmıştır.
  • Dr. Gerson, eğer vücudun zehirleri hızla uzaklaştırmasına yardımcı olmazsa, salınan zehirlerle karaciğerin ciddi şekilde zarar gördüğünü, hatta karaciğer komasına neden olabileceğini fark etti.
  • Bunu engellerken kahve lavmanları, erken aşamalarda her dört saatte verildi.
  • Karaciğerin aşırı yüklenmemesi, kanı, zehirleri süzen karaciğerin, boşalmasına yardımcı olmak amacıyla safra kanallarını açmak, vücutta birikmiş zehirleri serbest bırakıyor hipoteziyle gözlemlediği kahve lavmanları yöntemini diyet tedavilerine ekledi.
  • Bu, temizleyici lavman yoluyla verilen kahve; karaciğerde bulunan glutatyon S-transferaz (GST) enzim sistemini uyarılmasıyla gerçekleşir. Enzim sistemi, kan dolaşımından çeşitli serbest radikalleri (elektroplakları) uzaklaştırır.

Eksiklik: Potasyum ,
Fazlalık: Tuz


Tuzsuz Diyet
Tuz bağımlılığı

Gerson şöyle tanımlamaktadır. Tuzun insan beslenmesindeki rolü uzun süredir tartışmalı konudur.

  • Bazı yazarlar tuzu sadece baharat – uyarıcı vasıfta görür, küçük miktarlarda zararsız olduğunu, büyük miktarlarda belki zararlı olabileceğini, ancak normal beslenmede kesinlikle gereksiz olduğunu, yiyeceklerin doğal içeriğinde olduğu sürece kullanılmaması gerektiğini savunurlar.
  • Diğerleri ise tuzun insan beslenmesinde vazgeçilmez olduğunu, yiyeceklerde bulunan sodyum klorürün normal insan gereksinimlerini karşılamada yeterli olmadığını düşünürler.
Gerson ülkemizdeki Çankırı tuz mağarasını, bunun sağlığa  faydalı olduğunu düşünen insanları görseydi acaba ne düşünürdü. Ülkemizde tuz tüketimi çok fazladır.
Gerson ülkemizdeki Çankırı tuz mağarasını, bunun sağlığa faydalı olduğunu düşünen insanları görseydi ne düşünürdü. Ülkemizde tuz tüketimi çok fazladır.
Geron’ a göre Dünyadaki tüm insanların tuz tüketmiş olması bile, bunun onların yararına olduğunu kanıtlamaz. Sonuçta, günümüzde dahi, nedenine hâlâ kesin ulaşamadığımız kronik hastalıklar her zaman var olmuştur; bunun hangi mantıksız yaşam tarzından kaynaklanmış olabileceklerini değerlendiremeyiz.
  • Sadece merak edenlere; günümüzde hala tuz kullanmadan yaşayan kabileler olduğunu belirtebiliriz. Özellikle tuz kullanmayan kabilelerde verem hastalığı çok nadirdir.
  • Tuz kullanan göçebe insanlar (Kırgızlar), kurtların kokusunu alabilme yeteneklerini kaybederler.

Gerson kitabında; Tuzsuz yapamayacağını düşünen bir hemşirenin, tuzsuz şekilde altı ay geçirdikten sonra, baharata tekrar başlayınca genç çocuğun ilk sigarasına verdiği tepkiye benzer tepki gösterdiğini yazmıştır.

Alkol, tütün, tuzun insan beslenmesinin parçası tarzında değerlendirmek, ulusal, hatta dini, politik motiflerle sıkı şekilde ilişkilidir. Her zaman tıbbi düşüncelerle ilgili olmayabilir. İnsan beslenmesinde tuzun anlamının tartışılmasında etnografik yönü atlamamak akıllıca olacaktır. Ayrıca, tuz tüketiminin “doğal” gereklilik olduğunu kanıtlamak amacıyla hayvan dünyasından örnekler verme hatasına düşmekten kaçınmalıyız.

Biz, “doğal beslenme” kavramını kullanmama kararı aldık. Bu terim, “doğal beslenme” beslenmenin dezavantajına kullanıldığında, reddedilmesi gereken terimdir.

Bir beslenme şekli ne kadar doğal olursa olsun, hastalıklarda tedavi edici, olup olmadığı sorusuyla ilgisi yoktur.

Gerson Doğal Beslenmeyle İyileşmenin Olmayabileceğini, Bunların Farklı Kavram Olduğunu Belirtir.

Bununla birlikte, tamamlanması açısından, hayvanlardaki tuz isteği hakkında birkaç kısa açıklama yapmak yerinde olacaktır. Hindistan’ın Orta bölgeleri, Dekkan gibi geniş alanlarda, büyük miktarda yabani hayvan bulunurken tuz bulunmamaktadır.
  • Muhtemelen aynı durum başka yerlerde de mevcuttur.
  • Özellikle maymunların tuz ihtiyacı göstermediğini not etmek önemlidir; maymunlar karışık insan beslenmesini sadece tutsak olduklarında kabul ederler, maymunlar alkol tüketmeyi , tütün içmeyi, kızarmış et yemeyi öğrendiklerinde, kolaylıkla kabul ederler.

Tuzsuz” diyet “tuzsuz” yiyeceklere tuz eklenmemesi anlamına gelir.

“Hiçbir insan diyeti, eklenmiş tuz olmadan bile olsa, hayatı destekleyemeyecek kadar düşük sodyum içermemektedir.”

Gerson Potasyumdan Zengin, Sodyumdan Fakir  Meyve, Sebzelerden Diyet Sunmaktadır.
Gerson Potasyumdan Zengin, Sodyumdan Fakir Meyve, Sebzelerden Diyet Sunmaktadır.
  • Elma, sodyumdan 100 kat fazla potasyum içerir, ancak büyük miktarlarda elma tüketilebilir, hatta NaCl eklenmeden sadece elma günleri bile geçirilebilir.
  • Aynı şekilde patates de potasyum zengini, sodyum fakiri besindir; tuz eklenmeden tüketilmelidir.

Böbrekler, idrar içerisindeki;

  • Ürik madde konsantrasyonunu plazmadaki konsantrasyonlarına göre 40-80 kat,
  • Ürik asidi 25-50 kat,
  • Şeker (diyabet durumunda) ise 30-50 kat artırabilme kapasitesine sahipken,
  • Klorid konsantrasyonu yalnızca iki ila beş kat artırılabilir.
  • Son 40 yılda böbrek hastalıklarının tuz sınırlaması üzerindeki etkileri hakkında pratik deneyimler elde edildi. Burada gösterildi ki,
    • Straus’un (günde 2.5 g NaCl’den az) , Noorden’ın (günde 1.5-3 g NaCl) tuz alımının azaltılması, hastalıklı böbreklere olan yükü azaltır.
    • Hastalıklı böbreklerin hala idrarla litre başına 5 gram NaCl atabileceği gerçeği, tuz alım miktarımızla ilgili sorunumuzda özel anlam taşımaktadır. Bedenin sodyumdan kurtulmaya çalışması böbreğin terminal hastalıklarına kadar devam etmektedir. Bununla birlikte, klorür iyonu böbrekler tarafından yoğunlaştırılacak maddeler arasında özel konumu hak etmektedir. “Hastalıklı böbrekler aşırı klorid alımıyla aşırı uyarılmaz, yüklenmez olduğunda, şaşırtıcı derecede kısa sürede iyileşir … tuzsuz diyette önceki tuzlu diyetten fazla NaCl atar.”
    • Straus tuzsuz diyetin yani tuz kısıtlanmasının
      • Bronkogenik,
      • Vajinal akıntı
      • İrin salgıları, iltihaplı hastalıklar üzerinde olumlu terapötik etkilere sahip olduğu bildirmiştir. Tuz azalınca doku arasındaki su çekilecektir.
Gerson hasta dokuların embriyonik döneme doğru kendini resetlediğini, Na<sup>+</sup> , K<sup>+</sup> içeriklerinin buna benzemeye çalıştığını düşünmektedir.
Gerson hasta dokuların embriyonik döneme doğru kendini resetlediğini, Na+ , K+ içeriklerinin buna benzemeye çalıştığını düşünmektedir.

Meyve Suları

İlk başta az miktarda başlayın, miktarı kademeli artırın.

Günlük porsiyonlar (Gerson doktorları tarafından reçete edilen) ~250 cc bardaklarla ifade edilir:

__bardak portakal suyu

Kabukaları sıkılmayacak, kabukta bulunan yağ asitlerini Gerson istememektedir.

__bardak elma + havuç suyu
  • Elma + havuçları eşit miktarda kullanın.
  • Elmaları yıkayın, SOYMAYIN.
  • Çekirdekleriyle birlikte kesin – çıkarın,
  • Havuçları yıkayın, KAZIMAYIN

__bardak yeşil yaprak suyu .

__bardak üzüm suyu

__bardak greyfurt suyu

__bardak domates suyu

Bu meye sularından 13 bardak/gün Gerson tedavilerinde kullanılmaktadır. Su içilmiyor.

YEŞİL YAPRAK SUYU: Aşağıda belirtilen çeşitli yapraklardan mümkün olduğunca fazlasını temin edin (başka yapraklar kullanmayın)
– Marul
– Kırmızı lahana yaprakları (2 – 3 yaprak)
– Pancar yaprakları (genç iç yapraklar)
– Pazı
– Eskarol
– Hindiba
– Romaine
– Yeşil biber (küçük bir tane )
– Su teresi (1/4 demet)

  • ÖĞÜTME SIRASI: Öğütmede her bardağa 1 ORTA BOY ELMA ekleyin. İki kez öğütün, sıkın, HEMEN için.
  • Tüm sıkma artıkları yani kompost hayvan yemi (tavuklar, kediler, köpekler, vb.) şeklinde kullanılabilir.

Her bardak meyve suyunda 1 yemek kaşığı %10 potasyum çözeltisi

Sebzeler / salatalar / Soslar

Tüm sebzeler, su eklenmeden, düşük ateşte yavaşça pişirilmelidir. Yavaş pişirme işlemi, sebzelerin doğal lezzetini korumak, sindirilebilirliğini kolaylaştırmada çok önemlidir.

  • Hızlı pişirme işleminde, hücreler patlar, değerli bileşenler aşırı ısı nedeniyle koloidal yapıdan çıkar, emilimi zor hale gelir.
  • Aşağılarda bahsedilen Hipokrat çorbası biraz kullanılabilir, tencerenin altına fazla sıvı bırakması amacıyla domates – elma dilimleri yerleştirilebilir. Bazı durumlarda lezzeti iyileştirir.
  • Sadece ıspanak suyu acı +fazla oksalik asit içerdiğinden atılmalıdır.
  • Domates, pırasa, soğan kendi sularında pişirilmelidir, çünkü zaten bol miktarda sıvı içerirler.
  • Kırmızı pancarlar suda, kabuklarıyla birlikte, aynı patates şeklinde pişirilmelidir.

Tüm sebzeler dikkatlice yıkanmalı temizlenmelidir.

Kabuk soymak kazımak yasaktır, çünkü önemli mineral tuzları vitaminler doğrudan kabuk altında birikir.

Tencere (alüminyum – düdüklü tencere olmamalı, ) sıkıca kapanmalı, buharın kaçmasını önlemelidir.

Kapaklar ağır olmalı böylelikle tencerelere iyi oturmalıdır.

İnce rendelenmiş, doğranmış çiğ meyve çiğ sebzeler, mümkün olduğunca çabuk tüketilmelidir.

meyve & sebze suları
meyve & sebze suları
Gerson tedavisinde su içmek yasaktı
Gerson tedavisinde su içmek yasaktı
Sırasıyla; 
Elma, 
Patates, 
Şalgam, 
Lahana, 
Lima fasulyesi, 
Yulaf lapası
Sırasıyla;
Elma,
Patates,
Şalgam,
Lahana,
Lima fasulyesi,
Yulaf lapası

Çiğ, canlı dokular saklanmamalıdır.

Pişmiş yiyecekler (çorba , meyve), buzdolabında 48 saat boyunca saklanabilir. Gerson tedavilerinde donmuş, derin dondurucuya girmiş yiyecek kullanımı yasaktır.

Meyve sebze suları, taze dana ciğeri suyu (bu terk edildi, enfeksiyon riski nedeniyle) çiğ gıdalar. En azından doktorun belirlediği miktarlarda tüketilmeli, içilmeli (bunun hastalarda tepki döneminde bazı zorluklar yaratabileceği bile olsa).
  • Tepki dönemlerinde hastalar kendileri çiğ, pişmemiş gıdalar, fazla elma suyu, kabuğu soyulmuş çiğ rendelenmiş elma, ince ezilmiş muzlarla karıştırılarak çatalla hafif püre haline getirilebilen karışımlar isteyebilir.
  • Hastaların büyük hassasiyeti, bağırsakların aşırı duyarlılığı nedeniyle, hatta çiğ sular bile ince, süzülmüş yulaf ezmesiyle karıştırılmalıdır.
    • Vakalık duruma bağlı, meyve suyu, seyreltilmiş yulaf ezmesi yarı yarıya karıştırılmalıdır; sonra tepki dönemi aşıldığında sadece iki yemek kaşığı sıvı yulaf eklenmelidir.
  • Çiğ, rendelenmiş elmalar büyük miktarlarda tüketilmelidir. Çiğ tüketilecekse, sindirimi yormamak, gaz oluşumunu azaltmak amacıyla kabukları soyulmalıdır. Elma her şekilde tüketilmelidir: çiğ, ince rendelenmiş, fırında pişirilmiş, elma püresi veya üzümle yapılmış komposto.
  • Havuçlar çiğ, ince rendelenerek kullanılmalı, en iyisi aynı miktarda çiğ rendelenmiş elmayla karıştırılmalı, ayrıca hafifçe pişirilmeli, bal veya galeta unu serpilerek tüketilmelidir.
  • Patatesler fırında pişirilmeli, yani kabuklarıyla fırına konularak yumuşayana kadar pişirilmeli, ezilerek veya limon suyu veya sirkeyle soslanmış kereviz salatasıyla patates salatası tüketilmelidir.
  • İki su bardağı kaynar suya 1 yemek kaşığı kuru nane yaprağı ekleyin. Beş dakika kaynatın, süzün. Tada göre kahverengi şeker veya bal ve/veya biraz limon suyu ekleyin.

Çok fazla, tarifler bulmak istiyorsanız Gerson’un kitaplarına bakabilirsiniz.

Hippokratın Özel Çorbası

Hemen hemen tüm dejeneratif hastalarda temel yiyeceği Hippokratın Özel Çorbası, Dr. Gerson tarafından son derece önemli kabul edilir. Öğle – akşam yemeğinde tüketilmesi önerilir.

  • Gerson Tedavisi’nin büyük kısmı karaciğeri temizlemeye yönelik olsa da, Hippokrat çorbası böbrekleri temizlemeye yardımcı olur.
  • Hastalar genellikle tuzsuz yemeye alıştıktan sonra (tedaviye başladıktan yaklaşık 1 ila 2 hafta sonra) özel çorba her öğünün lezzetli başlangıcı olur.
https://youtu.be/mSITSliDGPU
Hippokrates özel çorbasını yaparken kullanılan sebzeler;
  • İyice yıkanmalı,
  • Soyulmamalı,
  • Küp şeklinde doğranmalı,
  • Sebzeler su altında kalacak şekilde su eklenir,
  • İki saat pişirilmelidir.
  • Ardından, her şeyi mutfak robotundan geçirin; sadece liflerin, kabukların kalmasına izin verin.
  • Sonuç, yoğun, kremsi çorba olacaktır.
  • Çorbayı soğuması amacıyla buzdolabında saklayın.
Sadece iki günlük çorba yapın, çünkü 2 günden sonra besin değerini kaybeder, tüketilmez. İşte sebzelerin miktarları:
  • 500 gram kereviz kökü
  • 1 adet pırasa
  • 1 demet maydanoz + 1 orta boy maydanoz kökü (genellikle bulunmaz, varsa eklenir)
  • 500 gram domates (isteğe bağlı yaz mevsiminde fazla)
  • 500 gram soğan
  • 500 gram patates
  • Birkaç diş sarımsak

Tuzsuz yemeye alışkın olmayan kişiler için, Hippokratın Özel Çorbası, ayrıca sebzelere, salatalara vb. “acı” tatlandırmak gerekliyse çiğ ezilmiş sarımsak eklenebilir. Sarımsak sağlıklıdır, her zaman her miktarda kullanılabilir.

Patates

Yüksek bitkisel protein içeren patates, iyileşme sürecindeki kişiye besin açısından zenginlik sunar. Öğle – akşam yemeğinde tüketmeyi Gerson önermektedir. Patates, fırında pişirildiğinde besin değerleri en yüksek şekilde tüketilir. Kabuklarıyla kaynatılarak da servis edilebilir, biraz çorbayla ezilebilir, kabukları soyulduktan sonra karışık salata sosuyla patates salatası yapılmak üzere doğranabilir. Soğan, domates, kereviz benzeri malzemelerle birlikte fırın kabında da pişirilebilir.

Yulaf ezmesi

Her gün kahvaltıda 1/2 su bardağı organik yulaf ezmesi, 1 bardak arıtılmış suyla yavaş pişirilerek büyük porsiyon tüketilmelidir. Diğer tahıllar kullanılmamalıdır. Yulaf, iyi bir B kompleks vitaminleri, protein kaynağı sağlamanın yanı sıra en önemlisi, bağırsak duvarına yumuşak yastık sağlar. Sert – tanecikli tahıllar bunu sağlayamaz. Çeşitlilik amacıyla çiğ rendelenmiş elma , meyveler; bal, kuru üzüm, kuru meyveler, haşlanmış erik, haşlanmış taze meyveler eklenebilir.

Ekmek ve Nişastalar Tüm yemeği tamamladıktan sonra, tuzsuz yağsız çavdar ekmeği veya az miktarda ekmek tüketebilirsiniz. Ekmek yemeğin ana kısmı olmamalıdır. Ekmek kuruduğunda, rendelenerek ekmek kırıntısı gerektiren tariflerde kullanılabilir. Arada patates unu, tapiyoka, mısır nişastası da kullanabilirsiniz.

Şekerler Tatlandırıcılar

Sadece organik esmer şeker, akçaağaç şurubu, organik açık renkli bal, kükürtlü olmayan pekmez önerilmektedir; toplamda 2 çay kaşığı geçmeyecek şekilde tüm tatlandırıcıları sadece karaciğer glikojen ve/veya diyabet bulunmadığında kullanımı önerilmektedir.

Bitki Çayları

Nane benzeri bazı şifalı bitki çayları Gerson tedavisinde kullanımı teşvik edilir.

  • Nane çayı sindirimi destekler;
  • Papatya çayı rahatlatıcıdır;
  • Ardıçotu çayı uykusuzluğa yardımcı olabilir.

Gerson Tedavisinde Menü Örnekleri

Kahvaltı



• 250 cc portakal suyu
• Büyük porsiyon yulaf ezmesi, meyve sosu seçeneği
• Tuzsuz yağsız organik %100 çavdar ekmeği, kızarmış üzerine bal sürülmüş

Öğle yemeği



• Çiğ malzemeden oluşan salata
• Minimum 250 cc sıcak Hippocrates çorbası
• 250 cc Elma-havuç suyu karışımı
•Büyük boy fırında patates
(izin verildiğinde yoğurt sosuyla)
• Taze pişmiş sebzeler
• Tatlı:Çiğ, haşlanmış meyve

Akşam yemeği

Menü öğle yemeğiyle aynıdır.

Potasyumun baş tacı Edilmesi (Gerçekten Gerson Haklı !)

Max gerson NaCl yani tuza amansız savaş açmıştır (tebrik ediyorum, müthiş ön görüsü varmış, gerçek Hekim !). Gerson Terapisi, vücudun potasyum, sodyum (tuz), protein, su alımını yönetir. Her türlü dejeneratif hastalığı önlemek için;
  • Hayvansal protein tüketiminin sınırlanması
  • Kanser, kronik hastalıkların geri dönüşü için;
    • Düzenli saatlik hazırlanan taze, organik meyve sebze sularının tüketimiyle aşırı besin alımı (hiperalimentasyon) sağlanması
      • Potasyum (K+) takviyesi,
      • (Na+) yani tuz alımının sınırlanması
      • Yiyeceklerde tüketilen yağların büyük ölçüde sınırlandırılması ( Gerson kalori kısıtlaması yapmaz !)
      • Protein korunması
      • Tiroid hormonu takviyesini önermektedir.
  • Gerson Terapisi katılımcıları bilir ki, kahve lavmanları dolaşımdaki toksinleri, metabolik atıkları safra kanallarını genişleterek, karaciğeri temizleyerek uzaklaştırmak ön plana çıkar

Hiperbeslenme, tedavisinin parçası; vejetaryen gıdaların, çiğ sebzelerin, iyi pişmiş sebzelerin, salataların, özel çorbanın, yulaf ezmesinin sebze sularının kullanılmasıdır. Bunlar, nütrisyonel açıdan derin etkili, hastalıklı vücut tarafından kolayca emilen, son derece kompleks moleküler yapıya sahip kimyasal mükemmel malzemelerdir.

Gerson tedavisinde potasyum Desteği

Potasyum tuzlarının bileşik bir çözeltisi hazırlanır. Her birinden;
  • 33 gram potasyum asetat,
  • 33 gram potasyum monofosfat
  • 33 gram potasyum glukonat’ın her birinden oluşan karışım, 950 cc damıtılmış su içinde seyreltilir.
  • Bu ilaç;
    * Havuç/elma (ancak saf havuç suyuna eklenmez),
    * Yeşillik ve
    * Portakal sularının her birine eşit miktarda eklenir
    * Günde on kez alınması gereken 1 ila 4 çay kaşığı arasında değişir, günlük 3.5 ila 14 gram potasyumu temsil eder.
  • Bu Gerson tarafından önerilen dozlarda , genellikle boğazda hafif tahrişe neden olabilecek güçlü potasyum tuzları dışında olumsuz yan etkiler oluşmaz. Yulaf ezmesi mukozaya yastıklama yaparak boğaz tahrişini hafifletebilir.
  • Potasyum solüsyonunu cam bir kapta saklayın. Buzdolabına ihtiyaç duymaz, ancak karanlık dolapta, kahverengi – amber renkli şişe – kavanozda saklanmalıdır.
  • Hazırlanan potasyum solüsyonunun miadı 1 ila 3 hafta arasındadır. Bir süre geçtikten sonra solüsyon bulanıksa, arta kalan atılmalı, tekrar yapılmalıdır.
  • İçme sularına eklenen potasyum solüsyonu, karın kasılmalarından kaynaklanan kolon kasılmalarının rahatlatılması amacıyla doğrudan lavman çözeltisine uygulanabilir. Potasyum bileşiğinin miktarı , her lavmanda 2 ila 3 çay kaşığı potasyum solüsyonundan oluşur. Kahve lavmanına potasyum bileşiği eklemeyi 6 ila 8 gün sonra kesmek gerekmektedir, aksi takdirde kolon irritasyonuna neden olabileceği Gerson tarafından belirtilmiştir.

Potasyum bileşiği çözeltisinin bazı kontrendikasyonları vardır:

  • Böbrek yetersizliği, genel böbrek fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalar,
  • Gastriti olanlar,
  • Bulantı, kanama sorunu belirtisi bulunan hastalar, günde 1 tatlı kaşığıyla başlamalıdır. Dozaj, bileşiğin etkilerinin gözlemiyle yavaşça artırılabilir.
  • Kalp yetersizliği, miyokard enfarktüsü, konjestif kalp yetmezliği öyküsü olanlar potasyum almamalıdır, ta ki doktor tarafından kan laboratuvarı çalışması analiz edilip potasyum takviyesinin faydalı olacağı konusunda anlaşılıncaya kadar.

Potasyum & İyot

Dr. Gerson, hastalarının tiroid fonksiyonunu, bazal metabolizmayı, en önemli fizyolojik işlevlerden biri bulunan bağışıklık sistemini geri kazanmak için yarı kuvvetli Lugol çözeltisini kullandı. Lugol Çözeltisi, potasyum iyodür, iyodat , suyun %5’lik çözeltisidir. Çözelti, hastaların yanı sıra sağlıklı insanların zararlı sodyum içermeyen iyotu elde etmelerini sağlar.

Lugol çözeltisi her 100 mL’de 5 gram elemental iyot + 10 gram potasyum iyodür içerir.

  • Lugol çözeltisi, hücre içi sıvının ana iyonu potasyumla birlikte çalışır.
  • Lugol çözeltisi ve potasyum, biyokimyasal sinerjik şekilde etkileşir, normal hücrelerin hücresel enerjisini artırır, hücresel ödemi azaltır, normal hücresel fonksiyonları geri getirir, hücresel potasyum seviyelerini yükseltir.
  • Sinerjik olmaları nedeniyle, ayrı ayrı verilen iki maddeye kıyasla; lugol solüsyonu kullanmak mantıklıdır.
  • Kanser hastalarında tipik dozaj,
    • Kemoterapiyle tedavi edilmeyenler için
      • Başlangıç 6×3 damla/gün
      • 2- 3hafta sonra bu dozaj birer damla azaltılarak, 6×1 damla/gün şeklinde kullanmaya devam edilir.
    • Kemoterapi alan hastalar, dejeneratif hastalıkları olanlar (yani kanser olmayanlarda)
      • Başlangıç 1×1 damla /gün
      • Beş ila altı hafta sonra dozaj 3×1 , 4×1 damla/güne ayarlanır.

Lugol çözeltisi, doğru şekilde uygulandığında, potasyumla birlikte turunçgiller, havuç/elma suyuna eklenerek hücrelerin oksidasyon hızlarının kontrolünde kritik faktör haline gelir.

  • Ancak yeşil suya veya saf havuç suyuna Lugol çözeltisi eklenmemelidir.
    • Gerson’un kullanmış olduğu , sonradan kullanımı durdurulan taze karaciğer suyu hazırlanma aşamalarında lugol solüsyonunun kullanılması bakteri kontaminasyonunu önleyebilirdi, fakat konuya hiç girmemiştir. Neticede İyot, KI anti mikrobiyaldir.
  • Lugol çözeltisinin doğru uygun dozlarda kullanılması, Gerson Tedavisi’nin başarısında önemlidir.

Doğru dozda, K (potasyum), I (iyot) sinerjistik etkiye sahiptir, birlikte dokulardaki şişliği azaltır, bunun bir kısmı Na’yı dışarı iterek gerçekleşir.

Tiroid Hormonu

Genellikle, non-malign hastalığı bulunan hastalar, kanser hastaları kadar ciddi tiroid yetmezliği göstermezler. Bazı durumlarda, Gerson eğitimli sağlık profesyonelleri, kanser hastalarında yaygın reçete edilen süreden, çok kısa süreli, hasta üzerinde etkili olabileceğini düşündükleri dozda tiroid hormonları başlamayı faydalı bulmuşlardır.

Tiroid kullanımına kontrendikasyonlar, Lugolle benzerdir. Taşikardi, anksiyete, uyku sorunu, titreme çarpıntı, … hipertiroidizm belirtilerini gözlemleyin. Belirtiler varsa dozajı azaltın. Ayrıca, geçici taşikardi tek başına toksik – alevlenme tepkisinde sık sık işaretleyici olabilir. Kalp yetmezliği öyküsü, kalp sorunları yaşamış hastalar, düşük dozda tiroid hormonu almalıdırlar.

Asit Pepsin

Mide tarafından oluşturulan mide suyunun çeşitli enzimlerine verilen genel isim olan pepsin, proteinleri polipeptidlere hidrolize eder. Mide parietal (duvar) hücreleri, tükürük tarafından önceden sindirilen yiyeceği düşük pH olan 3.0 ila 1.5 arasında asidik hale getirirken yeterli miktarda hidroklorik asit (HCl) salgılar. Asidik pH, geçici süreyle bitki enzimlerini etkisiz hale getirir, önceden sindirilen yiyecek, midedeki alt pilorik bölgeye (pilor) geçer, burada mide mukozasının baş hücreleri de pepsin salgılar. Pilorik bölgede pepsin, proteini sindirme işlemine devam eder. Pepsin’in aktif hale geçmesinde HCl gerekir. HCl, hücrelerin dışında pepsinojen adı verilen enzimin etkin enzimatik formuna dönüşmesini sağlar, pepsinin çalıştığı optimal pH 3.0’ın altında mide pH’sını korur.

Asit pepsin, fenilalanin, triptofan, tirozin, lösinin amino asit kalıntılarında hidrolizi hızlandırması nedeniyle üç mide enzimi arasında en önemlisidir.

Asit pepsin kapsülleri Gerson Tedavisi’nde yiyecek – meyve sularının sindirimine yardımcı olmada kullanılan ilaçlar arasındadır.

Pankreatin

Pankreasın salgıladığı enzimatik sıvı pankreatin, yiyeceğin sindirim, emiliminde 3 spesifik enzim grubunu içerir.

* Bu gruplar yağların, yağda çözünen vitaminlerin emiliminde lipazlar,
* Nişasta moleküllerinin küçük şekerlere parçalanmasında amilazlar ve
* Protein moleküllerinin tek amino asitlere dönüştürülmesiNDE proteazlardır.

Her enzim grubu ayrı enzimler içerir; örneğin, proteazlar;

* Tripsin,
* Kimotripsin ve
* Karboksipeptidazı içerir. Proteazlar ayrıca doku yara izi, hasarlı alanların parçalanmasına yardımcı olur.

Bu pankreatin kökenli enzimlerin bazıları veya tümü, sindirim bozukluklarının, malabsorpsiyonun, besin eksikliklerinin, karın ağrısının tedavisinde kullanılır.

* Çölyak hastalığı,
* Kistik fibroz,
* Gıda alerjileri,
* Maya sendromu,
* Romatoid artrit,
* Lupus eritematozus,
* Skleroderma,
* Multipl skleroz, birçok kanser türü sindirim bozukluklarının semptomlarının üstesinden gelmesinde kullanışlıdır. Spor yaralanmaları, travma, herpes zoster, AIDS, … viral enfeksiyonlar da dahil olmak üzere otoimmün bozukluklarda kullanılabilir

.

Niasin (Vitamin B3) Takviyesi

Birçok önemli biyokimyasal işlevde koenzim görevi yapan niyasin (B3 vitamini) yağların metabolizması, sindirim sistemi fonksiyonları, sinir sistemi işleyişi, sağlıklı cilt büyümesinde önemlidir. Niyasinin kolesterol, kan şekeri düzeylerini düşürmede etkili olduğunu gösteren birçok bilimsel çalışma bulunmaktadır; ayrıca niyasin kullanımıyla damar genişlemesi (kan damarlarının açılması, dolaşımın artması) sağlanarak kardiyovasküler fayda elde edilir. Ayrıca yüksek dansiteli lipoproteinlerin (HDL) düzeyini önemli ölçüde artırır. Niyasin, gastrointestinal kanser insidansını azaltır, safra kesesi hastalığı riskini azaltır.

Vitamin B3’ün optimal günlük alımı , besinsel destek amaçlı 25 mg ila 300 mg arasında değişir; ancak Dr. Gerson, terapötik etki amacıyla hastalarına altı ay boyunca günde altı adet 50 mg’lık niyasin tabletini kullanmalarını önermiştir. İleri kanser, dejeneratif hastalıklar durumunda, saat başı 50 mg niyasin kullanılması gerekmektedir (24×50 = toplamda 1,200 mg niyasin). Yüksek dozda niyasin kullanımı ciltte kısa süreli zararsız kızarma, ısı, kaşıntı, cilt kızarıklığı etkisi yaratabilir. Niyasin kullanımı regl dönemi, herhangi kanama durumunda kesilmelidir. Niyasin mümkün olduğunca kesilmemelidir çünkü damar genişlemesine neden olur, kan dolaşımını düzeltir, cilt sıcaklığını yükseltir, oksijenasyonu artırır, hücresel beslenmeyi teşvik eder, genel detoksifikasyon etkisi yaratır. Ayrıca protein sindiriminde de faktördür.

Arı Poleni – Arı Sütü

Gerson tedavilerinde opsiyon kullanılabilmektedir. Detaylar şu kaynaklarda bolca vardır.5

Keten Tohumu Yağı


Keten tohumunun taze, organik, soğuk preslenmiş keten tohumu yağı, içerdiği önemli omega-3 yağ asidi olan alfa-linoleik asit (a-LNA) açısından bilinen en zengin yenilebilir üründür ve fiziksel sağlığa erişimde zorunlu bileşendir. Keten tohumu yağı, kardiyovasküler hastalıklarda, kanserde, diyabet, diğer patolojilerde yağlı dejenerasyonun başlıca terapötik ajanıdır. Ayrıca, a-LNA ve diğer bileşenler kan basıncını, trombosit, böbrek, bağışıklık sistemi, arteriyel fonksiyonları düzenler; vücudun enflamatuar yanıtını güçlendirir; kalsiyum, enerji metabolizmasında rol oynar.

Kullanıcılar kızgın yağı patates veya sebzelerin üzerine koymak, yemek pişirme şeklinde ısıtmamalıdır; ısıtma yağın yağ asidi zincirlerini kimyasal bağlarında değiştirir; aslında keten yağını vücuda zararlı hale getirir. Ayrıca, iyileşme sürecini etkileyen başka bileşenler nedeniyle bütün keten tohumlarını tüketmemek önemlidir (güncel tıp pratiginde keton tohumları menopozal kadınlar tarafından fitoöstrojen kaynağı şeklinde kullanılabilmektedir ama Gerson tedavilerinde yerinin olmaması ilginçtir).

Keten yağı vücudun A vitamini kullanımına yardımcı olur. Gerson Tedavisi’ni takip etmenin ilk ayında günde 2 yemek kaşığı keten yağı alınmalıdır. İlk ayın sonrasında, tedavi süresince keten yağı tüketimini günlük 1 yemek kaşığıyla sınırlamak gerekmektedir. Keten yağı en iyi öğle – akşam yemeğinde salata sosunun parçası, patates, sebzeler üzerinde kullanılır.

Keten tohumu yağı dışındaki yağ asitlerinin tamamı Gerson tedavilerinde kullanılmamaktadır.

Vitamin B12 enjeksiyonları, ham karaciğer ekstresi – Taze karaciğer Suyu

Düzgün sindirim, besinlerin emilimi, protein sentezi karbonhidratların, yağların metabolizmasında gereken B12 vitamini, Gerson Terapisi’nde dahil etmek uygun – mantıklı besin takviyesidir. Anemi tedavisinde özellikle etkilidir. Ayrıca, normal hücre oluşumu, hücrelerde uzun ömür sağlar, sinir hasarını önler, üreme yeteneğini korur, sinir uçlarını kaplayan, koruyan yağlı kılıfların sağlıklı gelişim – büyümeyi desteklemesini sağlar.

Vitamin B12, gluteus kasına intramüsküler enjeksiyonla verilir, günlük 0.1 cc (100 mcg) 4 ila 6 ay veya uzun süre boyunca.
  • Aynı enjeksiyon şırıngasında eş zamanlı 3 cc ham karaciğer ekstresiyle birlikte uygulanır.
  • Dr. Gerson, böyle karaciğer terapisiyle yeni kırmızı kan hücrelerinin (retikülositlerin) restorasyonunun gerçekleştiğini, vücudun amino asitleri doğru şekilde kullanmasına yardımcı olduğunu bulmuştur.
  • Ham karaciğer ekstresinin, gebelik sırasında zehirlenme durumunda; akciğerler, akciğer dışı organlarda verem; ileri aşamalarda artrit deformans; ruhsal hastalıklar, bedensel asteni; özellikle anjina pektoris, spastik durumlar, malignitelerde kullanıldığını belirtmektedir.
  • Dr. Gerson; “lösemi , miyelomalarında yüksek miktarda karaciğer suyu (artık kullanılmıyor, enfeksiyon riski nedeniyle) ve B12 vitamini dozlarına ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir.

Bir bardak Taze Dana Ciğer Suyu

  1. Yıkanmamış, dondurulmamış genç dana ciğerini 1 inçlik (2,5 cm) şeritlere kesin (tüm ciğerin ağırlığı 1500 – 2000 gram arasında olmalı ).
  2. 500 gram taze havuç + 1 küçük elma ekleyin.
  3. Sırasıyla ciğer + havuç karışımını iki kez öğütün, iyice karıştırın.
  4. SIKMA – nemlendirilmiş bezin üzerine yarıya katlanmış 2 adet beyaz kağıt peçetesi koyun. Peçetenin ortasına 2 yemek kaşığı koyun. Peçetenin dört tarafını karışımın üzerine kapatın, ardından bezin aynı şekilde katlayın, sıkın.
  5. Tüm karışımı sıktığınızdan emin olmak amacıyla işlemi tekrarlayın, her seferinde yeni kağıt peçetesi kullanın. Hemen için, ardından portakal suyu için.
  6. Günlük taze ciğer bulamazsanız, miktarını ikiye katlayın. Bir seferde yarısını kullanın, kalan yarısını buzdolabında (2°C) üzerinde sıkıca kapalı cam kavanozda saklayın. (DONDURMAYINIZ).
    • Ciğer suyunda ilaç bulunmamaktadır.
  7. Günde ___ bardak.
Organik olmayan dünyada yaşıyoruz.
Organik olmayan dünyada yaşıyoruz.

Gerson hasta olmuş dokunun embriyonik döneme benzemeye çalıştığını söylüyordu. Çünkü İnsanın en kırılgan + en zayıf olduğu hastalıkların temelinin atıldığı dönem intrauterin dönem yani rahim içi embriyonik dönemdir.

Kalifornia’da bulunan San Diego Hastanesinde Gerson Tedavisi alan 13 hastada , aynı şekilde Meksika’da 10 hastada sığır taze ham karaciğer suyunun içilmesi nedeniyle Campylobacter Fetus sepsis enfeksiyonları görülmüş olup, 5 hastanın komatöz olması, ölümler oluşması nedeniyle taze karaciğer suyunun sıkılarak içilmesi bırakılmıştır.

vitamin C


Gerson diyeti yeterli miktarda doğal vitamin C içerdiğinden, günlük rutin vitamin C takviyesi genellikle gerekli değildir.

Gerson Terapisi’nde kullanılan vitamin C dozu,toz formda ağızdan alınır, günlük 1 ila 1.5 gramdır.

  • Kalsiyum veya sodyum askorbat kullanmamalısınız, çünkü ciddi olumsuz etkilere neden olabilir.
  • Yüksek dozlarda intravenöz vitamin C, çeşitli kanser türlerine sahip hastalarda, tümörlerin metastaz yapmasından sonra bile uzun süreli sağ kalımla ilişkilidir.

Krom Picolinate

Chromium Picolinate: Takviye maddesi yaşa bağlı ortaya çıkan, belirli ölçüde Juvenil Diyabet diye adlandırılan diyabetin üstesinden gelmede yardımcı olduğu bulunmuştur. Hastalara da verilmektedir.

Aktif karbon

Aktif Karbon Tabletleri: Diyare kontrol mekanizması, bağırsakta gaz emilimi, harici kil kompreslerinde kullanılan kömür tabletleri, hafifçe öğütülmüş odun kömüründen yapılmaktadır. Tabletlerin alınması (dozajlar), semptomların şiddetine bağlı değişkenlik gösterir.

orjinal Gerson tedavisinde aktif karbon kullanımı yoktur, Gerson Derneğinin geliştirmeleriyle tedavi planına eklenmiştir. Aktif karbon medikal uygulama alanları dahil çok geniş kullanım alanlarına sahiptir.

Öküz Safra Tozu, Kastilya Sabunu:

fazla bilgiyi referans bölümündeki kaynaklardan okuyabilirsiniz.

GIK Tedavisi – Polarizan Tedavi

Yine orjinal Gerson tedavisinde olmayan yaklaşımdır, Gerson Tedavisi’ne ek intravenöz uygulanır.

GIK

  • 1000 cc % 10 dekstroz,
  • 20 mEq potasyum klorür
  • 20 birim “lente” insulin içerir.

24 saat boyunca maksimum 3 litre GKI verilir, bunun sonucunda hücre içi ödem azalır, hücre içi potasyum alımı artar, anaerobik + aerobik glikoliz (özellikle Krebs döngüsü = oksidatif fosforilasyon) uyarılır, hücre içi asidoz düşer, protein sentezi teşvik edilir. Toksik olmayan ancak etkili analjeziktir.

Polarizan tedavi, Gerson Tedavisi protokolüne sonradan eklenmiştir. Polarizasyon tedavisi, hastalıklı kalp, kanser, dejeneratif hastalıklarla hasar görmüş dokularda iyileşmeyi teşvik eder. Bu tedaviyle de ödemli hastalar, biriktirdikleri doku sıvılarının hızlandırılmış şekilde yeniden emilimini, salınımını deneyimlerler.

  • Bu çözeltiyle hücre içerisine 20 mEq potasyum girer, 20 mEq sodyumla H2O çıkar.
  • Yani 20 tane elektronegatif iyon (K+1) hücre içine girer, 20 tane elektropozitif iyon(Na+1) hücre dışına çıkar.
Normalde kan şekerini düşürürken kullanılan GIK şu şekilde uygulanır;
  • – KŞ ≥280 mg/dl ise infüzyon hızı: 240ml/saat
  • – KŞ 220-279 mg/dl ise infüzyon hızı: 120ml/saat
  • – KŞ 219-180 mg/dl ise infüzyon hızı 100ml/saat
  • – KŞ 179-120 mg/dl ise infüzyon hızı 80ml/saat
  • – KŞ 80-119 mg/dl ise infüzyon hızı: 60ml/saat
  • – KŞ <80 mg/dl ise infüzyon durdurulur, 25 ml %50 Dekstroz bolüs verilir.
Hatırlanacak noktalar:
  1. 70 kg’lık kişinin saatte 5-10 gram dekstroza ihtiyacı olacaktır.
  2. 1 Ünite İnsülinin kan şekerini 25-30 mg/dl düşürmesi beklenir.
  3. İnsülin, potasyumun hücrelere girmesine neden olur
  4. 1 mmol glukoz = 18 mg/dl
  5. Hedef kan şekeri 80-110 mg/dl’dir.
  6. Her 6 saatte bir potasyum seviyeleri izlenir.

B17 vitamini / Amygdalin / Laetrile tedavisi

Laetrile, amygdalinin saflaştırılmış formudur. Kayısı çekirdekleri , birçok başka gıdada doğal bulunur. Amygdalinin siyanür salınımına yol açabilen siyanidin kaynağı olduğu unutulmamalıdır. Detaylar şu kaynaklarda bolca vardır.6 7 8

koenzim Q10 Takviyesi

Neredeyse vitaminler atasında sınıflandırılan koenzim Q10, oksijen kullanan canlılarda adenozin trifosfat (ATP) şeklinde enerji üretmek amacıyla esansiyel bileşendir. Bununla birlikte, vücut kendi koenzim Q10’unu ürettiğinden vitamin kabul edilmez. CoQ10, fizyolojinin antioksidan sisteminde hayati rol oynar.
  • E vitamini, selenyum ve beta karotenle birleştiğinde, CoQ10, karaciğer, böbrek, kalp dokularında serbest radikal hasarını önemli ölçüde azaltabilir.
  • Gerson Tedavisi, günlük 90 mg koenzim Q10yla başlayarak dozlamanın uygun olduğunu önerir. Yan etkiler (özellikle taşikardi, nefes darlığı) yaşanmazsa, hasta ikinci günde dozunu 300 mg’a, ardından üçüncü gün sonrasında 600 mg’a çıkarabilir.

Gerson tedavisinde Lavmanlar

Vücudun detoksifikasyonu, özellikle başlangıçta, en büyük öneme sahip olduğundan, sık sık lavman uygulaması kesinlikle gereklidir (ortalama, kahve lavmanı her dört saatte bir, gece gündüz uygulanır, şiddetli ağrı, bulantı, genel sinir gerilimi, depresyona karşı daha sık kullanılır).

Lavmanlar ayrıca spazmlar, prekordial ağrı, tüm uyuşturucu sedasyonun aniden kesilmesinden kaynaklanan zorluklarla da yardımcı olur. Ortalama, her iki günde bir, ağızdan iki çorba kaşığı hint yağı verilir, bunu bir fincan siyah kahve izler, beş saat sonra kahve lavmanı yapılır. Kahve lavmanlarına ara vermeden sıklıkları devam eder. Zor görünebilir, ancak deneyim, sık sık lavmanların sedasyon ihtiyacını tamamen ortadan kaldırdığını gerson kitabında yazmıştır.

Bazı hastalar tedavinin ilk günlerinde her iki saatte 1 veya sık lavman yaparlar. İlerlemiş vakalarda ciddi şekilde zehirlenmiş durumdalar, tümör kitlelerinin, bezlerin vb. emilimi onları daha da zehirler; yıllar önce, zehirli maddelerin sık, düzenli atılmasının hayati önemini bilmediğim, ihmal ettiğim için birkaç hasta komaya girdi, onları kaybettim.

Bazı hastalar tedavinin ilk günlerinde her iki saatte 1 veya sık lavman yaparlar. İlerlemiş vakalarda ciddi şekilde zehirlenmiş durumdalar, tümör kitlelerinin, bezlerin vb. emilimi onları daha da zehirler; yıllar önce, zehirli maddelerin sık, düzenli atılmasının hayati önemini bilmediğim, ihmal ettiğim için birkaç hasta komaya girdi, onları kaybettim.

Peki Neden Kahve ? ,
Kahve lavmanlarının Başlangıç öyküsü

Antik çağlardan beri lavmanın genel detoksifikasyon amaçlı kullanıldığı bilinmektedir. Ancak, kahvenin tedavinin etkinliğini artırmak, ağrıyı azaltmak amacıyla lavmalarda kullanılması, muhtemelen Birinci Dünya Savaşı dönemine kadar uzanır. Dr. Max Gerson’ın öğrencilerinden Biri Dr. Max Gerson’ın, kahve içeren lavmanların orijinal uygulamaları hakkında şu hikayeyi anlattığını belirtmektedir:
  • I. Dünya Savaşı sırasında Almanya, Müttefiklerin askeri güçleri tarafından kuşatılmıştı, Alman vatandaşları için ithal malzemeler kıt yada hiç bulunmuyordu.
  • Diğer şeylerin yanı sıra, morfin tedariki çok düşüktü.
  • Ayrıca kahve neredeyse hiç bulunmuyordu.
  • Dahası, anestezikler, ilaçlar da eksikti.
  • Cepheden ağır yaralı gönderilen askerlerin ameliyata ihtiyaçları olduğunda genellikle az miktarda anestezi bulunabiliyordu (belki sadece cerrahi operasyonu atlatabilmek için yeterli miktarda ).
  • Anestezi etkisi geçtikten sonra, açıkçası yaralı askerler için acı başlıyordu. Birçok durumda, doktorlar ameliyatı tamamladıktan sonra askerler için sade su lavmanları talimat veriyordu. Ancak, hemşireler askerlerin acılarıyla başa çıkmalarına yardımcı olacak başka bir şey arıyorlardı.
  • Her zaman demlenen ancak sadece cerrahlar için içmek üzere mevcut bulundurulan kahvenin tesadüf eseri etkisi ortaya çıktı.
  • Cerrahların çoğu saatlerce çalışmak zorunda kalıyor, içeceklerindeki kafeinle uyanık kalmaları gerekiyordu. Bazen siyah kahveden biraz arta kalıyordu.
  • Görünüşe göre, bir hemşirenin aklına; kahve cerrahlara iyi geliyorsa, belki de askerlere de yardımcı olabilir fikri aklına gelmiş olabilir.
  • Bu nedenle, hemşireler arta kalan kahveyi askerlerin lavman kovalarına döküyordu.
  • Kahve lavmanı alan askerler, bunların kendilerine iyi geldiğini, ağrılarının çok rahatladığını bildirdi.
  • Zaten şuan güncel farmakoloji biliminde şuan ağrı kesicilerin etkinliğini artırmak için kafein eklenebilmektedir.
  • Bu tıbbi savaş raporları, Birinci Dünya Savaşı’ndan çıkan Almanya’nın Goettingen Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Profesör O. A. Meyer, Profesör Martin Heubner tarafından yapılan araştırmanın ilgisini çekti. 1920’lerde, iki tıp profesörü, kafeinin sıçanlara rektal verildiğindeki etkisini incelediler. Kafeinli lavmanların laboratuvar hayvanlarının safra kanallarını açtığını gözlemlediler, ardından bulgularını Alman tıp literatüründe yayınladılar.
  • Profesör Meyer, Heubner’in araştırmasını öğrendikten sonra, bir süre boyunca Dr. Max Gerson, kahve + potasyum sitratın kombinasyonunu, lavman suyuna eklenen damlalar şeklinde kullandı.
  • Ancak sonra kahve telvesi kaynatılarak yapılan çözümün etkili olduğunu, kahve lavmanı yapmak isteyen herkes için kolay bulunabilir olduğunu fark etti.
  • Böylece, Dr. Gerson, Gerson Terapisi’ne kahve lavmanları kullanarak detoksifikasyon programı dahil etti, aynı yöntem günümüzde de kullanılmaktadır.

Gerson kahve lavmanlarının kullanımını böyle anlatmaktadır. Okumuş olduğum başka yayınlarda kahve enemalarını kullanma geçmişinin 1800 lü yıllara kadar gittiği; atropin zehirlenmelerinde , genel zehirlenmelerde kullanıldığı yazılmıştır. Hatta şok durumundaki hastalarda postoperatif kahve lavmanlarının yararlı olduğunu , kahve lavmanlarıyla başarı elde edildiği belirtilmektedir.9 Ne yazık ki, bu anekdotları sunan yazarlar çağdaş belgelere yer vermemişlerdir.

Gerson Terapisi’nin diyet prensipleri, taze meyve sebzeleri, tam tahılları, sebze meyve sularını vurgulayarak, kardiyovasküler sağlığı destekleyen temel besinleri antioksidanları sağlar. Sodyum alımının azaltılması, potasyum açısından zengin yiyeceklerin teşvik edilmesiyle, gerson terapi kan basıncını düzenlemeyi, genel kardiyovasküler işlevi iyileştirmeyi hedefler.
  • Hastaların vücutları detoksifiye olduğunda, yüksek tansiyonun temel nedenleri ele alındığında, genellikle kan basıncı normalleşir, tansiyon ilaçlarına ihtiyaç ortadan kalkar.
  • Ayrıca, Gerson Terapisi sürecinde hastalar iyileşme ateşi yaşayabilirler. Ateş, vücudun bağışıklık sisteminin aktive olduğunu, toksinleri, potansiyel zararlı maddeleri, tümör dokusu dahil, ortadan kaldırmak için çalıştığını gösteren olumlu işarettir. Ateş, vücudun doğal savunma mekanizmalarında rol oynayabilir. Genellikle aşırı düzeylere ulaşmadığı sürece bastırılmamalıdır.
Gerson tedavisiyle tüm savunma mekanizmaları yeniden sağlıklı hale geldiğinde, vücut tekrar tümör dokusunu yok edebilecek, onu parçalayabilecek, atabilecek duruma gelir. En agresif kanser türleri;
  • Melanomlar,
  • Over kanserleri,
  • Küçük hücreli akciğer kanserleri,
  • Agresif lenfomalar – en hızlı gerileyenler olduğunu belirtmiştir. Hatta tedavi sürecinde kanserlerin eridiğinin izlenebildiğini Gerson kitabında belirtmiştir.
Az agresif tümörler (rahim miyomu vb yavaş büyür, yavaş geriler. Adenokarsinomlar (meme kanseri, prostat kanseri, kemik metastazları vb.) yavaşça ama sürekli kaybolduklarını belirtmiştir.
  • Aynı zamanda yağsız diyet, enzim açısından zengin olması nedeniyle arterlerdeki aterosklerotik plakları çözerek, arterleri temizleyerek kan dolaşımını, solunumu iyileştirir.
  • Şimdi, tüm vücudun neden iyileştiğini anlayabiliriz; romatizma, amfizem, kolit, multipl skleroz, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, diyabet, birçok akut, kronik dejeneratif hastalığı bulunan hastaları gözlemlediğimizde, hastalar iyileşme sürecine girerler.

Kahve Lavmanlarıyla Detoksifikasyon

Kahve lavmanlarının nasıl başladığını, tarihsel gelişimini üstlerde yazmıştım. Kahve telvesinden yapılan lavmanların karaciğeri restore etmede faydalı yöntem olduğu hayvan deneylerinde de kanıtlanmıştı.
  • Kahvedeki kafein etkeni lavman tarzında uygulandığında karaciğeri kesinlikle detoksifiye eder. Gerson Terapisinde temel tedavi yaklaşımıdır. Dr. Gerson, “Bu tedavi kesinlikle klinikte, sonrasında evde en az iki yıl boyunca sıkı şekilde devam edilmesi gerektiğini vurgulamakta; Karaciğeri, vücudun metabolizmasının yeniden yapılandırılmasında, yiyeceğin alınmasından çıktıya dönüştürülene kadar ki yolda ana organ” olduğunu belirtmektedir.
  • Kahve lavmanı bağırsakta tutulurken (optimum süre genellikle 12 ila 15 dakika arasında değişir), vücudun tüm kanı her üç dakikada karaciğerden geçer.
  • Kafeine maruz kalmadan dolayı hemoroid kan damarları genişlerken, Karaciğerin portal damarları da genişler. Aynı anda, safra kanalları kanla genişler, safra akışı artar, iç organların düz kasları gevşer.
  • Kahvenin ana besin öğeleri olan teofilin ve teobromin, kan damarlarını genişleterek bağırsak iltihabını azaltır.
  • Kan serumuyla içeriğindeki birçok bileşen, bireyin kafein etkisiyle genişlemiş, aktive olmuş karaciğerden geçerken detoksifiye olur.
  • Ayrıca bağırsakta tutulan su miktarı, visceral sinir sisteminin uyarılmasını sağlayarak peristaltizmi teşvik eder.
  • Bağırsaktan emilen su safra sıvısını seyreltir, safra akışında artışa neden olur ( koleretik ).
  • Fizyologlar tarafından glutatyon S-transferaz (GST , bedenin majör antioksidan enzimi ) bilinen enzimatik katalizörün etkisiyle toksik safra temizlenir.
  • GST, ince bağırsakta glutatyon S-transferaz %700 artar, serbest radikalleri etkisiz hale getirdiği için mükemmel fizyolojik etkidir.
  • Kahve çekirdeklerinin farelerin diyetine eklenmesiyle karaciğerin detoksifikasyonu yüzde 600 artarken, ince bağırsakların detoksifikasyonu yüzde 700 artması laboratuvar fareleri üzerinde yapılan deneylerde kanser hücrelerinin detoksifikasyonu birçok kez kanıtlanmıştır. Kahve lavmanı yapan insanlarda da benzer sonuçlar elde edildiğini Max Gerson Kitabında Yazmıştır.
  • Bu etkisiz hale getirilen radikaller karaciğer, safra kesesinden safra tuzları bağırsaklardan geçerek duodenumdan, kolondan geçer, rektumdan dışarı atılır.
  • 1990 yılında, Dr. Gerson’un kanser tedavisini araştıran Avusturyalı cerrah Peter Lechner ve meslektaşları, bağırsaktaki GST miktarının artmasının faydalarını tartıştı. Dr. Lechner şunları bildirdi:
  • GST, karaciğer hücrelerinden bilirubin, glukuronitleri bağlayarak bunların atılmasını sağlar.
  • GST, oksidasyon, indirgeme gerektiren karsinojenleri engeller, detoksifiye eder. Katalitik aktivitesi, birçok kimyasal karsinojene karşı koruyucu etki sağlar.
  • GST, hemen hemen tüm yüksek elektrofili (serbest radikal) maddelerle kovalent bağ oluşturur, bunların vücuttan uzaklaştırılmasının ön koşuludur. Potansiyel karaciğer zehirlerinin (hepatotoksik sitostatiklerin) ara ürünleri de serbest radikal patolojisinin kategorisine dahildir ( karsinojenik detoksifikasyon) .
  • Wattenberg ve meslektaşları, 1981 yılında kahvede bulunan cafestol palmitat, kahweol palmitat , palmitik asidin glutatyon S-transferaz, ligandların aktivitesini normale göre kat kat artırdığını kanıtlamışlardır.
  • Ayrıca Dr. Lechner , “Kahve lavmanlarının kolon üzerinde belirgin etkisi olduğunu, bunun endoskopla gözlemlenebildiğini” belirtmektedir.
  • Uyarıcı lavmanın on beş dakikaya kadar tutulması, vücuttaki tüm kanın hemen hemen her üç dakikada karaciğerden geçmesi nedeniyle, kahve lavmanları bağırsak duvarı üzerinden kanın dializi şeklini temsil eder.

Dr. Gerson kanser hastaları, çok hastalıklı kişilere tedavinin ilk aylarında kahve eneması almanın etkinliği için gün boyunca her dört saatte bir, gece gündüz alınabileceğini önerir. Bazı ileri evre kanser hastalarının, uzun süre boyunca her gün beş kahve eneması yaparak hayatlarını kurtardığını, sağlıklarını geri kazandığı bildirilmektedir.

Gerson en İyi kahve enema formülasyonu
  1. Bir çeyrek bardak klorsuz , florsuz , en saf halindeki suya 3 yemek kaşığı öğütülmüş kahve (hazır kahve değil) ekleyin.
  2. Çözeltiyi üç dakika kaynatın, ardından üzerini kapatarak 15 dakika kısık ateşte demleyin.
  3. Karışımı ince süzgeçten süzerek yüzeyde yüzen kahve telvesini toplayarak atın. Ya da eski beyaz çarşaftan kesilmiş veya kullanılmış örme iç atletten kesilmiş bir parça gibi filtre kumaşıyla filtreleyin yada kalın süzgeç kullanabilirsiniz.
  4. Bir litre seviyesine kadar sıcak su ekleyerek yeniden doldurun.
  5. 1 litrelik cam kap içine sıvıyı alın vücut sıcaklığına kadar soğumasını bekleyin.
  6. Bağırsak lavmanı amacıyla çözeltiyi vücut sıcaklığında kullanın.
Kahve konsantresi nasıl yapılır:
  • Biraz büyük tencerede 2 ila 3 litre su kullanarak, kahveyi sonradan kullanmak üzere konsantre hâline getirebilirsiniz. İşte kahve konsantresi yapma yöntemi:
  • Su kaynadığında, organik öğütülmüş kahveden yaklaşık 15 yuvarlak yemek kaşığı ekleyin.
  • Her lavmanın 3 yemek kaşığı kahveye eşit olması gerektiği için 15 yemek kaşığı kullanarak beş lavman için yeterli kahve konsantresi elde edersiniz.
  • Çözeltiyi birkaç dakika kaynatın, ardından yaklaşık 15 dakika kısık ateşte kaynatın süzün.
  • Elde edilen konsantreyi beş eşit parçaya bölün.
  • Beş eşit 1 litrelik cam şişeye eşit miktarda koyabilirsiniz.)
  • Şişeyi tam ölçüde distile suyla doldurun.
  • Kahve lavmanını papatya çayıyla değiştirmeniz gerekiyorsa, kahve konsantresine biraz çay ekleyebilirsiniz.
  • Son; 1 litreye tamamlanacak şekilde şişeyi yeterli miktarda suyla doldurun.
  • Bu karışımı kullanmadan önce, vücut sıcaklığına kadar ısıtın

Dr. Max Gerson, kahve enemasının kendi kendine uygulanması için önerilen prosedürü özlü şekilde özetlemiştir. Belirli vücut pozisyonunun alınmasını önermiştir (yan yatar cenin pozisyonu):

  • Sağ tarafında yatarken
  • Bacakları karına doğru çekmek
  • Derin nefes almak, sıvının kalın bağırsağın tüm bölgelerine ulaşmasını sağlamak .
  • Enema, en az 15 dakika boyunca tutulmalıdır.
ağrı sancı acı Muğla kadın doğum
Kahve enema takvimi
Kahve enema takvimi

Ağrı nedeniyle hasta sağ tarafta yatamıyorsa, sırt üstü de yatabilir, yine bacakları çekilmiş şekilde. Sol tarafında yatmak, kahve enemanın bağırsağa en etkili şekilde nüfuz etmesi için sadece son çare tercih edilmelidir. Vücut ağırlığının yerçekimi etkisiyle sıvının rektuma, bağırsağa akmasına izin verin. Enema torbasının, kovasının alt kısmını anüsü gelen ucunu yaklaşık 50 cm yükseklikte tutun.

  • 50 cm fazla yüksekte olmamalıdır, fazla yükseklik fazla akış basıncına, kolayca krampla birlikte aşırı kasılmaya neden olabilir.

Bir kişi on iki dakika boyunca enemayı tutamıyorsa, sıvıyı zorla tutmaya çalışmadan elinden gelenin en iyisini yapmalıdır, karın kramplarına neden olabilir. Eğer yalnızca altı ila dokuz dakika kadar süreyle tutabiliyorsa, sıvıyı boşaltabilir. devam eden denemelerde, kahve enemayı on iki dakika boyunca bağırsakta tutmak oldukça rahat hale gelir. Sadece pratik gerektirir, bazı insanlar ideal süreye ulaşmak için üç ila dört ay uğraşabilir.

  • Bazı insanlar başlangıçta tam 1 litre kahve solüsyonu alabilirken, ilk iyileşme tepkisinden geçerken bile yarısını alamayabilirler. Karaciğer tarafından oluşturulan toksik baskıdan kaynaklanabilir. Böyle durumda da yine yukarıda açıklanan prosedürü uygulamanız gerekir: tutabileceğiniz kadar sıvıyı alın, onu boşaltın, ardından geri kalanını alın.

Bazı özel durumlarda (şiddetli reaksiyonlar, yoğun tümör emilimi, gece boyunca acı çekilen durumlarda) Dr. Gerson ayrıca gece yatarken bir lavman önermektedir. Hastanın ağrı – rahatsızlık nedeniyle uyuyamadığı durumlarda, kişi saat 02:00 – 03:00’te yataktan kalkıp kahve lavmanı yapmasının, boş yatakta sıkıntı içinde dönüp durmaktan iyi olduğunu belirtilir. Kahve lavmanının ardından genellikle kişi tekrar uyuyabilir. Şaşırtıcı olabilir, ancak gece ortasındaki lavmanlar hastayı uyandırmaz diye tespitini belirtmiştir.

Enema Tedavilerinden Kaynaklanan Fiziksel Alevlenmeler

Kahve lavmanlarının + hint yağı tedavilerinin sıklığı zamanla azaltılır. Bazı hastalar o kadar toksiktir ki lavman sıklığının azaltılması onlar için geçerli değildir.
  • Detoksifikasyonu çok erken azaltırlarsa kendilerini hasta, toksik, baş ağrısıyla hissederlerse, bir süre daha yoğun lavman seviyesine dönmelidirler.
  • Sonra tekrar sıklığı azaltmaya çalışabilirler.
  • Her hasta detoksifikasyon sıklığını kendi ihtiyaçlarına göre ayarlamalıdır.
  • Hastalar seyrek lavman alıp kendilerini iyi hissettiği zamanlarda bile, alevlenmeler olabilir. Bunlar yeni toksik salımlar, artan şişlik, ağrı, baş ağrısı, iştahsızlık içerebilir.
  • Bu tür zamanlarda, ek kahve lavmanı veya hint yağı tedavisinin mucizevi etkileri olduğu bilinmektedir.
  • Ara sıra, alevlenmeler ishalle birlikte ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda, hasta sadece günde iki defa papatya çayı lavmanı yaparak bağırsağı nazikçe temizlemelidir. İshal hafiflediğinde, hasta papatya çayı lavmanı yapabilir, ardından dört ila altı saat sonra bir kahve lavmanı yapabilir, gece başka papatya çayı lavmanı yapabilir.
  • Bağırsak sakinleştiğinde, düzenli program yeniden başlatılabilir, ancak bazı kahve lavmanları hala papatya çayıyla karıştırılabilir.
Bazı alevlenmeler son derece yoğun olabilir, karaciğer tarafından büyük miktarda safra salgılanmasına neden olur. Bu safra mide içerisine sızabilir.
  • Safra yüksek derecede alkali bir yapıya sahiptir, ancak mide de asidik bir ortamda tutulmadığından, alkali safra hemen şiddetli bulantıya, neredeyse her zaman kusmaya yol açabilir.
  • Bu tür durumlarda, hasta fazla safra akışını, kusmayı uyaracağından kahve lavmanlarını atlamalıdır!
  • Nane çayı içmeli, yulaf lapası yemelidir.
  • Sadece papatya çayı lavmanları kullanılmalıdır.
  • Alevlenme geçtiğinde, bulantı kusma tamamen durduğunda, kahve lavmanlarına devam edilebilir.

Bazı hastalar çok fazla gaz sorunu yaşarlar. Gaz basıncı çok yüksek olduğunda kahve enjekte etmek zor olabilir. Böyle durumlarda, muhtemelen hastanın vücut yüksekliğine uygun şekilde kovayı alçaltmak gerekecektir, yani hasta yatar pozisyonda ise yatakta, bankta ise kovaya sıvının geri akmasına, gazın rektumdan çıkmasına izin vermek gerekebilir.

Diğer sorun ise hasta lavmanı uygular, 12 dakika boyunca bekler, ardından boşaltmak ister, ancak enjekte edilen sıvı serbest bırakılmaz! İşbirliği yapmayan bağırsak durumunda, bağırsak spazmı krampları olabilir. Spazm geçiren birkaç önlem bulunmaktadır:
  1. Yatakta sağ tarafına yatarak bacakları karnınıza çekerek uzanın, mümkünse karın bölgesine sıcak su torbası koyun.
  2. Paniklemeyin.
  3. Bir süre sonra kahve hala serbest bırakılamazsa, başka kahve lavmanı yapın, çözeltiye %3 hidrojen peroksit çözeltisinden 3 çay kaşığı ekleyin.
  4. Spazm hala geçmiyorsa, hint yağını ağızdan alın.
  5. Birkaç gün boyunca her kahve lavmanına düzenli potasyum bileşiğinden 3 – 4 çay kaşığı ekleyin. Potasyumu bir haftadan uzun süre lavmanda devam ettirmeyin; aksi takdirde bağırsak tahriş olabilir.
  6. Bu bağırsak spazmı sırasında, barsaklar kahveyi serbest bırakamasa bile hasta için herhangi tehlikesi yoktur. Tüm lavman çözeltisi kolon tarafından kolayca emilir, normal şekilde boşaltılmazsa böbreklerden idrar şeklinde atılır.
Gerson tekniğinin kullanımı için başka yollar da vardır. Bunlar aslında temizleyici lavmanlar değil, rektal implante (rektal hiperalimentasyon) diye adlandırılır. Bazı durumlarda, iyileşme sürecindeki hastalar neredeyse aldıkları her şeyi kusarlar.
  • Susuz kalır, hipoglisemik olurlar.
  • Bu tür durumlarda, 250 cc normal havuç veya yeşil suları (ilaçlar dahil) vücut sıcaklığına kadar ısıtmak, kovaya – torbaya koyup rektuma akmasına izin vermek kolaydır.
  • Yalnızca havuç/elma , yeşil sular kullanın,
  • Portakal suyu eklemeyin.
  • Su eklemeyin
  • Bu rektal implant dışarı çıkarılmamalıdır. Sadece 250 cc hacimde oluşturulduğu için tamamen emilene kadar rahatlıkla tutulabilir.
  • Meyve suları hazır olduğunda, her saatte juice lavmanı yapılabilir.
  • Hasta müsait olduğunda, normal sıvıları tekrar içmeye başlamalıdır.

Biraz benzer konuda, Dr. Gerson ayrıca rahim -serviks üzerinde şiddetli ülserasyon vakalarında yeşil suyun kullanıldığı vajinal duş yapılmasını önerdi. Hem nazik temizlik hem de detoksifikasyon sağlar, iyileşmeyi uyarır.

  • Yapmış olduğum gerson teknikleriyle ilgili okumalarımda bunun iyi fikir olmadığını özellikle vurguluyorum. Neticede Gerson jinekolog değildi.
  • Gerson’un 50 serilik hastalarını incelediğimde hastaların nerdeyse tamamında hiç bir şekilde jinekolojik detayın olmaması, hiç jinekolojik hastalıkların yer bulmamış olması, Max Gerson’un jinekolojik bilgisinin yeterli olmadığı kanaatini oluşturmuştur. Bundan dolayı önerisini uygun bulmamaktayım.

Kahveyi Enema Yapacağımıza neden Fazlaca İçmiyoruz ?

Kahve lavmanı, terapötik ajan formatında, kendine özgü sınıfa sahiptir. Rektal yönetimle sağlanan etki, içilen kahveyle aynı etkiyi gösterdiği söylenmemektedir. Gerson ve uygulayıcılar bunda hem fikirler.
  • Aksine, kahve içmenin neredeyse toksik safra reabsorpsiyonunu garanti ettiği belirtilmektedir.
  • Safra akışını uyarıcı ajanlar (koleretikler) safra üretimini karaciğerden artırırken, karaciğerin enzim sistemleri üzerinden herhangi detoksifikasyonu pek geliştirmez. Rektal uygulanan kahve bu enzimleri uyarmaktadır.
  • Koleretikler bağırsaklardan → rektuma safra geçişini sağlamazlar (safra kesesinden salınımı artırırılar).
  • Fizyolojik gerçek olan safra asitleri, normalde bağırsaklardan dışkı şeklinde atılmadan önce kolon tarafından 10 kez tekrar emilir (reabsorpsiyon).
  • Dolayısıyla, kahve lavmanı, yeniden emilimi olmayan, etkili, tekrarlanabilir koleretik ajan diye tıbbi literatürde sınıflandırılmalıdır.

Ağız yoluyla alınan 1 fincan kahvenin tamamen farklı etkisi vardır. İçinde 100 ila 1000 miligram arasında kafein bulunur. Refleks tepkiyi artırır, kan basıncını düşürür, kalp atış hızını artırır, terlemeyi artırır, uykusuzluğa, kalp çarpıntısına neden olur, yerel tahriş peristaltizi (mide hareketliliği) uyarır.

Hint Yağı ,papatya , ozon , … enemaları

Detaylar aşağıdaki kaynaklarda bolca vardır.

Gerson Diyetinde sebzeleri hazırlamak İçin aşağıdaki adımları takip etmek önemlidir:

  1. Organik sebzeler tercih edin: Mümkün olduğunca organik yetiştirilmiş sebzeler kullanmaya çalışın. Pestisitler, kimyasal gübrelerle işlenmiş sebzelerden kaçının.
  2. Sebzeleri yıkayın: Sebzeleri şebeke suyu olmayan, temiz suyla iyice yıkayın. Toprak kalıntılarını, olası kirleri temizlemek için sebze fırçası kullanabilirsiniz.
  3. Sebzeleri doğrayın rendeleyin: Sebzeleri isteğe bağlı doğrayabilir rendeleyebilirsiniz. Pişirme veya tüketme yönteminize göre uygun boyutlarda kesmeye dikkat edin.
  4. Pişirme yöntemini seçin: Gerson Diyeti’nde sebzeler genellikle buharda, kendi suyunda pişirilir. Sebzeleri buhar pişiricisi, tencere üzerindeki buhar sepetinde pişirebilirsiniz. Buharda pişirme, sebzelerin besin değerini korumasına yardımcı olur. Kısık ateşte yavaş pişirme yapılır. Kapağı ağır tencereler kullanılır, buharın kaçmaması istenir. Düdüklü tencere, mikrodalga fırın kullanılmaz.
    • Sebzeler, minimum miktarda su, gerekliyse hipokrat çorba suyuyla (belki 2 – 3 yemek kaşığı) düşük ateşte, kaynama noktasına yakın şekilde, iyice pişene kadar yavaşça pişirilmelidir.
    • Genellikle işlem, ocakta 50 ila 60 dakika sürebilir.
    • Yanmayı önlemek için, ateş tencere arasına metal ızgara halka yerleştirerek ısıyı eşit şekilde dağıtılması önerilir.
    • Sebzeler ayrıca kapalı cam kaplarda fırında da pişirilebilir, burada ısı homojendir, yanma olasılığı azdır.
    • Yiyeceklerin nemini korumaya yardımcı olmak için her zaman hafif olmayan kapak kullanılmalı, ancak basınçlı pişirme yapılmamalıdır.
    • Soğanlar, domatesler, kabaklar genellikle pişirme için ekstra sıvıya ihtiyaç duymazlar. Pişmiş yiyeceklere lezzet katabilirler.
    • Kereviz de lezzetlendirmek için iyidir.
    • Pancar – patates bütün yani (kabuklarını soymadan) suda kaynatılabilir, pişince soyulabilir, fırında pişirilebilir.
      • Patates, kızartma, ezme, patates salatası çeşitli şekillerde hazırlanabilir.
    • Ispanak pişerken çok fazla su + oksalik asit salgılar. Ispanak piştikten sonra kalan su acıdır, atılmalıdır.
    • Mısır kaynar suda haşlanabilir, çiğ yenilebilir.
  5. Tuz kullanmayın: Gerson Diyeti’nde tuz kullanımı yasaktır. Sebzeleri tuzsuz pişirmeye özen gösterin.
  6. Taze tüketin: Sebzeleri mümkün olduğunca taze tüketmeye çalışın. Uzun süre saklanmış sebzelerin besin değeri azalabilir.
  7. Çiğ sebzelerden oluşan salataların mümkün olduğunca tüketilmesi önemlidir. Şu salata malzemeleri ince rendelenmiş, doğranmış dilimlenmiş şekilde hazırlanabilir, birlikte karıştırılabilir, ayrı ayrı tüketilebilir: • Elma • Havuç • Su teresi • Yeşil soğan • Kereviz kökü – Kereviz sapı • Marul yaprakları • Karnabahar • Endivye • Dereotu • Semizotu • Turp • Yeşil biber • Domates • Arpacık soğan

Doku Hasarı Sendromu

Hücre Hasarına (hasarlanmayı zehirlenme diye kabül etmekteler) Bağlı Doku Hasarı Sendromu 1977 yılında Dr. Freeman Cope, tarafından yayımlanan rapora göre, tıp bilimi, hücre yapılarının çevremizdeki karsinojenler, aterojenler, antijenler, alerjenler, zararlı kirleticilere maruz kalarak zehirlendiğini öğrenmiştir.
  • Hücresel kirleticiler
  • Oksijen açlığı,
  • Travma,
  • Yaygın hasar
  • Hücrelerin, dokuların sendrom şeklinde hasar görmesine neden olur.
Bu sendrom, tekrarlayan desenle kendini gösteren belirtiler bulgular dizisi ortaya çıkar. Vücudun herhangi bölümü, hücresel doku hasarı sendromuna, hücre yıkımının döngüsüne maruz kalabilir. Bu durumu Dr. Cope, “hücre proteinlerinin K+‘ya yerine Na+‘ya bağlanma tercihi gösterdiklerini, hücrenin su içeriğinin arttığını (hücrenin şiştiği) hasarlı konfigürasyonel durum” oluştuğu şeklinde tanımlama yapmıştır.
  1. Hasarlı hücrelerden potasyum sızmaya başlar, K+ kaybeder.
  2. Etkilenen hücreler kaybedilen potasyum yerine Na+ u kolaylıkla kabul eder.
  3. Hücreler çok fazla suyla şişer, hasar başlamış olur.
Doktorlar tarafından en kolay fark edilebilen belirti, hücresel ödem şeklinde adlandırılan durumdur.
  • Hücrede fazla miktarda su bulunduğunda ATP üretimi engellenir, tamamen durur. Aynı zamanda, protein sentezi yağ metabolizması da etkilenir, hatta durabilir.
  • Hücre;
    ATP’ye sahip olmalıdır, aksi takdirde ölür.
    Yeterli sayıda hücre ölürse, doku ölür.
    Çok fazla doku ölürse, organ, vücut bölümü ölür.
    Çok sayıda organ ölürse, kişi ölür

Gerson Tedavilerin de, hasarlı hücrelerin az miktarda sodyumla karşı karşıya kaldığını, potasyumu tercih etmeye meyillendiğini belirtmektedir.

Bu sayede , fazla su atılır, mitokondriyal fonksiyon iyileşir.

Dr. Max Gerson, 1920’lerin başından itibaren, doku hasarı sendromu tarzında adlandırılan durumu diyetten sodyumu çıkartıp, potasyum açısından zengin beslenme programı uygulayarak, diyete ek potasyum takviyesi yaparak, normal hücresel işlevleri engelleyen toksinleri kandan uzaklaştırarak doku hasarı sendromunu tedavi ediyordu.

Doku hasarı sendromunu anlamak için bir benzetme yapabiliriz.
Bir hücreyi, endüstriyel ulus şeklinde düşünelim.

Hücre ulusu temsil ederken, mitokondriler, ulusun endüstriyel şehirleridir.

Mitokondriler, endüstrinin enerji merkezleridir.

Bir hücre (ulus) potasyumu kaybettiğinde, sodyum kazandığında, suyla şiştiğinde, sanki tüm endüstriyel şehirlerin kanalizasyonları tıkanmış gibi olur.

Sonuçta, endüstriyel şehirler faaliyetlerini durdururlar. Hücrenin enerji merkezleri, kanalizasyonu temizlemek için enerji üretemez hale gelir. Tüm endüstriyel ulus (hasar görmüş hücre), varlığının her yönünde ciddi işlev bozuklukları ve kirlilikle karşı karşıya kalır, sonunda ölür. Doku hasarı sendromu, hücresel ölümün temel nedenidir.

Tuzsuz diyetle beslenmek, yüksek dozlarda potasyum takviyesi yapmak, klinik görünümde belirgin olmayan ancak laboratuvar testlerinde tespit edilebilen doku hasarı sendromunu önlemede en etkili yöntemdir. Dr. Gerson Hastalıklı doku materyallerinden kısmi metabolitlerin, hücresel ödemin şişkin – rahatsız edici etkilerini gidermek için Gerson Tedavisi’nin tuzsuz + yüksek potasyumlu diyeti uygulamanın daha iyi başka yolu olmadığını belirtmektedir. Tedavi yönteminin, hastalıklı dokudaki zararlı materyalleri uzaklaştırmada en etkili yöntem olduğunu kitabında belirtmiştir.

Gerson Terapisi’nin Diyabetlilere Uygulanması Hakkında Özet

Tip 2 diyabet, Gerson Terapisi kullanılarak genellikle dramatik şekilde iyileştirilebilir, bazı durumlarda tamamen geri dönebilir. Tip 1 diyabet hastalarında ise böbrek hasarının geri dönmesi, retina hasarının düzeltilmesi vb durumlarda stabilizasyon etkisi sıklıkla görülür. Hipertansiyon genellikle ortadan kalkar. Tip 1 DMhastaları bazen tamamen insülin kullanımını bırakabilir, ancak yaygın sonuç değildir. Kan glukoz seviyeleri dikkatli şekilde izlenmelidir.

Meyve suları tüketilerek + diyete uyulduğunda, Gerson programında bazı değişiklikler yapılır.

* Elma suyu çıkarılır;
* Greyfurt suyu portakalın yerini alır;
* Elma/havuç suyu ise yeşil suyla kısmen değiştirilir, insülin alımına bağlı.

Ara öğünlerde meyvelerin yerine çiğ sebzeler tüketilir. Tüm bal, akçaağaç şurubu, esmer şeker, vb tatlandırıcılar çıkarılır. Glukoz istikrarlı hale getirilebilirse, günde 1 – 2 parça meyve diyetinize eklenebilir. Kavunlar tercih edilir.

Gerson tarafından önerilen ilaçları kullanırken, tiroid desteği günlük 1 – 1,5 grain’e indirgenir. Lugol günlük üç damlaya düşürülür. Potasyum (K), her bardakta 1 tatlı kaşığıyla sınırlıdır, ancak ciddi ödem durumlarında K miktarı 2 tatlı kaşığına kadar artırılabilir. İyileşme reaksiyonları sırasında, bireyin geçici insülin ihtiyacı artabilir. Zamanla, tip 2 diyabet hastalarının genellikle insülin takviyesine tamamen ihtiyacı ortadan kalkar. Tip 1 hastaları genellikle bazı takviyelere ihtiyaç duymaya devam eder, ancak dejeneratif süreçler genellikle durdurulur.

Gerson Terapisi Kalp damar hastalığı

Yüksek tansiyon, Gerson Tedavisi’ne istisnai derecede iyi yanıt verir. Antihipertansif ilaçlar tedaviye üçüncü beşinci günden itibaren yavaşça azaltılmalıdır. Kötücül yüksek tansiyon tedaviye yanıt vermesi uzun sürebilir. Kalp hastalığı da Gerson programına iyi yanıt verir.

Kalp hastalığı tedavisinde Gerson Tedavisi’ndeki önemli faktör, metabolizmayı artırmak, yağları yakmak, kolesterolü tüketmek için tiroid ilacının kullanılmasıdır. Açıkçası, zayıf kalbi aşırı yormamak adına tiroid hormonu düşük seviyede başlatılmalıdır. İkinci olarak, keten tohumu yağıyla beslenme takviyesi, arterlerdeki yağ – kolesterol birikimlerini çözerek kanın oksijen taşıma yeteneğini artırır. Ayrıca, enzim fonksiyonunu desteklerken potasyumun kullanımı da büyük önem taşır (plakları çözmek için de); ayrıca potasyum, pıhtıların oluşmasını kalp krizi ve/veya felçlere neden olan aşırı kan pıhtılaşmasını azaltır. Potasyum, pıhtı oluşumunun kalp krizi ve/veya felçlerin riskini azaltır.

Elbette, Gerson Tedavisi taze hazırlanmış birçok meyve suyu, sindirim enzimleri, keten tohumu yağı ve detoksifiye edici kahve lavmanları birçok başka bileşen, prosedürü de içerir. Arterioskleroz, kalp hastalığında, Dr. Gerson sadece iyileşme sağlamakla kalmamış, uzun süreli sağkalım elde etmiştir. Geleneksel tıbbın inancının, öğretisinin aksine, Gerson tedavisi uygulanan hastalarda arteriyel plak, tıkanıklık tersine dönebilir, böylece arter duvarları tekrar plaktan arınır, olduğunu belirtmiştir.

Neredeyse tüm akut veya kronik dejeneratif hastalıklar, modifiye edilmiş Gerson Tedavisi’nin uygulanmasıyla kalıcı iyileşme sağlayabilir, şeklinde Gerson tarafından iddia edilmektedir. Gerson bunları iddia etmekte fakat 50 seri şeklinde sunduğu hastaların muayeneleri + demografik özellikleri net – açıklayıcı değildir. Gerson zamanında endoskopi, angiografik yöntemler kullanılmakla beraber, BT – MR yöntemlerinin olmadığını hatırlatmak önemlidir.


Gerson Terapisi Hepatitis A, B, C:

Gerson protokolü kullanılarak karaciğer fonksiyonunun görünür şekilde düzeldiği iyileştiği gözlemlenmiştir. Tedavi, neredeyse her kanser veya kemoterapi hastasına uygulanan tedaviyle aynıdır. Karaciğer enzimleri dikkatlice izlenmelidir.

Gerson Terapisi Böbrek Hastalığı:

Gerson protokolünde sunulan düşük proteinli diyet sayesinde böbrek hastalığı kontrol altına alınabilir, en az %15 böbrek fonksiyonu kurtarılabir. Dializ tedavisine başlanan hastalar Gerson Tedavisine kabul edilmez. Çoğu durumda böbrekler kötü şekilde iken geri dönmez böbrek hastaları Gerson Tedavisi alsalarda kalan yaşamlarını sürdürmelidir.

Gerson Terapisi Metalik Toksisite:

Metalik toksisiteyle mücadele edildiğinde Lugol solüsyonu günlük 1 veya 2 damla azaltılmalıdır. Detoksifikasyon süreci yavaşça gerçekleşmelidir. Fiziksel iyi durumda olan kemoterapi hastalarında modifiye edilmiş Gerson rejimi genellikle metalik toksisiteyi yenmede kullanılır.

Lugol solüsyonuyla tiroid dokusunun metaller tarafından tutulması engellenir.

Potasyum tabletleri radyasyonun zararlarını engellemek içinde kullanılmaktadır.

Gerson Terapisi Multipl Skleroz (MS):

Gerson Tedavisi, MS vakalarında mükemmel sonuçlar elde etmiştir. Uygun beslenme, detoksifikasyonla vücut, sinirleri ileten elektriksel mesajları beyne, geriye iletebilen hasarlı miyelin kılıflarını temizlenebilir. Hasarlı “yalıtım”ın temizlenmesi, geçici olarak semptomların kötüleşmesine neden olabilir, ancak tedaviye devam edilirse vücut bu kılıfları geri kazanacak iyileştirecektir, sonuçta tam iyileşme sağlanacaktır. MS’nin “otomatik bağışıklık” hastalığı olduğu “varsayılır”. Yani, vücudun kendi bağışıklık sisteminin miyelin kılıflarını yok ettiği düşünülmektedir. Bu varsayım başka tedavi seçeneği olmadığından, geleneksel tıp genellikle MS hastalarını kanser kemoterapisi, bağışıklık baskılayıcılarla tedavi eder. Tedavilerden sonra Gerson Tedavisi etkili olmamaktadır. Ayrıca, böyle hastalar genellikle uzun süre prednizonla tedavi edilir. Gerson Tedavisi’nin iyileştirici etkilerini engeller.

Gerson Terapisi Osteoartrit:

Gersonun osteoartrit, romatoid artrit gelişimiyle ilgili açıklamalarında, yaşamış olduğu dönemin bilgileri nedeniyle sıkıntılar mevcuttur. Bazı kısımları elimine ettikten sonra;
  • Osteoartrit, romatoid artrit her iki türün de genetik ilişkili olduğu kabul edilir. Teoriyi desteklemek için iyi nedenler vardır, çünkü her iki durumda da vücudun hayvansal protein yükünü işlemekte zorlandığını hatırlamamız gerekmektedir. Bu, gerekli proteolitik enzimleri üretemeyen zayıflamış bir pankreası varsayar. Zayıf pankreas eğilimi de miras alınmış olabilir.
  • Ancak dikkate alınması gereken başka nokta vardır. Bir hastalık ailesinde ortaya çıktığında, aile üyelerinin genellikle aynı yiyecekleri tükettiğini unutmamamız gerekmektedir. Sadece buda değil, kız çocukları annelerinden öğrendikleri yiyecekleri tekrar tüketme eğilimindedir. Böyle şekilde, aynı türdeki beslenme alışkanlığı aile içinde, sonraki nesile taşınır. Buda sorunlu olmakla tamamen beraber ret edilemez.

Romatoid artrit ve/veya osteoartrit hastası olan hastalar uzun vadede büyük hasarlara karşı karşıyadır; kemiklerin kasların yavaşça eski sağlıklarına dönmesi isteniyorsa Gerson Tedavisi’ne sürekli uyum gerekmektedir. Ancak önemli olan şey, hasta yeterli kararlılığa sahipse zorlu, oldukça kapsamlı beslenme terapisine yeterince süreyle devam ederse bunun başarılabileceğidir.

Gerson Terapisi osteoporoz

Osteoporoz hastalığında, hastalar kemiklerin kalsiyum kaybetmesi sorunuyla karşılaşırlar. Sorun genellikle tipik allopatis (kanıta dayalı modern tıp eğitimi almış) hekimde tepki yaratır. Çoğu zaman, hekim hastaya kalsiyum alması gayesiyle bol miktarda süt içmesini söyler. Maalesef, soruna basit yanlış yaklaşımdır.

İlk, süt gibi fazla proteinin aslında hastalığı başlattığını hatırlamamız gerekmektedir. İkinci, Pottenger’ın klasik kitabında gördüğümüz şekliyle, ısıyla bozulmuş, pastörize edilmiş veya pişmiş süt ürünleri, canlı enzimler olmadan emilmez, hiçbir fayda sağlamaz, sadece zarar verir. Kalsiyum takviyesi kullanmak da işe yaramaz. Kalsiyum tabletleri iyi emilmez. Kalsiyumun, vücuda doğru kombinasyon içinde girmesi gerekir; bunun yanı sıra havuç suyu, yeşil salata yapraklarından elde edilen sıkılmış su, çok miktarda taze marul aktif, canlı enzimler bulunur.

Bu taze, organik yetiştirilen besinlerde, vücut farmasötik kalsiyum yerine, kalsiyum dışında komple mineral besinler alır – magnezyum, mangan, çinko, bakır, potasyum, iyot, birçok mineral – bunlar birlikte aktif enzimlerle birlikte vücudun mineralleri emmesine, kemiklere yerleştirmesine izin verir. Gerson Terapisi sadece kalsiyum eksikliğini hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda vücudun gerçekten kemik yeniden inşa etmesine olanak tanır.

Gerson Terapisi’nin osteoporozda kemik kalsifikasyonunu iyileştirmede etkili olduğu gözlemlenmiştir. Gerson buraları güzel yazmakla birlikte, kızında omurga pelvis kırığının oluşması osteoporoz tedavisinde etkinliği düşündürmektedir. Fakat 96 yaşında vefat etmiş olup, tedavilerle hızlı iyileşme oluştuğunu belirtmiştir.

Gerson Terapisi SLE, RA, Skleroderma

Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), romatoid artrit (RA), Skleroderma (tüm kollajen hastalıkları) durumlarında, steroid tedavisi sonlandırıldıktan sonra Gerson Tedavisi son derece iyi sonuçlar vermektedir. Ancak, steroidlerin hastalar tarafından iki yıldan uzun süreli kullanıldığı durumlarda veya hastalar kemoterapiyle önceden tedavi edildiyse, Gerson Tedavisiyle dahi yetersiz iyileşme görülebilir. SLE, RA’ da lavmanlar günde iki ila üç kez sınırlanmalıdır. Reaksiyonlar şiddetli olabilir, hastalar reaksiyon döneminde dikkatle izlenmelidir.

Gerson Terapisi Ülseratif Kolit

Ülseratif kolit hastaları, hatta kanama durumunda bile, Gerson Tedavisi’ne şaşırtıcı derecede iyi yanıt verebilir. Birçok kişinin tam, uzun süreli remisyona girdiğini gözlemledik. Tedavi başlangıcında papatya; kahvenin yerini alır, belirli çiğ gıdalardan kısa süreliğine kaçınılır. Ülseratif kolit, Crohn hastalığı, irritabl bağırsak sendromu, sızdıran bağırsak sendromu, bağırsak sorunlarına, Gerson Tedavisi hastanın tedavi planı haline getirildiğinde olumlu tepkiler göstermektedir.

Gerson tedavisinde yasaklı besinler

  • Su !
  • Şaka değil su içmek yasaktır.
    • Su içmek teşvik edilmez, çünkü su yerine meyve sularının tüketilmesi istenir, buda yeterli sıvı sağlar.
      • İlk, Gerson hastaları her gün 13 adet 250cc (toplamda ~ 3 litre) taze sıkılmış meyve suyu tüketir.
      • İkinci, Gerson hastaları ayrıca tuzsuz çorba da günde 2 kez (öğlen + akşam) tüketir, hastalara ekstra sıvı sağlar.
      • Üçüncü, Dr. Gerson, hastalara su içmelerine izin vermemesinin nedenlerinden biri, suyun mide asidini, sindirim sisteminin kendi sindirim sularını seyreltme eğiliminde olmasıdır. Kronik hastalıklardan muzdarip olan hastaların genellikle mide asidi düşüktür, onlara su içmelerine izin vermek mantıklı değildir. Dr. Gerson, hastalarının su içmesi durumunda sindirimlerinin bozulduğunu; gaz, başka bağırsak rahatsızlıklarının ortaya çıktığını gözlemlemiştir.
Gerson'da Yemek İçin Değil, 
Yaşamak Amacıyla Yemek Yenilir.
Gerson’da Yemek İçin Değil,
Yaşamak Amacıyla Yemek Yenilir.
  • Gerson Terapisi’nin bu iki özel bileşeni günlük yaklaşık 4 litreye kadar sıvı alımı sağlar, insan ihtiyaçlarına fazlasıyla yeterlidir.
  • Tüm işlenmiş gıdalar, şişelenmiş, konserve, dondurulmuş, koruyucu madde içeren, rafine edilmiş, tuzlu, tütsülenmiş veya sülfitle muamele görmüş olanlar, dondurulmuş olanlar dahil olmak üzere yasaktır.
  • Tüm süt, süt ürünleri, (keçi sütü dahil olmak üzere) yasaktır. Yasaklı ürünler arasında peynir, krema, dondurma, buzlu süt, tereyağı, süzme süt bulunur.
    • Süt ürünleri genellikle aşırı miktarda yağ içerir.
    • Peynirlerin yağ içeriği %65’e kadar çıkabilir, sodyum açısından yüksektir.
    • Ticari üretilen süzme sütler “mayalı” üretilir (artan sütten elde edilir, tatlandırılır, kalınlaştırılır) yağ ile sodyum içerir. Tuzsuz + yağsız peynir tüketilebilir.
  • Alkol içilmemelidir çünkü kanın oksijen taşıma kabiliyetini sınırlar ve karaciğer üzerine detoksifikasyon yükü getirmesi nedeniyle alkol toksikdir.
  • Avokado, yağ içeriği fazla olduğundan tavsiye edilmez (Gersona göre ananas süper besin değildir).
  • Salatalık yasak değildir ama tüketimini önermez çünkü Gerson salatalığın sindiriminin zor olduğunu belirtmektedir.
  • Karabiber veya kırmızı biber türü sıcak baharatlar detoksa girmiş barsaklara tahriş edicidir.
    • Yeşil, sarı tatlı kırmızı biberler sınırlama olmadan kullanılabilir.
  • Fesleğen, kekikten yüksek aromatik asit içerikleri nedeniyle kaçınılmalıdır.
  • Acı biber, jalapeno benzerleri de tahriş edici etkisi olabilir, iyileşmeyi engelleyebilir.
  • Soya fasulyesi, soya ürünleri, soya sosları, soya sütü, soya bazlı ürünler yasaktır. Yüksek yağ içeriği, yüksek sodyum içeriği, besin emilimini toksik engelleme, yüksek protein içeriğinden dolayı, soyanın tüm şekilleriyle kullanımından kaçınılmalıdır.
  • Kurutulmuş baklagiller, kuru fasulye gaz oluşturması nedeniyle kullanılmaz. Kurutulmuş baklagiller, kuru fasulye mükemmel K rezervi, bunun yanında müthiş düşük Na içermeleri nedeniyle iyileşme gerçekleştikten sonra kullanılabilirler.
  • Tüm hayvansal yağlar, bitkisel yağlar (taze, çiğ, organik keten tohumu yağı hariç) yasaktır.
  • Rafine edilmiş beyaz – kahverengi şekerler yasaktır. Rafine edilmemiş kahverengi şeker serbesttir.
  • Buğday unu (tüm buğday dahil) yasaktır; ayrıca tüm makarna türleri de yasaktır.
  • Dana eti, domuz eti, kümes hayvanları, yumurta, balık, deniz ürünleri, et veya hayvan eti ürünleri yasaktır. Hayvansal gıdalar yüksek miktarda protein, kimyasal madde, koruyucu, hormon, tuz yani sodyum içerir. Sindirimi zor olabilir, genellikle fazla yağ içerir, vücudun karaciğer atım yani detoksifikasyon sistemlerine ek yük getirebilir.
  • Mantarlar sebze değildir, mantarlar karmaşık proteinler içerir, sindirimi zordur, besin açısından da sınırlı değer sunar.
  • Kafein içeren siyah ve/veya yeşil çaylar ilaç şeklinde kullanılmamalı, Gerson Tedavisi sırasında tüketilmemelidir. Kahve ve kafeinsiz kahve yerine, ağız yoluyla alınan kahve ve kahve yerine geçenler sindirim sisteminin istenmeyen uyarılmasına neden olur.
    • Ağızdan alınan kafein merkezi sinir sistemini aşırı uyarırken, içerisinde bulunan esansiyel yağlar sindirimi bozar.
    • Bununla birlikte, kahve rektal alındığında, karaciğer üzerinde tamamen olumlu etki sunar. Detoksifikasyonun yanı sıra, glutatyon S-transferaz üretimini artırır.
  • Badem, kayısı çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği, keten tohumu, yer fıstığı, kaju, tüm fındık, tohumlar, yüksek protein – yağ içerdiğinden yasaktır.
    • Bunlara “kavurma” işlemi yapılıp, tuz eklenirse, yağ içeriği değişir. Fındık ve tohumlar zararlı hale gelir.
  • Hardal, havuç yaprakları Gerson tedavisinde kullanılmaz.
  • Sodyum , Aliminyum içersin veya içermesin tüm kabartma tozları yasaktır.
    • Aliminyum, sodyum içermeyen potasyum içeren kabartma tozları kullanılabilir.
  • Diş macunu, gargara, saç boyaları, kuaförde yapılan kalıcı makyajlar, kozmetik ürünler, koltuk altı deodorantları, ruj, losyon ürünlerinde bulunan florür bileşiklerinden her koşulda kaçınılmalıdır.
  • Ananas, berry şeklindeki aromatik meyvelerde aromatik bileşikler, iyileşme tepkisini engelleyebilir, kullanılmamalıdır.
    • Ancak hafif olanlar, örneğin anason, defne yaprağı, kişniş, dereotu, fesleğen, muskat, kekik, biberiye, adaçayı, meyan kökü, tarhun, kekik, ebegümeci vb baharatlardan küçük miktarlarda kullanılmasına izin verilmiştir. Soğan, sarımsak, kıyılmış maydanoz vb malzemeler ise büyük miktarlarda kullanılabilir.
  • Salata sosu olarak şişelenmiş soslar ASLA kullanılmaz.
  • Florürlenmiş ve/veya klorlanmış şebeke suyu içilmez, besinler bunlarla yıkanmaz, hazırlamak amacıyla kullanılmaz.
    • Klorlama ,le florürlama da kullanılan klor + florür oldukça zararlı maddelerdir; ikisi de halojen ailesine ait kimyasal maddelerdir, benzer özelliklere sahiptir.
      • Eğer şebeke suyu klorlanmışsa, klor kirliliği su kaynatılarak yok edilebilir.
      • Ancak içme suyunu kaynatmak, florürün toksik etkilerinden kurtulmayı sağlamaz. Aksine, florür suya sodyum florür şeklinde tuz olarak eklenir. Yani su kaynadığında, florür konsantre hale gelir. Biraz su buharlaşır, az su hacmi oluştuğundan, florür tuzları kaynatmayla artar.
      • Florin molekülü çok küçük aktif moleküldür, sadece kolondan değil, deriden de hızla geçer. Çorba, çaylar, yemek pişirme, içsel lavmanlar, harici temizlik dahil olmak üzere hastanın tüm ihtiyaçları için kullanılan su, klorin – florin vb kirleticilerden arındırılmış olmalıdır.
    • Florür, arsenikten sonra toksisite açısından ikinci sırada olan son derece etkili maddedir, az etkili elementleri, klor ve iyotu halojen ailesinde yer alan etkili elementlerle yer değiştirebilir. Tiroid bezinde iyot – klor eksilip, florür birikimi gelişebilir. Florürlü ve/veya klorlu içme suyuyla bozulmuş tiroid bezi nedeniyle :
      • Bağışıklık sistemi zayıflar:
        (1) Ateş yükselmez,
        (2) Alerjiler – enfeksiyonlar meydana gelir
        (3) Yiyecekler yeterince yakılamaz.
      • Arterlerde plak oluşumu, arteriyoskleroz veya damar sertliği → Kalp krizi, felçler gelişebilir.
      • Tiroid ekstresinin düzenli şekilde günde beş kez alındığı Gerson Terapisi hastalarında, benzer şekilde hastalık geri dönüşleri gerçekleşmektedir.
      • Düşük tiroid fonksiyonu varlığında kanser oranları artar.

Otofaji̇ – Mi̇tofaji̇

Kapsamlı düşünüldüğünde Gerson Tedavisi bedeni otofajiye sokup; diğer taraftan , eş zamanlı mineralleri vitaminleri canlı – taze şekilde yerine koyma olduğu çok açıktır. Gerson zaten genetik hastalıklarda Gerson Tedavisinin etkisiz kaldığını belirtmektedir. iyileşmeyen, kısmi iyileşen veya ölen kişilerde hiç konuşulmamış araştırılmamış durumlar vardır. Genetik mutasyonlara bağlı otofaji yetmezliğinin üzerinde hiç durulmamaktadır.

  • Malasef insanlar kendinin yaşadığı her yılı; tıbbın çok geliştiğini, her şeyin bulunduğunu, sürekli şekilde düşünmektedirler.
  • Kendi menfaatine olumlu olanı tercih etme – düşünme yanlılığı
  • ATG (Autophagy-related genes) insanlarda otofaji sürecinde rol oynayan genleri ifade eder. Otofaji, hücrelerin hasarlı, gereksiz veya disfonksiyonel bileşenleri ortadan kaldırmak, hücresel dengeyi korumada kullanılan hücresel bozulma, geri dönüşüm mekanizmasıdır. ATG genleri, otofaji sürecinin düzenlenmesi, gerçekleştirilmesinde önemli roller üstlenir..
Otofaji – ATG
  • ATG genleri farklı kromozomlarda bulunabilir. İnsan genomunda birkaç ATG geni, bunların konumları şu şekildedir:
  • ATG1/ULK1: ULK1 geni, insanlarda 12. kromozomun kısa kolunda (12p13.32) yer alır.
  • ATG5: İnsanlarda 6. kromozomun uzun kolunda (6q21) bulunur.
  • ATG7: İnsanlarda 3. kromozomun uzun kolunda (3p25.3) konumlanmıştır.
  • ATG12: İnsanlarda 5. kromozomun uzun kolunda (5q33.1) yer alır.
  • ATG16L1: İnsanlarda 2. kromozomun uzun kolunda (2q37.1) bulunur.
  • Bu genlerin konumları insan genomu referansına dayanmaktadır. Ancak, belirli genlerin kromozomal konumları, genetik varyasyonlar, genom düzenlemeleri nedeniyle bireysel varyasyonlar gösterebilir. Nobel ödüllü Yoshinori Ohsumi 14 adet ATG gen mutasyonu bildirmekle beraber ATG genlerinin bilinen mutasyon sayısı, zamanla artan, sürekli keşfedilen konudur. Mutasyonlar, genetik varyasyonlar, değişiklikler ortaya çıkabilir, farklı ATG genlerinde farklı tipte mutasyonlar bulunabilir.


Otofaji – mitofaji, hücrelerde gerçekleşen iki önemli hücresel bozulma, geri dönüşüm mekanizmasıdır. Otofaji, hücre içindeki hasarlı, gereksiz veya disfonksiyonel bileşenlerin tanınması, hücre içi zarlarla çevrili yapılar olan otofagozomlar aracılığıyla yakalanması, sonrasında lizozomlarla birleşerek içeriklerinin sindirilmesi süreci olduğunu Nobel ödüllü Yoshinori Ohsumi çok güzel anlatmıştı. Mitofaji ise özellikle mitokondri adı verilen hücre içi organellerin seçici otofaji yoluyla ortadan kaldırılmasını ifade eder.

Otofaji süreci, hücrelerin enerji açısından zor zamanlarda kendini korumasına, gereksiz, zararlı bileşenleri ortadan kaldırmasına yardımcı olur.

Otofaji, hücre İçinde bir dizi adımda gerçekleşir:

  1. İnitiasyon: Otofajinin başlamasında önemli başlatıcı kompleks oluşur. Kompleks, ATG1/ULK1 proteinlerden oluşur, hücrede otofajinin başlamasına sinyal verir.
  2. Fagosom Oluşumu: İnitiasyon adımının ardından, hücre içindeki hedef bileşenler otofagozom adı verilen zarla çevrili yapılarla hapsedilir. Otofagozomlar, hücre içinde hasarlı proteinler, organel parçaları veya hücresel bileşenleri hedefleyebilir.
  3. Füzyon: Oluşan otofagozomlar, hücre içinde bulunan lizozomlarla birleşir. Birleşme, otofagozomun içeriğinin sindirilmesini sağlar. Lizozomlar; enzimler, asitik ortam içerir, otofagozomun içindeki hedef bileşenlerin parçalanmasını sağlar.
  4. Sindirim: Otofagozom içeriği lizozomlar tarafından sindirilir, bileşenleri basit moleküllere ayrılır. Hücre enerji, besin kaynaklarını kullanabileceği temel yapı taşlarını elde eder.

Mitokondriler, hücrede enerji üretimi, önemli hücresel işlevlerde gereklidir. Ancak, mitokondrilerde hasar veya disfonksiyon (özellikle heteroplazmi) meydana geldiğinde, hücre mitofaji sürecini başlatarak hasarlı mitokondrileri ortadan kaldırmaya çalışır. Mitofajiyle ortadan kaldırılamayacak mitokondriler bottle neck etkisiyle bölüştürülür. ortadan kaldırma işi sonraki jenerasyona miras bırakılır.

Mitofaji süreci, genellikle hücredeki mitokondri hasarının tanınması, seçici bozulması, sonra geri dönüşümüyle karakterizedir.

Mitofaji sürecinin temel adımları

  1. Hasarın Tanınması: Hücre içindeki mitokondrilerde hasar veya disfonksiyon meydana geldiğinde, hasarlı mitokondrilerin tanınması başlar.Genellikle mitokondriyal DNA (mtDNA) hasarını veya mitokondriyal içeriğin değişikliklerini algılayan özelleşmiş proteinler, mekanizmalar tarafından gerçekleştirilir.
  2. Mitofagozom Oluşumu: Hasarlı mitokondriler, otofagozomlara benzer şekilde otofagozomlarla çevrili mitofagozom adı verilen yapılarla hapsedilir. Mitofagozomlar, özelleşmiş mitofagozom proteinleri, membranları aracılığıyla hasarlı mitokondriyi sarar.
  3. Füzyon – İzolasyon: Mitofagozomlar, otofagozomlardan farklı, hedef mitokondriyi izole etmek, sağlıklı mitokondrilerden ayırmakta füzyon adı verilen adımı içerir. Füzyon adımı, hasarlı mitokondriyi sağlıklı mitokondrilerden ayrı yapıya dönüştürür. Bottle neck etkisi
  4. Sindirim – Geri Dönüşüm: Mitofagozomlar, izole edilen hasarlı mitokondri içeriğini lizozomlarla birleştirir. Hasarlı mitokondrinin içeriği, lizozomlar tarafından sindirilir, moleküler bileşenleri temel yapı taşlarına ayrılır. Temel yapı taşları sonra hücre tarafından enerji üretimine, yeni mitokondrilere geri dönüştürülür.

Mitofaji, hücrelerde mitokondriyal kalite kontrolünün sağlanmasında önemli rol oynar. Hasarlı, disfonksiyonel mitokondrilerin (heteroplazmik olanların) seçici ortadan kaldırılması, hücrelerin enerji üretimi, hücresel homeostazının sürdürülmesinde kritik öneme sahiptir. Ayrıca, mitofaji sürecinin bozulması, mitokondriyal hastalıklar ve diğer hücresel bozukluklarla ilişkilendirilebilir.

Yine geldik dayandık mutasyona !

Mutasyon Denilince İnsanlar Anlayamıyor, Kendisiyle Alakasının Olmadığını Düşünüyor.

Mutasyon Yapıcı Etkenler

A = İntrauterin maruziyet

B = Over ve/veya testislerin doğum sonrası maruz kalması

  • Radyasyon – A , B
  • Kimyasal maddeler – A , B
  • Hatalı DNA kopyalama – A , B
  • Doğal mutasyonlar – A , B
  • Hava kirliliği  – A , B
  • Çevresel toksinler  – A , B
  • Alkol kullanımı  – A , B
  • İlaçlar  – A , B
  • İnflamasyon (vajinal akıntı, …)  – A , B
  • Oksidatif stres – A , B
  • Beslenme alışkanlıkları – A , B
  • Hormonlar – A , B
  • Stres  – A , B
  • Yaşlanma (ihmal edilmiş menopoz– B
  • Fiziksel travma – A , B
  • Yetersiz egzersiz veya hareketsizlik – A , B
  • İmmün sistem bozuklukları – A , B
  • DNA hasarı onarım eksikliği – A , B
  • Genetik predispozisyon – A , B
  • Viral enfeksiyonlar  – A , B
  • Bakteriyel enfeksiyon (vajinal akıntı, …)  – A , B
  • Parazit enfeksiyonları  – A , B
  • Diyabet  – A , B
  • Metabolik bozukluklar  – A , B
  • Toksinler  – A , B
  • Elektromanyetik alanlar – A , B
  • Kanserojen maddeler  – A , B
  • İmmünosüpresif ilaçlar  – A , B
  • Hormonal ilaçlar.  – A , B
  • Hipoksi  – A , B
  • Mitokondriyal disfonksiyon  – A , B
  • Gıda katkı maddeleri  – A , B
  • Uyku bozuklukları  – B

Şu listede bulunanların en az 5 tanesi günlük hayatımızda mevcut. O yüzden mutasyon geliştiriyoruz, hasta oluyoruz.

A ve/veya B ye Annen ve/veya Anneannenin maruziyeti; SENİ bağlayabilir !

Genital Hijyensizlik; Genetik Hijyeni Bozar !

Spontan iyileşme sağlanmış 200 kanser hastasının yemek ve içmekten kaçındıkları besinler
Spontan iyileşme sağlanmış 200 kanser hastasının yemek ve içmekten kaçındıkları besinler
Spontan iyileşme sağlanmış 200 kanser hastasının yemek ve içmeyi tercih ettikleri besinler
Spontan iyileşme sağlanmış 200 kanser hastasının yemek ve içmeyi tercih ettikleri besinler

Gerson Tedavisi’nin Özü

  • Gerson Tedavisi, birbiriyle uyumlu tutarlı şekilde uygulanan tıbbi tedavi yöntemlerinden oluşur İleri evre kanser, diğer ciddi sağlık sorunlarında birçok bireysel vaka üzerinde şifa sağladığı gözlemlenmiştir.
  • Organik Beslenme: Gerson Terapisi, organik doğal besinlere dayanan beslenme planını vurgular. Bu plan, taze sebzeler, meyveler, tahıllar, sıkılmış sebze meyve suları, bitki çayları, az miktarda protein, doğal yağları içerir. İşlenmiş gıdalar, katkı maddeleri, koruyucular, yapay tatlandırıcılar vb potansiyel tetikleyicilerden kaçınılır.
    • Protein sınırlaması, hastanın bağışıklık yanıtını iyileştirme eğilimindedir.
    • Hastalık oluşturan etkenlerin alımını azaltmak amacıyla yağ sınırlanır.
  • Sıkılmış Sebze – Meyve Suları: Gerson Terapisi’nde, özellikle sebze suları, besin alımını artırmak, vücudu temizlemesinde önemli rol oynar. Sular, özellikle yeşil yapraklı sebzelerden elde edilir, vücuttaki besin eksikliklerini gidermeye yardımcı olabilir.
    • Besinlerin maksimum sindirilebilirliği, saatlik taze, çiğ sebze meyve suları içilerek, temel vejetaryen diyetle sağlanır.
  • Potasyum Magnezyum Takviyeleri: Migren tedavisinde, potasyum , magnezyum türü minerallerin takviyeleri kullanılabilir. Mineraller, sinir sistemi fonksiyonunu destekler, migren semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
    • Tedaviler, tuz + su yönetiminden oluşur; Na+ alımını sınırlarken K+ alımını artırır.
  • Detoksifikasyon: Gerson Terapisi, toksinlerin vücuttan atılmasını teşvik eden detoksifikasyon süreçlerini içerir. Süreçler arasında kahve lavmanları, sıcak su torbaları, keselenme, saunaya girme şeklinde yöntemler bulunabilir. Detoksifikasyon, vücuttaki zararlı maddeleri temizlemeye yardımcı olabilir, migren atağını hafifletebilir. Kahve lavmanları, bağırsak, karaciğer enzimlerini uyararak toksinleri bağırsak duvarından atar. Bir tür bağırsak diyalizidir. Bu kahve lavmanları;
    • Hasarlı normal hücrelere (makromoleküller) yönelik kan serumu toksinlerini azaltarak hücresel tehditi ortadan kaldırır.
    • Hücre potasyum içeriğini artırır.
    • Hücre sodyum içeriğini azaltır.
    • Su yapısını iyileştirerek hücre şişmesini azaltır.
    • Hücre mitokondri sayısını + aktivitesini artırır.
    • Hücre enerji üretimi, onarımında gereken mikrobesinleri sağlar.
  • Vitamin – Mineral Destekleri: Gerson Terapisi, bazı durumlarda B vitamini kompleksleri, C vitamini, çinko, selenyum gibi vitamin – mineral desteklerini içerebilir. Bu destekler, migren semptomlarını azaltmaya, enerji seviyelerini artırmaya yardımcı olabilir.
  • Enflamasyon metabolizması, hücre enerji üretimi, doğal tiroid hormonu takviyesiyle uyarılır.

Kronik veya akut hastalıktan kaynaklanan herhangi rahatsızlıkla başa çıkmaya çalışan kişilerde, düzenli kahve lavmanlarıyla kan serumu toksin seviyelerinin düşürülmesi, artan hücresel enerji üretimi, gelişmiş doku bütünlüğü, iyileşmiş kan dolaşımı, güçlendirilmiş bağışıklık, iyi doku onarımı, hücresel rejenerasyonu elde etmede temel adımdır. Tüm faydalı fizyolojik etkiler, Gerson iyileştirme programının kombinasyon rejiminin uygulanmasından kaynaklandığı klinik gözlenmiştir. Şüphesiz, kahve lavmanlarının alınması, Gerson Tedavisi’nin en önemli unsurlarından biridir.

Gerson tedavilerindeki meyve sularının, sebzelerin, ekmeklerin, sosların, çorbaların, tatlıların tariflerine bakacağınız kaynaklar referanslardadır

Gerson tedavileriyle oluşabilecek sorunlar

  • Sıvı elektrolit bozulması nedeniyle ölüm
  • Derin hiponatremi, şiddetli kusmalar
  • Kahve enemaları nedeniyle sepsis
  • Kahve enemaları nedeniyle kabızlık, kalın barsaklarda iskemi, perfüzyon; acil cerrahiye gidiş, barsakların alınması
  • Terminal ileumda mikrobik enfeksiyonlar (Clostridium septicum) özellikle diyabetik kişilerde
  • Ketoasidoz
  • Sıcak lavman uygulamaya bağlı rektal yanıklar
Çeşitli diyet yöntemlerinin karşılaştırılması
Çeşitli diyet yöntemlerinin karşılaştırılması 10
gerson besin değeri  oranları
gerson besin değeri oranları
gerson besin değeri  oranları
gerson besin değeri  oranları


Muğla Kadın Doğum Doktoru Mesut Bayraktar Jinekolog 331x273

Doktor Mesut Bayraktar

Ortaca/Muğla

Hayatın olağan akışı gereği iyileşmek için hasta olan kişi çabalamalıdır yani aktif rol oynamalıdırlar. Görüldüğü üzere tedavi hunisinin büyük kısmında vakit kaybeden, hastalığını ret eden, iyileşemeyen, bahane, bedava - ucuz yöntemlere yönelen, körü körüne bel bağlayan hastalar pasif iyileşmeyi yani iyileşememeyi seçenler bulunmaktadır.

Tedavi süreci, hastaların sağlık sorunlarıyla başa çıkabilmeleri, iyileşme sağlayabilmelerinde önemli adımdır. Ancak, tedavi hunisi sürecinde Hekimlerin bazı zorluklarla karşılaşması mümkündür. Resimde, hastaların farklı farklı tutumlarından kaynaklanan zorlukları ele alarak, hekim-hasta ilişkisinde zorlukların üstesinden gelirken zedelenebileceğini, tedavi hunisinin önemini vurgulayacağız. Tedavi süreci, hasta sağlığını iyileştirmek amaçlı yapılan serüven düşünülebilir. Tedaviler, sağlık sorunlarına farklı yaklaşımlar gerektirebilir, bazen beklenmedik zorluklarla karşılaşılabilir. Bundan dolayı, tedavi hunisi sürecinde hekimlerin, hastaların farklı tutumlarına uygun şekilde davranması, etkili iletişim becerilerini kullanması önemlidir. Hekimlerin mesleklerini icra ederken , hasta kaynaklı zorlukları aşarken, hekim-hasta ilişkisinin zarar görmemesinde hastaların dikkatli olmaları gerekmektedir. Çünkü hekim sonsuza kadar sabredebilen, her uygunsuzluğa pozitif, sorun çözme şeklinde yaklaşan canlılar gibi düşünmeyiniz.

*** Hastalığını Kabul Etmeyenler: Hastalığını kabul etmeyen bireyler, sağlık sorunlarını inkar ederek tedaviye direnç gösterebilirler. Bunlar , tedavi sürecinin başarıyla ilerlemesini engelleyebilir. Hastalığını kabul etmeyen kişiler, genellikle hastalıklarının ciddiyetini ya da varlığını reddederler. Buda, hem kendileri hem de doktora sorun çıkmaktadır. Hastalığın kabul edilmemesi, tedavi sürecinin etkinliğini azaltabilir, tamamen durdurabilir.Hastalığını kabul etme evresi, hasta olduğunu kabul etme; tedavi sürecinin önemli parçasıdır. Hastalığın kabul edilmesi, kişinin gerçek durumuyla yüzleşmesine, gereken tedaviye tam uyum sağlamasına yardımcı olabilir. Böylece tedavi süreci daha etkili başarılı olabilir. Hastalığını kabul etmeyen bireylerin, kendi sağlık durumlarını gerçekçi şekilde değerlendirmeleri, tedaviye açık olmaları önemlidir.

Hastalığını kabul etmeyen, ret eden; Doktoru rakip , düşman bilmektedir.

*** Hastalığını Kabul Edenler: Hastalığını kabul eden kişiler, tedavi sürecine daha olumlu yaklaşabilirler. Hastaların tedaviye uyum sağlamasını kolaylaştırır, iyileşme sürecini hızlandırabilir. Fakat çoğunlukta bazı insanlar hastalığını kabul etsede hekim yerine başka yollara başvurabilerek, hastalıkların ilerlemesine, kronikleşmesine neden olmaktadır.

*** Bir Ara Hallederizciler - Google Aramacılar: Bazı hastalar, sağlık sorunlarıyla ilgili hafife alıcı, savsaklayıcı tutum sergileyebilirler. “Bir ara hallederizciler”, sağlık sorunlarını erteleme, önemsememe eğilimindedir. Google aramacıları ise kendi kendini teşhis etme, tedavi etme çabasına, akıllılığına girebilirler. Yanlış bilgilendirme, yanlış tedavi seçeneklerine yol açabilir.

*** Doğal Tedavi Yöntemlerine Körü Körüne İnananlar: Doğal tedavi yöntemlerine inanan hastalar, alternatif çözümler arayışında olabilirler. Maydanoz, soğan suyu içiciler gibi, doğal yöntemlere güvenerek, körü körüne bel bağlayarak etkisiz, tedavi sürecini yürütebilirler. Bazen bilimsel kanıtlanmamış, etkinliği sınırlı olan yöntemlere yönelmelerine neden olabilir. Maalesef tüm iletişim mecraları tedavilerin etkin olmadığını söylese de böyle yönelimler artarak devam etmektedir.

*** Sahte Doktor Bulucular - Maddi Zorluk Çıkarıcılar: Sahte doktor bulucular, maddi zorluk yaratanlar - bulanlar, yani tedaviye gereksiz yere maddi kısıntı uygulayanlar, tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir. Ev, araba kredisi ödemesi, oğlanı evlendirme gibi maddi yükler altında olan hastalar, tedaviye uyum sağlamakta, iyileşmekte güçlük çekebilirler. İnsanlar sağlıklı kalmanın, mal mülk edinmeden değerli olduğunu maalesef kavrayamamaktadırlar.

Hasta olmuş ama evi var
Hasta olmuş ama oğlu evlenmiş.

Kendini, sağlığını feda ederek yaşamda hedefleri başarmak maalesef artan hızda devam etmektedir. Günümüzde oldukça yaygın durumdur. İnsanlar, zamanı, varlıklarını daha verimli kullanmak amacıyla sağlıklarını tehlikeye atabilmektedirler. Ancak, sağlığın önemi göz ardı edilmemelidir. Kaliteli yaşam sürerken sağlıklı olmak şarttır. Hayatta hedefleri  başarmak önemli olsa da, sağlığımıza dikkat etmekten asla vazgeçmemeliyiz.

Tedavi hunisi süreci, hastaların sağlık sorunlarını çözmek, iyileşmede  önemli adımdır. Ancak, bazı hastalar, kendilerine gereksiz yere maddi zorluklar yaratarak (3. evinin kredisini bahane göstermek, 4. çocuğunu davul zurna - yemekli evlendirmeye çalışması) tedavi sürecini  olumsuz etkilemektedir (tedavi olmamaktadırlar!). Makaleyle maddi gücü – imkanı olduğu halde “ev aldık, araba aldık kredi ödüyoruzcular” şeklinde adlandırılan, doktoru gereksiz yere maddi zorluklar ile meslek icrasına sürükleyen hastaların yeteri kadar iyileşemediklerini vurgulamak istiyorum.

*** Profesöre Gidenler - İyi Doktor Deyiciler: Bazı hastalar, tedavide ünlü/ünsüz profesöre başvurma eğilimindedirler. Bunlar, “normal” doktorları, diğer sağlık hizmeti sağlayıcılarını göz ardı edebilir, hatta küçümseyebilir. Aynı şekilde, bazı hastalar, tedavi - meslek icrasının masrafları nedeniyle para talep eden doktorlardan da uzak durma eğiliminde olup tedavi sürecini menfi etkileyebilir. Uygun tedavi seçeneklerinin kaçırılmasına, hastalığın artmasına neden olabilir. Hastalar kaçırılan, kaybolan sağlığın %100 geri gelmediği konusunda yeteri kadar ikna edilmelidirler. Mümkün ise hastalar, tedavinin tamamen geri gelmeme, başarılı olmama riski olduğuna ilişkin yeterli bilgilendirme yapılarak ikna edilmelidirler.

Maalesef bazı insanlar maddi varlıklarının korunmasını sağlıklarından önemli görmektedir.

Servete Mala Mülke Yaşayanlar Sağlıklarını Feda Ediyorlar.

*** Ego, Kişisel Çıkar Çatışmaları: Hekim-hasta ilişkisindeki ego, kişisel çıkar çatışmaları, tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir. Doktorun , hekim hasta bağı kurulmamış hastaya “sen” demesi gibi durumlar, iletişim sorunlarına yol açabilir. Aynı şekilde, bazı hastalar da doktorlarla kişisel, duygusal çıkar çatışması içine girebilirler , tedavi sürecinin etkinliğini azaltabilir. Hastalar , empati, anlayışla Hekimleri karşılamalı, iletişimde açıklık, saygıyı korumalı, kişisel çıkar çatışmalarından uzak durmalıdır. Hekim-hasta bağı, tedavi sürecinin başarısında önemli faktördür. Hastaların hekimle güven, destek temelinde ilişki kurması, tedaviye uyumlarını artırır, iyileşme motivasyonunu yükseltir. Hekimler de, hastaların duygusal ihtiyaçlarını anlamalı, hastalarla işbirliği yaparak tedavi sürecini yönetmelidir. Hasta, hekimin yönlendirmelerine uyum sağladıkça, hastada, hekimi destekleyici rol üstlendikçe, iyileşme süreci olumlu yönde etkilenecektir.

Tedavi sürecindeki zorluklarla başa çıkan, iyileşen hastalar, motivasyon kaynağı olabilirler. İyileşenlerin başarı hikayeleri, diğer hastalara umut ilham verebilir. Hekimlerin iyileşme sürecini desteklemek , başarı hikayelerini paylaşmaları önemlidir. Tedavi sürecinde karşılaşılan zorluklar, hastaların tutumları, hekim-hasta ilişkisi etrafında yoğunlaşır. Hastaların hastalıklarını kabul etme, doğru bilgilere ulaşma, maddi zorluklarla başa çıkma, kendince maddi zorluk varlığı yaratmama, doğru tedavi seçeneklerini değerlendirme konularında Hekim destek vermesi önemlidir. Tekrardan, hastaların 1001  zorlukla meslek icrası yapan Hekime empati, anlayış - etkin iletişim becerileriyle Hekimleri benimsemeleri, işlerini kolaylaştırmaları, hastanın, tedavi sürecinin etkinliğini artırır, hastaların moralini yükseltebilir, motivasyonlarını artırabilir, tedaviye olan uyumlarını iyileştirebilir.

Hekim-hasta bağı, güvene dayalı ortamda kurulmalı, hastaların iyileşme sürecine aktif katılımları teşvik edilmelidir. Etkili tedavi sürecinde, hem hastaların hem de hekimlerin sorunların üstesinden gelmede birlikte çalışmaları, destekleyici ortam oluşturmaları gerekmektedir.
Tedavi Hunisinde pasif iyileşmeye çalışanlardan olmayın.


Tetkikler

hekimin kanaatinden

üstün değildir.


Kadın bedeninde

kronik enflamasyonun

en büyük kaynağı

vajinal akıntıdır.


Dinamik Tablo
Hastane Stresinden Uzaklık ✓ 
Özel Etkileşim ✓ 
Süre Sınırlamasız Muayene ✓ 
Mahremiyet – Gizlilik ✓ 
Hijyenik Ortam ✓ 
Teknoloji Kullanımı ✓ 
Konfor – Ferah Ortam ✓ 
Online Randevu ✓ 
3. Şahıslarla Temassızlık ✓ 
Güven – Nezaket – Zarafet ✓ 
Etik ✓ 
Tecrübe ✓ 
Profesyonel Destek ✓ 
Hasta Memnuniyeti & Sağlığı ✓ 
Fethiye’den 45′ uzaklıkta ✓ 
Dalaman’dan 10′ Uzaklıkta ✓ 
Köyceğizden 15′ Uzaklıkta ✓ 
Marmaris’den 40′ Uzaklıkta ✓ 
Muğla’dan 45′ Uzaklıkta ✓ 

Para değil

Mal mülk değil

En iyi eğitim , öğretmen değil !

Çocuğunuza bırakılacak en büyük miras şudur:

Sağlıklı

10 numara
☆☆☆☆☆ 
olacak şekilde  “gebelik öncesi hazırlık + gebelik takibi + doğumunu” sağlayarak maksimum potansiyel IQ & EQ ya FETUSUN ulaştırılmasıdır.

Yani fetusu hayata 5/0 önde başlatmaktır. 

Eğer bunu sağlarsanız; sağlamak 15 – 30 bin USD civarı para harcamaktan geçer. O zeki, ahlaklı, yetenekli çocuk başarı sarmalında  zirveye hemen çıkar, müthiş gelir elde eder;  emekli olduğunuzda size ev araba aldığı gibi,  dünyayı gezmenizde size tatil hediyeleri ayarlar. Eğer bunu yapmak yerine, 15 – 30 bin USD’ye ev, araba alabilirsiniz ama, çocugunuz sizin ölmenizi, mirasın kendisine  kalmasını bekler, sonrada onu tüketerek yer  yada üzerinizdeki evi ipotek göstererek iş kurar , batırır yada sürekli sizden para ister, sizde sürekli kaçar , bahane uydurursunuz…

Çıkar çatışmalarıyla berbat olmuş hayat yaşamamak için süper kaliteli bebekler doğurun.

Rahimde  mikrop kaparak  bitik, pert olmuş, erken doğmuş,  kansızlığa, kötü rahim şartlarına ( urlu, vajinal akıntılı, kistli, varisli ) yani haşat rahimlerden eksik – vasat doğan bebeklerinizle, büyüdüklerinde “çıkar çatışmasına” girmemesi; doğmadan önce, gebelik süreci & doğumuna maddi kaynak harcanmasından geçer.
AGAÇ YAŞ İKEN, İNSAN RAHİMDE İKEN EĞİLİR.

Bebek;

Zeki doğarsa ahlaklı olur.
Zeki + ahlaklı olursa zengin olur. 
Zeki + ahlaklı + zengin olursa sana ev araba almayı bırak toplumun tamamı müreffeh olur, zenginleşir.

İnsana yani kendi kanına – canına yatırım yapmalısın yada çıkar çatışmalarıyla bomboş hayat yaşamak durumunda kalırsın.
Sana göre yatırım nedir?

Kadın Sağlığının, Sonraki Nesillerin ( Fetus, Bebek, Çocuk, Torun) Mutlu Huzurlu Sağlıklı Devam Edebilmesinin Yegane yolu, Dişi Üreme Organlarının;
  1. Uterus - Rahim
  2. Yumurtalık - Overler
  3. Tuba Uterina - Tüpler
  4. Rahim Ağzı - Serviks Uteri
  5. Vajina - Hazne
  6. Vulva - Perine gibi organların Topyekün Sağlık İçerisinde; Genetik Mirasın Nesilden Nesile Sağlıklı Şekilde Aktarılmasından Geçmektedir. İşte bu geçiş bozulduğunda; nesilden nesile hastalıklar başlamaktadır. (Devamı İçin Ayrıntılara↓ Tıklayınız)
İhmal Edilen, Çözülmeyen En Basit Kadın Hastalığı, Zaman İçerisinde Birikim Yaparak Çeşit Çeşit Hastalıkların; Romatolojik Nörolojik Psikiyatrik Onkolojik Hatta Odontojenik... Hastalıkların Gelişiminde Tetik Çeken Etken ( Tetiklenmiş Hastalık) Olabilir. Aniden Birdenbire Ortaya Çıkan Hastalıklara Sebep - Müsebbip Olanın; İhmal Ederek Alıştığın, Zamanla da Unuttuğun (Hastalıklara Geliştirilen Adaptasyon; İlk Stres Anında Kırılır)) Feminin Şikayetler Ana Sebebiyle Olduğu, Gizliden Gizliye Hastalığın İşlemesini Yani Kök Hastalık'ın Feminin Hastalık Olduğu Aklınıza Bile Gelmeyebilir. Tahlillere %100 İnanmak Size Ciddi Vakit, Para, Yaşam Süresi Kaybettirebilir. Basit Yöntem + Kolaya Kaçmak Olan Sayfalar Dolusu Tetkik Sonuçlarına Sakın Aldanmayın, Tetkikler Normal Çıktı; Sağlıklıyım Diye Boş Tetkiklere Körü Körüne Bel Bağlamayın. Hekim Dışında Hiçbir Şeye %100 Güvenmeyin. Özellikle Nisaiye Hastalıkları; Kan - İdrar Tetkikleri Başarılı Oranda Tespit Edememektedir. Kronikleşmiş İlgisiz Gibi Gözüken Hastalık Hastalık Kök Sebeplerinin Kadınsal Maraz Olması Size, Çevrenize Alakasız,- Saçma Bile Gelebilir. Hatta Sıklıkla Ciddi Hastalığınızla Bağlantı Açısından Genital Bölgeyle Ne Alakası Var Şeklinde Sizi Hataya, Durumu Algılamada Körlük - Konduramamaya Düşürebilir; Dikkat Ediniz! Nisaiye Hastalığı Bekleterek; Kendi Kendine, Zaman Tanımakla, Vakit Geçirmekle İyileşmesi Mümkün Değildir.

Muğla Ayrıntılı Ultrason

Gebelik Takiplerinin & Doğum Öncesi Teşhis İşlemlerinin Önemli Basamağıdır. Minimum 60 dakika Sürmektedir. Kaliteli Gebelik Asla Ucuz, Standart Yaklaşımlarla İdame Ettirilemeyecek, Riske Atılamayacak, Stres Karşısında Frajil Olabilecek Kritik Dönemdir. Mesut Bayraktar Şehrin İçerisinde En Önde Gelen, Vajina Serviks Rahim  Sağlığına Yönelik En İyi Jinekolog Doğum Uzman Doktorlar Arasında Olmasının Yanı Sıra, Özel Muayenehanesinde 18 - 24 Hafta Arası Muğla Ayrıntılı Ultrason Verirken Bütünsel yaklaşımla Geçmeyen  Mantar Hastalığı Servikal Smear Polip Ameliyatı Video Kolposkopi HPV Gebelikte Spiral Çıkarma Tıbbi Muğla Kürtaj işlemi Riskli Hamilelik Takipleri Transvajinal Ultrason Rahim İltihabı Tedavisi İdrar Kaçırma Tedavisi Şeffaf Beyaz Kahverengi Sarı Yeşil Kötü Renkte Olabilen Kokulu Kokusuz Vajina Akıntı Yanma Kaşıntı Batma Kanama Tedavilerinin Planını Yapmaktadır. Gereğinde Rahim Alınma Ameliyatı Hakkında Bilgiler Vermektedir. Hatunların Huzur İçerisinde Sağlıklı Mutlu Yaşam Sürmeleri Gerekliliğine İnanmaktayım.  Tabip Mesut Bayraktar; Female Üreme Sağlığını Güçlendirme Konusunda Tutkulu Hekimdir. Çünkü Feminin Genital Organların Zindelik İçerisinde Başarıya Ulaşması Küresel Refaha; İnsanlık Barışına Hizmet Ederek, Dünyayı Yaşanılacak Daha Güzel Yer Yapacak Ehemmiyettedir.

Mesut Bayraktar, Hekiminin Muayenehanesi Coğrafik Konumu İtibarıyla Bölgenin Ortasında Kalmaktadır.
  • Ortaca Kadın Doğum Doktoru

  • Köyceğiz Kadın Doğum Doktoru

  • Dalaman Kadın Doğum Doktoru

Şeklinde Hekim Aktif Olarak Ortaca, Dalaman, Köyceğiz Yörelerine Çalışmaktadır.

Kadınlarda Hastalıkların Kronikleşmesi

; Hastalıklara Adaptasyon & Woman Psikolojisiyle Birleşince Şikayetleri Normalleştirmek Kaçınılmaz Olmaktadır. Baş Edilmesi Zor Genital Hastalık İnkar Psikolojisine Giren Hanımefendiler; Yumurtalık Rahim Serviks Vajina Vulva Perine Hastalıklarının → Sebep Olduğu Hastalıkları (Buna

Yüksek Riskli Jinekolojik Hastalık

Diyorum) Taşıyabildiği Ömüre Kadar Kendine + Ailesine Yük Edebilmektedir (Bu Birliktelik; Adaptasyon + Kronikleşme Hastalıklara Bulunmaz Nimettir). Sizi, Ailenizi, Gelecek Nesilleri Patolojik Birliktelik Kıskaçlanmasından; Hastalıklara Hamal Olmak Durumundan Koruyacak Tek Güç
Muğla Tecrübeli Jinekolog Doktor
la Yaşam Boyu Sürecek İş Birliği (Hekim Hasta Bağı) Yapmaktır.

Hayat Boyunca Sabit Değişmez Doktor Jinekolog Yani Muğla Jinekolog Hekim Uzman Doktorunuz Olmalıdır. Böylece Tüm Dişilikle İlgili Sağlık Bilgileriniz, Tek Elde + Tek Beyinde Toplanacağından Size Erken Tanı, Etkin Tedaviler Olarak Geri Dönecektir. Muğla Sabit Jinekolog Doktoru Edinmek Başta Woman Sağlığını İyileştirecek; Topyekün Hayat Kalitesini Yaşam Sürenizi (Ömrünüzü) Yükseltecektir.

Kadın Hastanede Hangi Jinekolog Doktor Varsa; Rastgele Randevu Alma Hatasından Vakit Kaybetmeden Derhal Uzaklaşmalıdır. Kıymeti Ölçülemez Değerde Olan Rahim Vajina Sağlığına Sunulan; Ucuzcu Yaklaşımlar, Basit Öneriler, Hurafe Teşvikler Canınızı Sıkan Hastalıklar Fırtınası, Düşkünlük, ... Nedeni Bilinmez Sağlık Sorunları Başa Bela Olmadan Değişmeniz Gereklidir. Hastanede Hangi Doktor Varsa Ona Gitme Öğretilmiş Dürtüsünden Aciliyetle Sıyrılmak Zaruridir. Kendinize Her Daim Ulaşabileceğiniz, Konuşabileceğiniz
Muğla Kadın Doğum Uzman Doktor
Bulmanız - Edinmeniz Gerekmektedir. Ayrıca Sabit jinekolog Doktor; Günün Önemli Anında Arayabileceğiniz, Korku Olmadan Soru Sorabileceğiniz, Utanma Yaşamadan Tartışma - Fikir Alış Verişi Yapabileceğiniz Muğla Jinekolog Hekim Mesut Bayraktar Her Daim Bir Telefon Kadar Uzakta Olacaktır. Dişi Genital Problemlerinize Şifa Bulamıyorsanız, Kök Sebep; Aksi İspat Edilene Kadar "Jinekolojik Hastalık" Olabileceğini Hiç Ama Hiç Unutmayınız.

Kadınlarda Jinekolojik Sağlık; Genel Sağlıktan Daha Değerlidir

. Üreme Organlarının Sağlığı; Sırasıyla Anneyi , Fetusu***, Ailesini, Toplumu, Fetus***'dan Olacak Gelecek Nesilleri Yani Küresel Refaha Etkisi Uzanan Kıymettedir. Hanımların, Kızların Sağlığını Önemsemeyip, Rahim Over Vajina Sorunlarınızı Göz Ardı Etmek Büyük Hatadır. Masrafsız Görünen Normalleştirme - Sıradandaştırma Tuzaklanmasına Kapılmayınız. Doğru Teşhis Gerçek Tedavi Sunan

Muğla En İyi Kadın Doğum Doktoru

Jinekologlar Arasında Olan Doğum Uzmanı Dr. Mesut Bayraktar Özel Muayenehanesinde Kadirşinas Hastalarını Bekler; Doğum Hastalıkları Kliniği İçerisinde Ultrason Kolposkopi İncelemesi Sıvı Bazlı Servikal Smear Yapılmaktadır. Muayene Randevusu Almak İyi Başlangıçtır. Bugün Tedavi - İyileşmek İstiyorsanız Şimdi Adım Atın. Ömür Boyu Devam Edecek Hekim Hasta BağıGeliştirmek Amacıyla Mesut Bayraktar WhatsApp Online Anında Randevu: 05467740159 Vasıtasıyla İletişime Geçip Jinekoloji Bilim Dalına Kendini Adamış Meslek Ustası Ob&Gyn Operatör Dr Mesut Bayraktar'a Muayene Olarak Tanışabilirsiniz.

Özel Muayenehane Otele

En Yakın Kadın Doğum Doktoru

Konumundadır.

Hekim Burada Çok Sayıda Hastalığın Teşhisini Klinik Olarak Koyabilmektedir. Başlıklandırmak Gerekir İse; Hekimin Tedavi Yetenekleri;

  • Şelasyon Ile Ilgili En Yeni Bilimsel Bulgular Neleri Gösteriyor?

  • Muğla Detaylı Ultrason
  • Muğla Myom
  • Muğla Polip Alınması
  • Muğla Over Kisti Tedavisi
  • Rahim'de İnflamasyon Tedavileri
  • Genital Mantar Tedavisi
  • Rahim Enfeksiyonu Tedavisi
Muğla Kolposkopi İncelemesi Muğla Kolposkopi Yapıyorum. Çünkü Dişi Bireyler, Üreme Sisteminin Hastalıklarının; Semptomlarına Hızlı Adaptasyon Evrimi Sergilediğinden; Bunda
  • Toplumsal Kanıt Kuramı Temelli Jinekolojik Ponzi Kitleleri +/-
  • Östrojen Sarhoşluğu +/-
  • Yüksek Cinsel Market Değeri +/-
  • Gencim Güzelim Kusursuz Süperim Genital İnkar Durumu +/-
  • Partnerde Cinsel Feromonal Baskınlığı Kaybetmemek Adına Feminine Hastalıkları İnkar Etmek
Etkin Olup Dişilere Özgü Hastalıkları Hızlı İvmeyle Kronik Yapabilmektedir. Kolposkopi, Smear, HPV İncelemeleri Hekime Burada Kompleks Olmuş Durumlarda Yardımcıdır. Kolposkopi (Kolposkopi Rahim Ağzının Adeta Röntgenidir) HPV Rahim Aldırma Ameliyatı Dirençli Geçmeyen Mantar Hastalığı Infertilite Rahim İltihabı Tedavisi Gebelik Takibi Yasal Süresinde Tıbbi Muğla Kürtaj İşlemi  Menopoz Gençleştirme Miyom Aldırma Ameliyatı Polipektomi Genital Kaşıntı Akıntı Batma Yanma Kanama Ötesine Kadar; Bayanın Yaşamı Boyunca Sağlıklarını Yönlendirmelerine Yardımcıyım. Hanımefendilerin Yanlarında Çalışan Güçlü Sağlık Savunucularına İhtiyacı Var. Mesut Bayraktar Kendisini İdrar Kaçırma Tedavisi Terapötik Muğla Kürtaj İşlemi Muğla Ayrıntılı Ultrason İncelemesi Servikal Smear Kolposkopi Eşliğinde Biyopsi Doğum Kontrol Danışmanlığı Çocuk İstemi Gebelik Takibi  Cerrahi Muğla Kürtaj İşlemi Menopoz Gençleştirme 2. Düzey Ultrason Kolposkopi Eşliğinde Biyopsi Değerlendirmesi Ameliyatı Polipektomi Polip Aldırma Ameliyatı Rahim Sarkması Tedavisi Tanısal Muğla Kürtaj İşlemi Yanında Vajina Sıkılaştırma Rahim Aldırma Ameliyatı Geçmeyen Mantar Hastalığı Rahim İltihabı Tedavisi Vulvar Akıntı Yanma Batma Kaşıntı Kanama Konularında Hastalarımın Yanında Adeta Ortak - Yaver; İhtiyaçların Karşılanmasına, Sorunların Çözülmesinde Profesyonel Yardımcı  Konumda Kendimi Görmekteyim.

Menopozda Diz Ağrısı ... Gibi Yaşlanma, Doğumlar , Menopozla İlişkili Hastalıklarla İlgilenmeyim, Tedavilerini de Vermekteyim.

Ek Olarak Sıklıkla Vulvar Bölgeyle İlişkili Olan Skene’s Duct Cyst Hastalıklarının Teşhis & Tedavilerini Planlamaktayım. Bu Planlamalarla Beraber Jinekolog Uzm.Dr. Mesut Bayraktar; Doktorluk Sanat & Zanaatının Bütüncül Olması Gerektiğinin Farkında olup; Bu Farkındalıkla Hastalarımın  Fiziksel Zihinsel Duygusal Sağlıklarını Ele Almaktadır. Tecrübeli Doğum Doktoru Olarak Hastanın Endişelerini Dinlerim. Eğip Bükmeden Yaymadan Sadece Gerçekleri Konuşurum.  Amacım, Her Hastayla, Jinekolojik Sağlıklarıyla İlgili Bakım - İyileşme - Rehabilitasyon Hedeflerini Seçmelerine Önceliklendirmelerine İzin Verecek Şekilde Detaylı Çalışmaktır. İyileşmek İsteyen Bireyle Hayatta Oldukları Yerde Buluşmak Gayesiyle Elimden Geleni Yapıyorum. Elbette Benim Çabamdan Daha Önemlisi Bireyin İyileşmeyi İstemesi + Doğru Tabiple Temas Etmesidir.

Muğla Kürtaj Yukarılarda Sıraladıklarım Dışında 5 Hafta Gebelik Muğla Kürtaj İşlemi ( İstenmeyen Hamilelik); Başta Gelmek Üzere Tüm Rahim Over Vajina Vulva Hastalık Durumlarınızı Çözmek Beni Mutlu Edecektir.

Sorunlarınızda Tedaviye Giden Yolu 1 (Bir) mMayene Başlatır. Kadın sağlığını koruma, hastalıkları iyileştirme misyonuna Sahibim ; Rahatlık güvenlik önceliğimdir. Hastayla bireysel ilgilenmek, hastaya uygun tedavi planları sunarım. Muğla 'da bulunan modern özel muayenehanem konforlu ortam sunar.

Muğla Kadın Doğum Doktorları


Muğla Kadın Doğum Doktoru Özel Muayenehane


Muğla Kadın Doğum Doktoru Jinekolog Mesut Bayraktar

Sıfır Vajinal Akıntı sağlıktır. [1]

  1. Genital Hijyensizlik Genetik Hijyeni Bozar. 2023
  2. Herkes Hasta Olur; Herkes En İyi Hekim İster. 2022
  3. Kadın Hastaysa Evde Huzur Yoktur. 2020
  4. Jinekolojik Hastalık Başka Hastalığı Tetiklemiş İse Buna Yüksek Riskli Jinekolojik Hastalık Denir. 2020
  5. Kadın Hastalığını Kabul Etmiyorsa Evde Dirlik Yoktur.
  6. Gebelikte Tasarruf(Kısıntı) Olmaz. Gebelikte Mal - Mülk Feda Edilir.
  7. Kadın Hastaysa Kök Sebep Aksi İspat Edilene Kadar Jinekolojiktir.
  8. Gebelik Fizyolojik Dönem DEĞİLDİR. Gebelik Hastalık – Ölüm Riski Barındıran Olağanüstü Dönemdir. Tecrübeli , Öngörüsü Açık Hekime Teslimiyet Gerektirir. 2018
  9. Gebelik Hastalıkları, İhmal Edilmiş Jinekolojik Hastalıkların Komplikasyonudur.
  10. Gebelik Hastalıkları; Tanısı Konulmamış Jinekolojik Hastalıklardır. MB, 2016)
  11. Gebelikte Kazanılacak 1 Puan IQ, Bebeğinizi Başarı Sarmalında Üstlere Taşır.
  12. Enfeksiyonla Gezmeyi ''Sorun Görmeyen'' Gebeyi En Mükemmel Sağlık Sistemi Bile Koruyamaz.
  13. Rahim; Dayanan - Sabreden - Kolaylık Gösteren - Halden Anlayan Organ Değildir.
  14. Sıfır Vajinal Akıntı Sağlıktır. MB, 2016
Muğla İli
Bilgi Değer
Ülke Türkiye
İl Muğla
İlk Yerleşim MÖ 2. binyıl
Koordinatlar 36.838769862880554, 28.76508732000861
En Alçak Nokta 0 m (0 ft)
Zaman Dilimi UTC+03.00 (TRS)
Posta Kodu 48XXX
Alan Kodu 252
ISO 3166 Kodu TR-48
Plaka Kodu 48
Bağlı Olan İlçeler: Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Kavaklıdere, Köyceğiz, Marmaris, Menteşe, Milas, Ortaca, Seydikemer, Ula İlçesi

Rudolf Virchow; Louis Pasteur, Robert Koch savundukları; hastalıkların mikrop teorisine inanmıyordu. Hastalıkların, dış patojenlerden değil, hücrelerin İçindeki anormal faaliyetlerden kaynaklandığını öne sürdü. Aynı zamanda Max Gerson'da Hastalık gelişmeden önce metabolik bozulmanın başladığını kitabında yazmıştır.

Mesut Bayraktar ekolleri birleştirerek modifiye ederek meslek İcrasında bulunmaktadır. Tıbbın Papa'sı Virchow'unda haklı olduğunu vurgulamaktadır. Her bir Ekol Platon'un Mağara Alegorisinde Bulunan, Zincirlerinden Kurtularak Mağaradaki Ateşin Işığına Alışmış Ama Güneşe Ulaşamamış Mahkumlardır. Güneşe Çıktığınızda Gördüğünüz; Sıfır Vajinal Akıntı sağlıktır.


Sıfır Vajina Akıntısı Sağlıktır. [1]



Yüksek riskli jinekoloji'de;

jinekolojik hastalık başka hastalığın sebebi olmaktadır

Kadın bedeninde

anti-oksidan kapasite yani mukavemet durumunuz aşıldığında (temizleme kapasiteniz geçildiğinde)

her hastalık çıkabilir.

Standart
Sağlık Hizmeti

=

Lütuf Edildiği Kadar
Sağlık Hizmeti Almak
Demektir.