Sizi Artık ! Kadın Doğuma Götürüyoruz ! Konusunda kadın Jenerasyonları
Hanımefendi, hastalığınız için sizi hızla jinekoloji uzmanına yani kadın doğuma götürüyoruz. Bir jinekoloğa görünmeyi reddetmek veya bir kremin sorunu çözebileceğini umursamadan iddia etmek geçerli bir çözüm değildir. Kadın doğum alanında uzman birinden yardım almanız çok önemlidir. Sağlığınızın bu yönünü ihmal etmek bir seçenek değildir. Günlük ped kullanmak, uygun tıbbi bakım almakla eşdeğer değildir. Her kadın bu deneyimleri yaşar ve bu deneyimler eğitimli bir kadın doğum uzmanının gözetimine ihtiyaç duyar. Sizin sağlığınızı ve ailenizin güvenliğini sağlamak için buradayız. Sağlığınıza öncelik vermenin ve derhal kadın doğum uzmanına gitmenin zamanı geldi. Randevunuza kadar size eşlik edelim ve bu kritik süre boyunca gerekli desteği sağlayalım.
| Jenerasyon | Kadın Profili | Özellikler |
|---|---|---|
| A | Binlerce yıl önceki kadınlar | – Ortalama yaşam süresi 25-30 yıl. – Genç yaşta ölüm oranları yüksek. – Menopoz dönemini yaşamadılar. |
| B | Minimum 2000 yıl öncesi kadınlar | – Ortalama yaşam süresi 40 – 55 yıl. – Menopoz yaşının ortalama 48 – 51 olduğu düşünülüyor. – Gebelik, doğum hasarlarının etkileri hissedilmeye başlanıyor. – Menopoz sonrası sağlık sorunlarına ilişki kurma eksikliği. |
| C | Günümüz kadınları | – Ortalama ömür 80 – 85 yıl ve 104 yaş duvarında birikim mevcut – Menopoz sonrası hastalıkların ilişkisini kuramama sorunu devam ediyor. – Cinsel sağlık sorunlarını dillendirememe problemi. – Kadın doğumla ne alakası var diyorlar |
| D | Azınlıkta olan kadın grupları | – Koşulsuzşekilde mükemmel üreme sistemine sahip olduklarını düşünüyorlar. – Jinekolojik muayeneye önem vermiyorlar, gebe kalmadan önce tanısı konulması gereken hastalıkları göz ardı ediyorlar. |
A Jenerasyonu Kadını:
Binlerce yıl önceki kadın olup, bu kadınlarının yaşamı ne yazık ki kısa ömüre sahipti. Ortalama olarak 25-30 yaşlarına kadar yaşayabiliyorlardı. Bu genç yaşta kaybettikleri hayatları, beraberinde getirdikleri gebelik, doğum hasarlarının acı sonuçlarını görmelerine fırsat vermedi. O dönemde, genç yaşta ölüm oranları oldukça yüksek olduğundan, jinekolojik sebepler üzerinde düşünmek veya olası çözümler geliştirmek pek mümkün değildi. Ölüm, gerçek trajedi olarak genç yaşlarda sıklıkla gerçekleştiği için, jinekolojik detaylara dair yüzlerce yıl boyunca neredeyse hiç girilmemişti. Hatta “Lohusanın mezarı 40 gün açık kalır” şeklinde söz bile bu dönemden kalmıştır.
Maalesef A jenerasyonu kadınları, menopoz dönemini hiç göremediler. Bu yüzden ilerleyen zamanlarda bahsedeceğimiz B, C, D jenerasyonlarındaki sorunlar hastalıklarla karşılaşmama şansına sahip oldular.
B Jenerasyonu Kadını :
Minimum 2000 yıl öncesi yani A jenerasyonu kadınını anlattık, şimdi geçmişten günümüze yaklaşmak lazım.
Yıllar önce ülkemizde, ortalama yaşam süresi sadece 55 yıl idi. Ancak B jenerasyonu kadınları, yaşlandıkları için 40’lı yaşlarında yasal olarak emekli olmak zorunda kalıyordu. O dönemde ülkemizdeki ortalama menopoz yaşının 48 olduğu düşünülürse, kadınlar menopoz dönemiyle birlikte geçmişte önemsemedikleri, normalleştirdikleri gebelik, doğum hasarlarının etkilerini hissetmeye başladılar. Ancak doğumlar ile bu etkilerin arasında 20-35 yıl gibi uzun zaman dilimi geçmişti, bu nedenle mevcut hastalıklarıyla gebelikleri arasında doğrudan ilişki, illiyet bağı kurmak istemediler. Ayrıca toplumsal kanıt kuramının etkisiyle yani etraflarındaki yaşayan hemcinslerinin de benzer şikayetleri taşıdığını görmeleri, bu süreçte normalleştirme davranışı kolayca başladı. Bunun yanı sıra, “sadece bebek doğurmak için kadın doğuma gidilir, benden şu an bebek olmaz” şeklinde yanlış düşünceler yayıldı. Bu düşünce esaretine bağlı olarak jinekolojik sorunlar, hastalıklar arasında ilişki, illiyet bağı kurulmadı. Kemik taramaları, mamografi, kan idrar testleri gibi taramalar ise liberal şekilde, kitleler halinde yapıldı. Bu yapılanlarda her şey, (sözde!) normal görünüyordu, ancak bu B jenerasyonu kadınlar sağlığını, esenliğini yitirmişti. Hastaydılar, ancak test sonuçları normal çıkıyordu. Bu jenerasyonun hayatlarında sabit jinekoloğu yoktu, hastaneye (eğer giderlerse) hangi jinekolog doktor varsa ona başvuruyorlardı.
C Jenerasyonu Kadını (Günümüz Kadını) :
Şu an her şey çok farklı. Ortalama ömür 80-85 yaşlara ulaşmış durumda.
Ortalama ömür hızla artıyor. Biyolojik 104 yaş duvarı önünde biriken birçok kadın var. Menopozun başlama yaşı olan 48 yaşından sonra hayatta kalan kadınların sayısı önemli ölçüde artmasına rağmen, hastalıklarla yaşlılık dönemini; konfor eksikliği, ağrı acılar içinde kalitesiz yaşam şekliyle geçiren birçok kadın bulunmaktadır. Bu hastaların neredeyse tamamı, önceki B jenerasyonu kadınının yaptığı hatayı tekrarlamaktadır.
Hastalıkları, ölümleriyle ilgili jinekolojik yani kadın hastalığı arasındaki illiyet bağını ilişkiyi aynı şekilde kuramamaktadırlar. Hatta toplumsal kanıt kuramının etkisiyle yani çevresindekilerde de aynı şikayetleri taşıdığını görmelerinden, onlarında jinekolojik illiyeti bildirmemelerinden dolayı, normalleştirme sürecinin aynen devam etmesine sebep olmaktadırlar.
Bu C jenerasyonunda ihmal edilen gebelik, doğum hasarlarıyla “uzun süreli menopoz” birleşti , yukarıdaki tablodaki hastalıklar daha da belirginleşti.
Öyle düşünüldüğü gibi “doğurdum, oldu, bitti , geçmişte kaldı” olayı yoktur !
Her kötü doğum sizi ölene kadar, hiç bırakmadan takip etmektedir ! yaşlılık döneminizde tam anlamıyla bela – kabus olmaktadır !
Tüm dişlerini kaybetmiş
İdrarlarını tutamayan
Dizlerine, kalça eklemine protez takılmış
Omurga dejenerasyonları nedeniyle bel fıtığı, omurga platinleri olan, kemikleri hızlı kırılan, eriyen
Nörolojik problemler nedeniyle hatırlayamayan, bilişsel işlevlerini akıcı kullanamayan, eklemleri tutuk, şişmiş, yürüyemeyen
Böbrek, kalp, romatolojik, metabolik, endokrin problemlerle boğuşan
Barsak ve iç organ problemleriyle mücadele içinde olan menopozal kadın kitlesi oluşmuş durumdadır.
Sağlık sorunlarının kökenini asla jinekolojik olduğunu kabul etmeyen, illiyet kurmayan devasa sayıdaki, menopozal kadın kitlesi sebatla hastalıklarının genital orjinini inkar ederek (yaşlılık hastalığı, yaşlanmayla ilişkili addederek) yaşamlarına hasta ve konforsuz olarak devam etmektedirler. Aynı B jenerasyonu gibi sabit jinekoloğu yoktur. Hastaneye gittiklerinde hangi jinekolog doktor varsa ona başvururlar.
Bu C jenerasyonu (yani günümüz kadını), hem toplum baskısından dolayı hem de “menopoz nedeniyle kadınlığının bittiği algısıyla” eşiyle (partneriyle) yaşadığı cinsel sorunları (vajinal kuruluk, vajinal girişte çatlaklar, vajinal kötü koku, cinsel isteksizlik) dillendiremeyen, anlatamayan ve danışamayan kadınlar topluluğu halindedir. İlliyet – İlişki kuramadıkları gibi, cinsel sorunların da üstünü örterek yukarıda tabloda tanımlanan hastalıkları daha da kötüleştirmektedirler.
B ve C jenerasyonu kadınlar, 10-20-40 yıl önceki gebelik ve doğum süreçleriyle oluşmuş hasarların, başlarına menopoz ve ileri menopoz döneminde “bela-kabus” olduğunu idrak edememektedirler.
D Jenerasyonu Kadın:
Toplumumuzda Maalesef Azınlıkta Olmayan Kadın Grubudur.
Kendilerinin; Koşulsuz Şartsız Mükemmel Üreme Sistemine Sahip Olduklarını Zannetmektedirler.
D Jenerasyonu Kadınlarımız Dünyanın En İyi & En Sağlıklı Rahimlerini Taşıdıklarına , Hatta Etkilenmiş, Hasar Alarak Doğmuş Bebeklerinin De Çok Sağlıklı Olduğuna Körü Körüne İnanmış , Kabul Etmiş Durumdadırlar.
Bu D Jenerasyonu Kadınlar; Gebelik Öncesinde, Gebelik İçin “Mental – Maddi – Manevi” Hiç Hazırlık Yapmadan “Hiç Jinekolojik Muayene Olmadan“, Kronik Hastalıklı – Sorunlu Rahime Bodoslama Gebe Kalarak, Hayatlarında İlk Defa Jinekologa Gelmektedirler. Gebelikte Hiç Sorun Olmaması, Hatta Sorun Varsa Bebek Etkilenmeden Erkenden Tedavi Edilmesi İçin Değil ; Gebelik Oluştuğunda Gelmektedirler. Gebelikten Gebeliğe, Doğumdan Doğuma Doktora Gitmek Bunlar İçin Ana Kuraldır. Devasa Enfeksiyon , İltihap, Çılgınca İrin, Kanama,…Yaşasa Bile Mecbur Kalırlar İse Bu Kurallarını Bozarak , İstisna Olarak Jinekologa Gelmektedirler. Menopoz Döneminde Asla Jinekologa Gelmezler, Geleni İse Ayıplarlar. Doktor Doktor, Hastane Hastane Savrulurlar. Bu Jenerasyonun Da Sabit Jinekologları Olmadığı Gibi Bunu Saçma & Gereksiz Görürler.
Gebe Kalmadan Hatta Evlenmeden Önce Tanısının Konulması Gereken Jinekolojik Hastalıkların; Geç Kalınarak Gebelik Anında Bilinmesi Yada Hiç Tanısının Konulamamasından Dolayı ( Jinekolojik Muayeneyi Ret Etme, Gebelikte Alttan Muayene Zararlı Hurafesi , …) Yukarıda Belirtilen Tablodaki Hasarlar & Hastalıklar Bu Kadın Grubunda Daha Fazla – Daha Ciddi Olabilmektedir.
