Muğla Miyom Ameliyatı

Miyomlar, rahim içinde, etrafında oluşabilen iyi huylu tümörlerdir. Kadınlarda en sık rastlanan rahim sorunlarından biridir, hormon seviyeleriyle ilişkilidir. Miyomlar, 30–40 yaş arasındaki kadınlarda sık görülür, bazen belirtiler göstermezken bazen de rahatsız edici semptomların nedeni gösterilebilir.

• Rahimin dış bölgesinde oluşan miyomlardır.
• Bu miyomlar rahim duvarı dışına doğru büyür.
• Dışarıda bulunduklarından kolay tespit edilebilirler.

• Miyometrium kas tabakasının içinde oluşurlar.
• Aşırı büyüdüklerinde dev miyom adıyla adlandırılırlar.
• Rahme doğru büyüme eğilimi gösterirler.

• Bir sapla (pedikülle) rahme tutulu büyüme sonucu oluşurlar.
• Subserözal olduğunda saplarıyla rahmin dışına doğru büyüyebilirler.
• İntramural olduklarında rahmin içine doğru büyüme gösterirler.

• Rahmin iç tabakasında büyüyen miyomlardır.
• Gebeliği engelleyebilir, erken doğum riskini arttırabilir ve ağır kanamalara neden çıkabilir.
• Genellikle regl döneminde belirgin ağrı ve kanama yaparlar.

Cerrahınız, düzgün iyileşme sağlamak amacıyla size özel postoperatif talimatlar sağlayacaktır. Bu talimatları, özellikle reçeteli ilaçlar ve fiziksel aktivite üzerindeki kısıtlamalar konusunda yakından takip mühimdir.

 Meyve, sebze, az yağlı proteinler ve tam tahıllar açısından zengin sağlıklı diyet, iyileşmenizi destekleyebilir, iyileşmeye gerekli besinleri sağlayabilir.

 Bol su içmek, uygun iyileşmeyi teşvik eder ve cerrahi ve ağrı ilaçlarına bağlı kabızlığı önleyebilir.

 İyileşmenin ilk aşamalarında zorlu egzersizlerden kaçınmak vazgeçilmezdir, fakat yürüyüş benzeri hafif aktiviteler, kan dolaşımını artırabilir ve iyileşme sürecine yardımcıdır.

 Cerrahınız, postoperatif ağrıyı yönetmeye yardımcı olacak ağrı ilaçları reçeteleyebilir. Bu ilaçları talimatlara uygun almak, herhangi endişe, yan etkiyi uzman jinekoloğa iletmek elzemdir.

 Miyom alma ameliyatı mevcut miyomları çıkarırken, gelecekte yeni miyomlar gelişme olasılığı bulunmaktadır. Risk faktörlerinizi ve devam eden izleme seçeneklerinizi uzman jinekologla tartışmak elzemdir. Kök sebebin bulunması bu yüzden çok ehemniyetlidir.

 Eğer çocuk sahibi olmayı planlıyorsanız, fertilitenizi korumak istiyorsanız, bu durumu miyomektomi geçmeden önce cerrahınızla tartışmak önem arz eder. Miyomların boyutu, yeri ve sayısına bağlı olarak, prosedür, gelecekteki gebeliklerde önemli sonuçlar doğurabilir. Gebelikte miyom tedavisi; daha fazla okuma

İistisna durumlarda, miyomektomi yerine ilaç, diğer cerrahi olmayan tedavi seçenekleri uygun bulunabilir. Bu seçenekleri sağlık uzmanınızla tartışarak spesifik durumunuza en uygun hareket tarzını belirleyebilirsiniz.

Miyomektomi sonrasında, pelvik bölgede yara dokusu gelişebilir, organların birbirine yapışması görülebilir. Bu, ağrıya ve potansiyel fertilite sorunlarına yol açabilir.

Belli durumlarda, cerrahi bölgede enfeksiyon gelişebilir, bu da antibiyotik tedavisi gerektirebilir.

 Herhangi bir cerrahi müdahalede olduğu gibi, anesteziyle ilişkilendirilen küçük risk mevcuttur; bunlar arasında alerjik reaksiyonlar, solunum problemleri, ilaç etkileşimleri yer alabilir.

Bitkisel çaylar, takviyeler, miyom semptomlarını hafifletebilmekte kullanılan yaygın alternatif tedavi yöntemidir. Papatya, lavanta, ısırgan otu … bitkilerin miyom üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Ama, bu yöntemlerin etkinliğine ait doktorunuzdan bilgi almanız mantıklıdır.

Miyom nedeniyle oluşan ağrı ve rahatsızlık durumunda, sıcak uygulamalar semptomları hafifletebilir. Sıcak su torbası, sıcak duş, ağrıyı azaltabilir ve rahatlama sağlayabilir.

Akupunktur, miyom semptomlarını hafifletebilmek amaçlı alternatif tedavi seçeneğidir. İğnelerin belirli noktalara yerleştirilmesiyle enerji akışını düzenlediği ve semptomlarda iyileşme sağlayabileceği düşünülmektedir. Oysa, akupunktur tedavisi de doktor kontrolünde yapılmalıdır.

• Miyomların en yaygın belirtisi regl dönemleri arasında meydana gelen vajinal kanamadır.
• Kanama çoğunlukla hafif, lakin bazen yoğun, uzun sürebilir.

• Miyomlar, regl kanamasının yoğunluğunu artırabilir.
• Kan pıhtıları da sık görülebilir.

• Karın bölgesinde ağrı ve kramplar
• Bu ağrılar, regl dönemleri öncesinde, sırasında belirginleşebilir.

• Miyomlar, idrar torbasına baskı yaparak idrar yapma ihtiyacını artırabilir.
• İdrar yaparken zorluk çekme, sık sık idrara çıkma sorunları ortaya çıkabilir.

• Miyomlar, karın bölgesinde şişkinlik hissine sebep olması mümkündür.
• Karında baskı, ağırlık hissi de ortaya çıkabilir.

• Miyomlar, regl kanamasının süresini uzatabilir.
• Normalden uzun süren regl kanaması belirtileri.
  Bu semptomlar, bireysel veya birkaçı bir arada görülebilir. Miyom belirtileri her kadında farklılık gösterebilir, bu nedenle olası belirtiler konusunda doktorunuza danışmanız akıllıcadır

• Karın bölgesine yapılan iki – üç geniş olmayan kesikle gerçekleştirilen miyom alma ameliyatıdır.
• Kesiklerin boyutları 0.5 cm – 1 cm arasında değişir.
• Ameliyat sırasında miyomların olduğu bölgeye kameralar ve cerrahi aletler yerleştirilir.
• Kameralar sayesinde miyomların yeri belirlenir ve cerrahi aletler kullanılarak bu miyomlar alınır.
• Laparoskopik myomektomi, rahim dışındaki, duvarındaki miyomlara uygulanabilir.

• Robotik cerrahi sisteminin kullanıldığı miyom alma yöntemidir.
• Ameliyat robotu, doktorun hareketlerini hassas tarzda taklit eder ve cerrahi aletlere kontrol sağlar.
• Bu yöntem, karmaşık miyomları tedavi ederken daha ileri seçenek sunar.
• Robotik myomektomi, büyük, zorlu miyomlarda tercih edilebilir.

• Rahim içinde bulunan miyomların alınması için kullanılan yöntemdir.
• Histeroskop adı verilen alet, rahim boşluğuna yerleştirilir.
• Alet sayesinde miyom görüntülenir ve cerrahi aletler kullanılarak alınır.
• Histeroskopik myomektomi, rahim içindeki miyomlar için etkili seçenektir.

Serikal miyomların, pediküllü (sapla rahim duvarına bağlantılı) miyomların serviksten geçerek vajinaya çıkmış miyomların alınma ameliyatıdır.

• Cerrahi alet firmam olsaydı, elektronik devreler üreten robotik kollar yapan bir işte olsaydım kesinlikle bu miyom yöntemini karalardım, menfi konuşurdum !.
• Gerçeğe aykırı yöntemle, tüm bilimsel yayınları manipüle ederek bu ameliyatta hastanede kalma süresinin uzun olduğunu söylerdim
• Kan kaybının çok olduğunu söylerdim
• İyileşmenin yetersiz olduğunu söylerdim
• Yani ben alet – cihaz – ünite satmak isteseydim bu ameliyat yönteminin asla kullanılmasını istemezdim.
• Bu ameliyatta miyomların parçalanması (morselatörle parça pinçik edilmesi) olmadığından miyomun yayılması, sıçraması olmamaktadır.

Laparoskopik – robotik cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilen operasyonlar, hastaların adeta ameliyatın yapıldığı gün – ertesi gün taburcu edilmesine olanak sağlar. Bu yöntemlerde, küçük kesiler yapıldığından dolayı iyileşme süreci hızlıdır. Dahası, bu ameliyatlar laparotomiyle karşılaştırıldığında az ağrı ve komplikasyon riskiyle ilişkilendirilir. Dolayısıyla hastalar, günlük hayatlarına hızlı dönebilirler ve konforlu iyileşme süreci deneyimleyebilirler.

Abdominal myomektomi, cilt kesisini gerektirir ve bunun sonucunda da ağrı ve rahatsızlık yaşanabilir. Hastaların sıklıkla 2 ila 4 hafta boyunca ağır aktivitelerden kaçınmaları önerilir. Bu süreçte istirahat ve yavaş hareket etmek hayatidir.

Ayrıca, abdominal miyom ameliyatımda kesi yapılması gerektiğinden, sezaryen ameliyat izi oluşabilir. Bu, belli hastalarda estetik kaygılara gayret verebilir. Fakat, teknolojideki gelişmeler bu izin küçük ve az belirgin olmasını sağlayabilir.

İyileşme süresinin uzun olduğunun üzerinde fazlaca durulmasının nedeni aslında aletli – techizatlı cerrahiye yönlendirme kastı vardır. Yara yeri uzamış iyileşiyorsa iltihap, diyabet, kansızlık,… vardır !

İlk olarak, ameliyat ertesi dönemde düzenli takip randevularına gitmek kritiktir. Bu randevular, doktorların iyileşme sürecini izlemesini ve varsa olası sorunları tespit etmesini sağlar. İlaç tedavileri, diğer müdahaleler gerektiğinde, doktorlar bu randevular sırasında hastaları bilgilendirebilir.

Ameliyattan sonraki dönemde hastaların ağır kaldırma, yoğun egzersiz yapmaktan kaçınması gerekebilir. Ancak, hafif egzersizler, iyileşme sürecini destekleyebilir ve enerji seviyelerini artırabilir.

Sağlıklı, dengeli beslenme planı takip etmek, vücudun iyileşme sürecinde gerekli olan besinleri almasına yardımcıdır. Bol miktarda su içmek, yara iyileşmesini destekleyebilir ve vücudun toksinleri atmasına yardımcıdır.

Laparoskopik – robotik cerrahi yöntemler, hızlı ve konforlu iyileşme süreci sunabilir. Öte yandan, açık miyom ameliyatı uzun iyileşme süresi gerektirebilir. Hastaların doktorların talimatlarını takip etmeleri, düzenli takip randevularına gitmeleri, uygun beslenmeyi sağlamaları ve fiziksel aktiviteleri kısıtlamaları ehemniyetlidir.

• Miyom ameliyatının hamilelik üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalar, miyom ameliyatının uterusa zarar vermediğini göstermektedir. Bu nedenle, miyom ameliyatı geçiren kadının gebe kalmayı önlemesi söz konusu değildir. Ameliyattan sonraki uterusun yapısı bozulmadığı için, hamile kalmak ve doğal yolla çocuk sahibi olmak mümkündür.
• Miyom ameliyatı ertesi en sık görülen etkilerden biri adet düzensizlikleridir. Bu durum, operasyon sonrası hormonal düzenin etkilenmesinden kaynaklanır. Miyomlar nedeniyle yaşanan ağrılı kanama problemleri de operasyon sonrasında ciddi ölçüde azalır. Bu belirtiler, miyomların etkisini azaltan ve kadının hamileliğe uygun hale gelmesine yardımcı olan sonuçtur.
• Miyom ameliyatı sonrasındaki iyileşme süreci oldukça mühimdir. Sıklıkla ameliyat ardından 4-6 ay boyunca vücut iyileşmeye ve eski sağlığına ulaşmaya çalışır. Bu süre zarfında, rahim doku iyileşir ve hamileliğe uygun hale gelir. Bu nedenle, hamilelik planlamaları bu sürenin ardından yapılmalıdır.
• Ancak, hamilelik öncesi miyom ameliyatının etkileri bireysel faktörlere bağlı değişebilir. Miyomların tipi, boyutu ve konumu faktörleri, hamilelik üzerindeki etkilerini belirler. Bellidurumlarda, miyomlar büyük ve rahimede yer kaplayan türden ise hamileliği engelleyebilir. Bu durumda, alternatif tedavi yöntemleri, tüp bebek yöntemleri düşünülebilir.
• Miyom ameliyatı ertesi hamilelik planlaması yapacak olan kadının doğal yollarla hamile kalmaya çalışması, hamilelik sürecinin takibinde jinekoloji doktoruyla iletişim halinde olması zaruridir. Doktor, hamilelik öncesi tıbbi muayeneler yapacak ve gerekli önlemleri alacaktır. Ayrıca, hamilelik sırasında miyomların büyümesini önlemek amacıyla düzenli kontroller yapılabilir.
• Sonuç olarak, miyom ameliyatı sonrası hamilelik planlaması mümkün ve güvenlidir. Miyomlar nedeniyle yaşanan kısırlık ve düşük sorunları, ameliyatla çözülebilir. Bu ameliyat yapılınca adet düzensizlikleri ve ağrılı kanamalar ciddi ölçüde azalır. Fakat, hamilelik öncesi ameliyatın etkileri bireysel faktörlere bağlıdır ve jinekolog doktorun önerilerine uygun hareket edilmesi lazım. Miyom ameliyatı sonrasında hamilelik planlamak isteyen kadınlar, doktorlarıyla etkin ve sürekli iletişim halinde olmalıdır.

• Yaş (yaşlı kadınlar genç kadınlara göre daha yüksek risk altındadır, miyom gelişimi 50 yaş civarı pik yapar, 45 yaşın üzerinde risk %60)
• Afro – Amerikan ırkı (siyah ırk)
• Obezite (olması gerekenden 20 kg fazla olduğunda risk artıyor)
• Aile öyküsünde rahimde miyom olması
• Yüksek tansiyon
• Hiç doğum yapmamak (nulliparite)
• D vitamini eksikliği (D vitamini anti tümör ve anti östrojeniktir)
• Vitamin A eksikliği
• Gıda katkı maddesi tüketimi
• Soya sütü kullanımı
• Kronik jinekolojik enfeksiyonlar ve/veya geçirilmiş herpes virüs enfeksiyonları (HSV1-2, EBV, CMV,…HHV 6-7-8)
• 3 ve daha fazla doğum yapmanın miyom gelişimini azalttığını belirten çalışmalar olmasına rağmen mesleki tecrübem bunun tam tersidir.
• Diyabet varlığı¹
• Son gebelikten minimum 5 yıl geçmiş ama gebelik oluşmamış ise miyom oluşum riski artmaktadır. ²
• Menopoza geç girmek
• Erken yaşlarda regl olmaya başlamak
• Hem östrojen hem de progesteron vede artmış LH miyomları büyütebilmektedir
• Polikistik over varlığı ve diyabet birlikteliğinde miyom gelişim riski artmaktadır
• Sedanter yaşam, az hareket etmek, stres
• Kırmızı et tüketimi
• Yüksek doz kafein tüketimi (fosfodiesterazı inhibe ederek foliküler faz östrojen ve seks steroidlerini artırarak )
• Sigara, Alkol
• Doğum kontrol haplarının miyom gelişiminin artırdığı veya azalttığını belirten çalışmalar var