“11 Nisan 1928 Tarih ve 1219 Sayılı, Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun’un 70. Maddesi” ve uyarınca: Tıbbi, invaziv ve cerrahi müdahaleler öncesinde hastalardan alınması gereken onam belgesidir
Sayın Hastam, Sayın Veli/Vasi Lütfen bu formu dikkatle okuyun. Bu form sizi işlem hakkında bilgilendirme amacıyla oluşturdum. Bilgilendirme sonucunda tamamen serbest iradenizle işlemi yaptırma veya ret etme hakkına sahipsiniz
TEMEL AÇIKLAMA :
Gebelik DİNAMİK BİR SÜREÇTİR ve bazı durumlar ilerleyen gebelik haftalarında veya doğum sonrası tanınabilmektedir. Genetik – Epigenetik – Dismorfik – Metabolik – Kognitif Bozuklukların , Hastalıkların doğumdan önce bilinebilmesi için; aynı benim ile yapmış olduğunuz irtibat kurma mekanizmasını ( hiç bir sıkıntı görmesem – düşünmesem – her şey normal desem dahi ) Tıp Doktoru Çıkışlı Genetik Uzmanı ile direkt temas etmenizi, bu temas sonucundan beni de bilgilendirmenizi, gerekli tetkikleri ( Özellikle Fetal DNA , lüzum halinde – tespitte şüphe hasıl olursa invazif girişimleri A/S, CVS, Kordosentez ) yaptırmanızı tavsiye ederim. 3359 Sayılı Kanunun Madde 2 deki Kapsama Gebeler ( Gerçek Kişiler) Girmektedir Ve Madde 3/L Temel Esaslarda; Engelli Çocuk Doğumları Engellemek İçin Bu Ve Benzeri Testleri Yaptırmak Kanuni Zorunluluktur. Ensık Durum Olan Maddi Yetersizlik Nedeniyle vb… Bu Testleri Yaptıramıyorsanız Yerleşiminizin En Yüksek Mülki Amirine Yazıyla İhbar – Bildirme Şeklinde Yardım Talebinde Bulununuz. Minimal Risk Almak İstiyorsanız İnvazif Girişimleri (A/S, CVS, Kordosentez ) Tercih Etme Talebinizi Hekime Bildiriniz. Bu İnvazif Girişimler Uygulandığında Bile Her Hastalığın Tanısının Konulamaması ( Riskin Sıfırlanamaması ) Ayrı Bir Risktir; Şuan İçin Sıfır Risk Garanti Edilemiyor . Hiçbir Şey Yaptırmayacağım , Sakat Olsa Bile Ben Bakarım, Kaderime Razıyım vb… Şeklindeki Düşüncelerin Bir Kanuni Desteğinin Olmadığını Vurgularım.
Sağlıklı Bir Uterin Çevre, Sağlıklı Bir Embryo Varlığı Durumunda, Toksik Madde Maruziyeti Yok İse, Radyasyona Maruziyet Olmamış İse ,…Vb. Durumlarda Herşeye Rağmen Gebeliğin Devam Edebileceği Veya Tüm Olumlu Şartların Birlikteliğine Rağmen Gebelik Kaybı Olabileceğini Vurguluyorum. Gebelik Dinamik Bir Süreçtir, Uzun Süredir Normal Giden Bir Gebelik Peryodunun, Aniden Beklenmedik Bir Şekilde ,HİÇ Bir Neden Yokken Katasrofik Olarak Kötüleşecebileceğine Dikkatinizi Çekmek İstiyorum. Gebelikte İstenilmeyen Durumlardan Korunmanın Veya Minimal Hasarla Çıkmanın Tek Yolu Op.Dr Mesut Bayraktar’a Güvenmek, Güvensizlik Yaratıcı Eylemlerden Kaçınmak ( Reçetelerini Kullanmayıp; Kullandım Demek, Aynı Branş Hekimlerinin Birbirinden Haberi Olmadan Hepsine Gebelik İşini Bırakmış Rolü Yapmak, Hekime İş Öğretme Davranışları, Personeline – Kendisine Hükmetme Davranışları, Maddi Gücü Olduğu Halde; Yokmuş Gibi Davranıp – Beyan Edip Hekimi Meslek İcrasında Zora Sokmak, Hekimin Kutsal Olan Muayene Ücretine- Akıl Emek Terine Göz Dikmek – Fahiş Ve Gereksiz Görmek, vb… ) + Onu Dinlemek Ve Profesyonel Önerilerini Bekletmeden Uygulamak + Onun Sözünden Çıkmamaktır. Hekimin Meslek İcrasını Kolaylaştırmak İçin; Op.Dr.Mesut Bayraktar’a Karşı Dürüst Şeffaf Ve Yardımcı Eylemler Sergilenmelidir.
Hekimin , İnsan Faktöründen Dolayı, İlk Muayenede Herşeyi %100 Olarak Göremeyebileceğini Kabul Etmediğinizde;İmkansız Bir Durum Olan, Hekimin Herşeyi Bilmesi – Düşünmesi -Aklına Gelmesi İle, Yani Taşınmaz Yük İle İmkansız Bir Görev İle Yüklemiş Olursunuz. Bazı Tanılar – Hastalıklar Hemen Bilinemez ( Örneğin Dış Gebelik , Endometriyal Polip,Karın İçi Yapışıklık, Metabolik Hastalıklar, Genetik Hastalıklar, … ). Zaman İçerisinde, Hekime Uyum, Hekimle İşbirliği Halinde Bilinebilir. Hastalığın, Bozukluğun O Anda Bilinememiş – Görülememiş – Fark Edilememiş – Şüphelenilmemiş Olması; Hekime Bilgisizlik – Yetersizlik – Özensizlik – Suç Kastı Olarak Yorumlanamaz, Bu Şekilde Hücum Etmek İçin Kullanılamaz. Verilen Tedavinin – Tetkik Sonucunun Sizi Hızlıca Rahatlatmış Olması; Her Şeyin Normal Çıktığını, İyileştiğiniz – Tedaviyi Bırakmanız Gerektiği & Hekimin Sizi Tam Anlamıyla Tedavi Ettiği, Tam Anlamıyla Her Şeyi Bildiği, Ortaya Çıkardığı Anlamına Gelmez ! Tıbbi Tedavilerde & Tanı – Tetkik Sürecinde Hekim %100 İyileşme – %100 Tespit Etme Garantisi Olmaz. Hekim Mesleğini İcra Ederken Mutlak – %100 İyileşme Garantisi – %100 Tespit Etme – %100 Bilme – %100 Düşünmeliydi – Aklına Gelmeliydi ; Garantisini Vermemektedir. Böyle Garanti Veren Bir Hekim Arıyorsanız Op.Dr.Mesut Bayraktar Bu Taleplerinizi Karşılayacak Bir Hekim Değildir Ve Başka Bir Hekim İle Kontakt Kurmanızı Tavsiye Ederim. Hastalığınızın Takibi – Tespiti ( İyileşip İyileşmediğinizin Düzeyi – Bilgisi , Son Durumu 05467740159 ‘dan Yeni Bir Muayene Randevusu Talep Etmemiş İseniz Veya Maktu Ücret Şeklinde Anlaşılmamış İse ) Kişinin – Sizin Sorumluluğundadır. Op.Dr.Mesut Bayraktar’dan Edindiğiniz; Klinik Tecrübelerim – Kanaatlerim Ve Bulgularım Başka Bir Hekime; Hata Veya Eksik İş Atfetmek, Adli Sürece Destek İçin Kullanılamaz. Op.Dr.Mesut Bayraktar’ın Yazılı İzni Olmadan Op.Dr.Mesut Bayraktar’ın Muayene Epikrizleri , Raporları Başka Hekimlere; Habersizce – İzinsizce, Bilgisi Olmadan Gösterilmesine İzin Vermiyorum. Yine Aynı Şekilde Her Hangi Bir Hekim; Op.Dr.Mesut Bayraktar’a Haber – Bilgi Vermeden, Op.DrMesut Bayraktar’a Danışmadan Bu Onam Formundaki Hastanın Tanı – Tedavisine Başlaması Veya Ortak Olması; Op.Dr.Mesut Bayraktar’ın Hastasını Elde Etmeye Yönelik Matuf Hareketler- Teşebbüsler Olduğunu, Etik Olmayan Davranış Olduğunu Vurgularım( Lütfen Hastayı Doldurmadan – Fişeklemeden Bana Tekrardan Gelmesi Konusunda İkna Ediniz). Bu Rapor Yazılı İzin Olmadan Kopyalanamaz, İnternet Ortamında Paylaşılamaz. Buna Aksi Eylem Durumunda “Hekim Sanat Gizliliğinin İhlali” Nedeniyle Telif Hakkı Talep Edilir. Her Bir İnternet Etkileşimi İçin TTB Asgari Muayene Ücreti Talep Edilecektir. Hekim Klasik-Kitabi Tıbbi Uygulamaları – Tanıları-Yaklaşımları Kendi Öz Tecrübesi – Kanaati İle Birleştirip Uygulamaktadır. Hekim Salt Klasik Tıbbi Uygulamalar Yapmamaktadır. Hatta Bazı Tedavileri Hastanın Durumuna ( Maddi, Psikolojik, Sosyal, Diğer ) Göre Bireyselleştirerek ( Size Uygun Şekle Getirerek ); Klasik Tıp Uygulamalarından Farklı, Ama Size Uygun Olacak Şekilde Tatbik Edebilir. Maddi İmkansızlık Nedeniyle Op.Dr Mesut Bayraktar’ ın Sunduğu Kaliteli ( Stardart Üstü ) Tedavilerden – Yaklaşımlardan – Tanı Süreçlerinden Mahrum Kalmamak İçin ; Anayasa Madde 5 Esas Dayanak Olmak Üzere 3359 Sayılı Kanun Madde 3/b, 5394 Sayılı Kanun Madde 67 ve 38/m Uyarınca; En Yüksek Mülki Amire Yazılı İhbar – Bildirim Yaparak; Op.Dr.Mesut Bayraktar’dan Sizin İçin ”Kaliteli Sağlık Hizmet Arzının” Satın Alınarak Sunulmasını , Talep Etme Hakkınızın ( Kanuni Bir Hak ) Var Olduğunu Hatırlatırım. Evde Bekleyip; Ölüm Veya Kalıcı Hastalık Garanti Olacak Fenalaşma Gelişince Veya Maddi Tasarruf Yapmak Amacıyla Medikal Sürece Maddiyat Harcamayı Gereksiz Görüp Sorunla Yüzleşince, İş İşten Geçince ; Doktora Gelmenin Veya Doktor – Doktor, Hastane – Hastane Gezmenin Sorumlusu Hekim Değildir. Anlamadığınız Konular İçin ”Anladım” Demeyiniz, Tekrar Tekrar Hekim Size Bunu Anlatabilir; Halen Anlayamıyorsanız, Hastalığınızı – Tedavinizi Anlayacak Bir Refakatçi İle Geliniz. Refakatçiniz Hekim İle Kavga Edecek Birisi Olmamalıdır Ve Akıllı – Zekalı Birisi Olmalıdır.
Bu Çok Önemli Temel Açıklamadan Sonra DOĞUM ÖNCESİ TARAMA ONAM FORMUNU Açıklamak Ve Sizleri Bilgilendirmek İstiyorum
Anne karnındaki bebekte genetik bir hastalık var mı nasıl öğrenebiliriz?
Anne karnındaki bebekte genetik hastalık olup olmadığını gösterebilmek için; iğne ile anne karnına girilerek bebegin içinde bulunduğu sıvıdan (amniosentez), bebeğin eşinden (koryonvillus örneklemesi CVS) yada bebeğin kordonundan kan örneği alınması ( Kordosentez ) ile örnek alınarak genetik incelemeye gönderilmesi gerekebilir. Bunlar dışında hiçbir test anne karnındaki bebekte genetik bir hastalik olup olmadiginin tanısını kesin olarak koyamaz. Eğer bebekte kimerizm varsa bebeğinize normal veya patolojik genetik set üzerinden inceleme yapılmış olunabilir.
Tarama testi nedir neden yapılır?
- Tarama testleri (ikili test, üçlü test, dörtlü test, anne kanında fetal dna testi, genetik ultrasonografi) GENETİK TANI KOYDURMAZ. Sadece bebekte genetik bir hastalık olma ihtimalini düşük riskli ya da yüksek riskli olarak raporlar.
- Tarama testi sonucu ‘düşük risk’ çıkan bir gebenin bebeği doğdugunda genetik hastalıklı doğabilir. Çünkü tarama testleri tanı testi değildir.
- Anne karnından iğne ile örnek alınmasının risklerinden dolayı gebeler tarama testi yaptırıp tarama testi sonucu yüksek riskli gelirse tanı testi yaptırayım diye düşünebilmektedirler. Bu şekilde düşünen bir gebenin tarama testi düşük riskli çıksa dahi bebek doğduğunda genetik hastalıklı doğabilir.
- Hekim ikili test, üçlü test, dörtlü testini yüksek hata oranlarından dolayı yapmamaktadır. Bu meslek icrası size uygun değilse başka bir hekim ile gebelik sürecine devam etmeniz gerekmektedir.
- Amniyosentezle, Kordosentez, CVS ile kromozom problemleri ile bağlantılı olmayan anomaliler veya sendromlar saptanamaz. Örneğin; serebral palsi, otizm ve ADD (dikkat eksikliği, hiperaktivite) , Diyabet, Hipertansiyon, Duyma Bozukluğu, Görme Problemi, Cinsel Davranış Bozuklukları ve daha yüzlerce hastalığın tanısını koymaz.
İşlemin Kim Tarafından, Nerede, Ne Şekilde, Nasıl Yapılacağı İle Tahmini Süresi:
- Koryonvillus örneklemesi ( CVS ): Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından steril şartlarda, hekimin uygun gördüğü bir odada, ultrasonografi kılavuzluğunda, karın duvarından batırılan bir iğne ile uterustan (rahim duvarından) geçilerek plasentaya (bebeğin eşine) girilir. Bazen işlemin rahim ağzından iğneyle geçilerek yapılması gerekebilir. Ultrasonografi kılavuzluğunda yeteri kadar plasenta parçası alınmaya çalışılır ve iğne geri çekilir. İşleme bağlı fetusun ölme olasılığı %1-2 dir. Amniotik Sıvı embolisi gibi beklenmedik nadir ölümcül gebelik hastalıklarının işlem nedeniyle tetiği çekilebilir. Her hastalık ve durum yazılamayacak kadar çoktur.Eğer bebekte kimerizm varsa bebeğinize normal veya patolojik genetik set üzerinden inceleme yapılmış olunabilir.
- Amniyosentez: Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından steril şartlarda, hekimin uygun gördüğü bir odada, karın duvarından batırılan bir iğne ile rahim duvarından amniyon boşluğundaki sıvıya (bebeğin içinde bulunduğu su) girilir. Ultrasonografi kılavuzluğunda 10-20 ml sıvı alınır ve iğne geri çekilir. Fetusun (bebeğin) aşırı sıvısının olduğu durumlarda alınacak amniyon miktarını kadın hastalıkları ve doğum uzmanı belirler. Amniyosentez sonuçları 2-3 haftada alınacaktır. Hızlı sonuçlar 24-48 saatte hazırlanabilirse de bazen hızlı sonuç alınamamaktadır. Tüm kromozom problemlerini saptamak mümkün değildir. İşleme bağlı fetusun ölme olasılığı %1-2 dir.Amniotik Sıvı embolisi gibi beklenmedik nadir ölümcül gebelik hastalıklarının işlem nedeniyle tetiği çekilebilir. Her hastalık ve durum yazılamayacak kadar çoktur.Eğer bebekte kimerizm varsa bebeğinize normal veya patolojik genetik set üzerinden inceleme yapılmış olunabilir.
- Amniyoredüksiyon: Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından steril şartlarda, hekimin uygun bulduğu odada, karın duvarından batırılan bir iğne ile rahim duvarından amnion boşluğundaki sıvıya (bebeğin içinde bulunduğu su) girilir. Ultrasonografi kılavuzluğunda yeterli miktarda sıvı alınır ve iğne geri çekilir. Alınacak amniyon miktarını kadın hastalıkları ve doğum uzmanı belirler. İşleme bağlı fetusun ölme olasılığı %1-2 dir. Amniotik Sıvı embolisi gibi beklenmedik nadir ölümcül gebelik hastalıklarının işlem nedeniyle tetiği çekilebilir. Her hastalık ve durum yazılamayacak kadar çoktur.
- Fetal kan örneklemesi ( Kordosentez ): Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından steril şartlarda, hekimin uygun bulduğu odada, karın duvarından batırılan bir iğne ile bebeğin göbek kordonuna girilerek kan alınması işlemidir. Fetal kan örneği kordonun plasentaya (bebeğin eşi) giriş yerinden ya da serbest kordon parçasından alınabilir. Nadiren, bebeğin karaciğer içindeki damarından ya da doğrudan kalbinden de iğne ile girilerek fetal kan alınabilir. İşlemde fetal doku analizi için alınan materyal kandır. İnfeksiyon hastalıklarının tanısında, fetal anemi (kansızlık) araştırmasında fetal kan örneklemesi yapılabilmektedir. İşleme bağlı fetusun ölme olasılığı %2-5 dir. Bu amniosentez ve CVS ’le karşılaştırıldığında 2-8 kat daha yüksek bir ölüm riskidir. Amniotik Sıvı embolisi gibi beklenmedik nadir ölümcül gebelik hastalıklarının işlem nedeniyle tetiği çekilebilir. Her hastalık ve durum yazılamayacak kadar çoktur.Eğer bebekte kimerizm varsa bebeğinize normal veya patolojik genetik set üzerinden inceleme yapılmış olunabilir.
- İşlemlerin Süresi:10-60 dakika arası
İşlemin Alternatifleri:
Maternal serumda (Anneden alınacak kan örneğinde) serbest fetal DNA bakılması:
Gebelik döneminde maternal kanda (Anne kanında) hem anne hem de fetusa (Bebeğe) ait cell-free (hücre dışında-serbest) DNA bulunur. Cell-free DNA analizi ile down sendromu (trizomi 21) gibi sık gözlenen fetal trizomilerin taranması mümkündür. Bu teknolojiyle; trizomi riski taşıyan fetuslara ait cell-free DNA fragmanlarının anne kanındaki analiz sonuçları, normal kromozom yapısına sahip fetus varlığında beklenen sonuçlar ile karşılaştırılır. Doğruluk oranı yüksek olsa da sonucun güvenilirliği asla %100 değildir. Bu nedenle de tanı koydurucu bir test değildir. Güvenilirliği yüksek bir tarama testidir. Bu testte anormal bir sonuç saptandığında kesin tanı konması için girişimsel işlemlerin (amniyosentez veya kordosentez gibi) uygulanması gerekir. Eğer bebekte kimerizm varsa bebeğinize normal veya patolojik genetik set üzerinden inceleme yapılmış olunabilir.
İşlemin Risk Ve Komplikasyonları:
- Koryonik villus örneklemesinde 100 gebelikten biri, 20 haftadan önceki amniyosentezde 200 gebelikten biri kaybedilebilmektedir. İşleme bağlı amniyon sıvısında kaçak olması, amniyon zarının yırtılması, bebeğin çevresinde veya rahimde kanama olması ve karın duvarında ya da amniyon sıvısında (bebeğin içinde bulunduğu sıvı) infeksiyon (iltihap) gelişmesi gibi sebeplere bağlı bebek ölebilmekte veya gebelik erken doğum ve düşük ile sonlanabilmektedir.
- Kan Uyuşmazlığı Olanlarda Bu İşlemlere Bağlı Etkilenme Oluşabileceği İçin İşlemden Sonra Anti-D İmmunglobulin (kan Uyuşmazlığı İğnesi) Yapılması Önerilmektedir. Yapılacak Bu İğne Nedeniyle Bebekte Anemi Gelişme Olasılığı Sıfır Değildir. Yani Bu Süreç Silsilelerinin Tamamı Sıfır Risk İçermemektedir.
- Amniyosentezde uygun özellik ya da miktarda sıvı elde edilemeyebilir. Bu durumunda ikinci bir işlem gerekebilir. Koryonikvillus örneklemesinde ve kordosentezde yeterli örnek elde edilemeyebilir ve bazı teknik nedenlerle bu tanısal testler sonuç vermeyebilir. İşlemin tekrarı veya amniyosentez gerekebilir. Yaklaşık olarak 1-2/100 oranında plasental kromozomal yapı, bebektekinden farklıdır.
- Bu durumda plasentadan alınan örnek farklı tanıya yol açabilir.
- İşlem girişimsel olması açısından anne ve bebekte çevredeki organlara (barsak, mesane) zarar verebilir. Nadiren işleme bağlı anne – bebek ölümü görülebilir.
- Bebeğin yerleşim yeri nedeniyle bazen işlemlerin yapılmasında başarısızlık olabilir.
İşlemin Uygulanmaması Durumunda Karşılaşılabilecek Sonuçlar:
İntrauterin (anne karnında) bebek ölümü, genetik anomalili bebek doğumu, sağlıksız bebek doğumu.
İşlemde Kullanılacak İlaçların Önemli Özellikleri:
- Anne ve fetus sağlığı açısından işlem sırasında çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır.
- Hekim uygun görürse Anneyi ve fetusu enfeksiyondan (iltihap) korumak amacıyla antibiyotik kullanımı, kan uyuşmazlığı olan ebeveynlerde kan uyuşmazlığı iğnesi kullanılabilir.
- Genellikle amniyosentez ve koryonvillus örneklemesinde anestezik medikasyona ihtiyaç duyulmaz, fakat kordosentez sırasında fetal hareketleri azaltmak için kas gevşetici verilmesi gibi bu işlemlerin herhangi bir aşamasında tıbbı gerekçeyle işlemi yapan doktor tarafından size ilaç verilebilir. Bu kullanılan ilaçların sizde çeşitli yan etkileri olabilir. Örneğin iğne formunda yapılan ilaçların yapım bölgesinde (kalça, kol) ağrı, kızarıklık, şişkinlik ve aşırı duyarlık reaksiyonları gelişebilir. Aynı zamanda bu ilaçlar baş dönmesi, mide bulantısı ve sersemlik hissi verebilir.
Hastanın İşlem Öncesi Ve Sonrası Dikkat Etmesi Gereken Hususlar İle Dikkat Edilmemesi Durumunda Yaşanabilecek Sorunlar:
Hastanın Sağlığı İçin Kritik Olan Yaşam Tarzı Önerileri:
- Bu işlem sonrasında annenin istirahati faydalı olabilir. Uzun süreli yolculuğa çıkacak hastalarımızın işlemden minumum 24 saat sonra yolculuğa çıkmaları gerekmektedir. Uçak Yolculuğu veya basınç farkı yaratan, dokuda gerilme – esneme yaratan yani akselerasyon yaratan yolculukları hekim tavsiye etmemektedir.
- Hasta isterse işlem sonrası aynı gün duş alabilir. Anne adaylarımızın işlem sonrası 24 saat içerisinde karın ağrısı, kanama ve su boşalması gibi durumlar konusunda dikkatli olmaları gerekir.
- Ayrıca işlemden sonraki gün ve haftalarda karın ağrısı, kötü kokulu vajinal akıntı ve ateş gibi durumlar olduğunda hekim öncelikli olarak bilgilendirilerek en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir. Gebelik süresince önerilen yaşam tarzı önerilerine (sağlıklı ve dengeli beslenme, düzenli uyku… gibi) bu işlemlerden sonra da uyulması gerekir. Hasta yaptırdığı bu tanısal testlerin sonuçlarını öğrenme sürecinde veya sonrasında isterse psikolojik destek alabilir.
- Tütün ve Tütün Mamülleri: İşlemin öncesinde veya sonrasında aktif veya pasif maruziyet olacak şekilde tütün ve tütün mamülleri (sigara, nargile, puro, pipo vs.) içmemin iyileşme sürecimin uzamasına , engel olmasına , bozulmasına neden olabileceği bana anlatıldı vede buradan da okuyarak tekrar öğrendim. Eğer bu maddelerden herhangi birini kullanırsam , kötü doku iyileşmesi, kötü yara iyileşme sorunlarıyla daha büyük bir oranda karşılaşma riskim olduğunu biliyorum.
- Tanısal girişimler yapılmış ise cinsel ilişki işlem sonrasında kesinlikle yasaklanmıştır. Hekim gebelik sonuna kadar cinsel ilşkiyi gebelikte önermemektedir.
- Tanısal girişimler yapılmış ise deniz, hamum, havuz, kaplıca kesinlikle yasaklanmıştır.
Ultrasonografi muayenelerinin bazı sınırlamaları vardır.
Tüm anormallikler ultrasonografi ile teşhis edilemez. Uygun Ultrasonografi cihazı ve Tecrübeli Hekim ile bile, bazı anormallikler tespit edilemeyebilir. Bu, bebeğin pozisyonu, hastanın kilosu, ultrasonografinin zamanlaması, Bebeğinin SuyununMiktarı, Rahimin Tonusu, İklim Şartları ( Sıcaklık – Nem, Öngörülemez malzeme Yorgunluğu) veya diğer faktörlerden kaynaklanmaktadır. Tüm fetüslerin yaklaşık %3 ila % 4’ünde herhangi bir anomali vardır. Genetik problemler, beyin felci, zihinsel gerilik ve akciğer olgunluğu gibi durumlar ultrasonografi ile genellikle teşhis edilemezler.
Bu formda açıklandığı gibi öncelikle bazı riskli hastaları saptamak için TARAMA TESTLERİ yani kesin olmayan ancak risk belirten testler yapılıp, her hastalık için olmasa da modern tıbbın izin verdiği ölçüde saptanan riskli gruba TANI TESTLERİ (Hastalık var mı? yok mu? cevabını veren testler) uygulanmaktadır. Aile tüm bu tarama testlerini yaptırmadan, riskleri kabullenerek; 14. Haftaya kadar CVS (Bebeğin eşinden plasentadan parça alma işlemi), 16. haftadan sonra ise Amniosentez ( Bebeğin içinde bulunduğu sudan örnek alma işlemi) ile genetik tanı yaptırma imkânına sahiptir. Eğer bebekte kimerizm varsa bebeğinize normal veya patolojik genetik set üzerinden inceleme yapılmış olunabilir.
Fetüs ( Anne karnındaki bebek ) sürekli değişim ve gelişim içinde olduğu için bazı organ ve anomaliler ilerleyen gebelik haftalarında hatta doğum sonrası ilerleyen yaşlarda görülebilir. Bu formda uygulanan tarama-tanı testleri ve teşhis güçleri hakkında bilgilendirme yapılmıştır.
Tarama testleri
- Birinci trimester (ikili) testi: 11-14 hafta arası yapılan ultrasonografi hiçbir kromozom hastalığında kesin tanı yöntemi değildir, ancak bu hastalıklara ait ultrasonografi bulgularının varlığı ya da yokluğu kromozom hastalığı riskini arttırıp, azaltabilmektedir. Ultrasonografi değerlendirilmesine ek olarak, anne adayından alınan kan örneğinde yapılacak bazı laboratuvar testleri ile 11-14 hafta arası yapılan tarama testinin down sendromu yakalamadaki duyarlılığı %85’lere ulaşmaktadır, ama asla %100 değildir. Hekim %5 İn Üzerinde Hata Payı İçeren Laboratuvar Tetkik Bileşenleri Nedeniyle Bunu Rutin Pratiğinde Kullanmamaktadır. Sizden de Bu Tetkiki İstemeyecektir. Tetkike Güvenmemektedir
- İkinci trimester (Üçlü, Dörtlü ) testi: 15-21 hafta arası yapılan ultrasonografi hiçbir kromozom hastalığında kesin tanı yöntemi değildir, ancak Ultrasonografi değerlendirilmesine ek olarak, anne adayından alınan kan örneğinde yapılacak bazı laboratuvar testleri ile 15-21 hafta arası yapılan tarama testinin down sendromu yakalamadaki duyarlılığı %70’lere ulaşmaktadır, ama asla %100 değildir. Hekim %5 İn Üzerinde Hata Payı İçeren Laboratuvar Tetkik Bileşenleri Nedeniyle Bunu Rutin Pratiğinde Kullanmamaktadır. Sizdende Bu Tetkiki İstemeyecektir. Tetkike Güvenmemektedir.
- Genetik ultrasonografi: Detaylı ultrasonografi hiçbir kromozom hastalığında kesin tanı yöntemi değildir, ancak bu hastalıklara ait ultrasonografi bulgularının varlığı ya da yokluğu kromozom hastalığı riskini arttırıp, azaltabilmektedir. Bu amaçla yapılan detaylı ultrasonografi incelemesinin bir diğer adı “genetik ultrasonografi” olup, gebeliğin 15-22. haftaları arasında uygulanmaktadır. Bu inceleme ile down sendromlu fetusların en fazla %60-70’inde, trizomi 13 ve trizomi 18 olan bebeklerin ise en fazla %80’inde ilgili ultrasonografi bulguları saptanabilmektedir. Yöntemin ana amacı bebeğe ait organ anomalilerinin ve kromozom anomalilerine ait bulguların, İşaretlerin incelenmesidir. Bu anomaliler majör (büyük) ve minör (küçük) diye iki grup olarak sınıflandırılabilir. Majör anormallikler genellikle ciddi sağlık problemi yaratabilirken, minörler tek başlarına genellikle sorun yaratmaz ancak genetik hastalık riskini bir miktar artırabilirler. Minör anomalilerin canlı doğan bebeklerdeki görülme sıklığı %10-15 iken, majörlerin görülme sıklığı %2-3 civarındadır. Bu Oranlar Mutlak Ve Sabit Değildirler. Detaylı ultrasonografi incelemesinin ana hedefi majör anomalilerin doğum öncesi dönemde tanılarının konulmasıdır. Bu gruptaki anomalilerden 15.haftadan 40.haftaya kadar ilerleyen gebelik haftalarında %50 ile %80 kadarının tanısı konulabilmektedir. Anomali tanısını 22. haftadan sonra koymanın yararı sınırlı olduğundan detaylı fetal ultrasonografi incelemesi olabildiğince bu haftadan önce yapılmaktadır. Tercih edilen hafta 18-22 arasıdır ve bu haftalarda majör anomalilerin %60-75 kadarının doğum öncesi tanısı konulabilmektedir. Detaylı obstetrik ultrasonografi ne kadar uygun şartlarda yapılırsa yapılsın annenin kilosu, fetüsün pozisyonu, ultrason cihaz kalitesi, özellikle ileri gebelik haftalarında fetüs boyutlarının rahim ve amniyon sıvısına göre artmış olması gibi nedenler fetal anatominin net değerlendirilememesine neden olur. Gebelik süreci ve Fetal gelişim dinamiktir. Yani süreklilik ve eş zamanlılık içerisinde fetal yapıların gelişerek vukua bulmasıdır. Ultrason tahlili ; Mikroskopik incelemelerdeki gibi tıbbi materyalin ele alınıp direkt inceleme – görülmesi gibi değildir. Ultrason probu aracılığıyla sizin batınınızda bulunan Fetusunuzun in-direkt incelemesidir. Bugün olan / olmayan bir oluşum ilerleyen gebelik haftalarında belirebilir / kaybolabilir. Ultrasonik incelemelerin gün içerisindeki İntra-observer ve İnter-observer farklılıkları %30 lara en ehil ellerde bile çok rahat varan bir tahlildir. Yeryüzünde bilinen 100000 ‘den fazla hastalığın ve onlarla ilişkili anomalilerin vede Tek Gen Hastalıklarının, Metabolik Hastalıklarının , Kollagen Doku Hastalıklarının, semptomsuz atlatılan viral enfeksiyonların etkilerinin sadece Ultrasonla bilinebilmesi mümkün değildir. Şüpheli veya gerekli durumlarda bir üst tahlil olan fetusa yönelik Manyetik Rezonans ( MR ) , Fetal DNA çalışmaları ve/veya girişimsel işlemler olan Amniosentez / Kordosentez ilerleyen haftalarda gerekebilir (Hatta bu üst düzey tekikler yapılıp, benim tespit edemediğim ama var olan hastalığı – bozukluğu bulamayabilir !, Çünkü direkt inceleme değildirler ). Annenin kilolu olması , amniotik sıvı miktarının azlığı veya fazlalığı incelemeyi zorlaştırabilir, hatta yanıltabilir, şüpheli bir durum halinde seri gözlem önerilebilir. Hastalık – Bozukluk Şüphe Yaratmayacak Şekilde Şuan Var Olup, 1 Gün Sonra Belirgin Şekle Hızla Evrilebilir. Minimal Risk Almak İstiyorsanız İnvazif Girişimleri (A/S, CVS, Kordosentez ) Tercih Etme Talebinizi Hekime Bildiriniz. Bu İnvazif Girişimler Uygulandığında Bile Her Hastalığın Tanısının Konulamaması ( Riskin Sıfırlanamaması ) Ayrı Bir Risktir; Şuan İçin Sıfır Risk Garanti Edilemiyor . Hiçbir Şey Yaptırmayacağım , Sakat Olsa Bile Ben Bakarım, Kaderime Razıyım vb… Şeklindeki Düşüncelerin Bir Kanuni Desteğinin Olmadığını Vurgularım. Genetik ultrason tahlili normal veya anormal durumlar için sadece kanaat belirtir. İntra-observer Farklılık (Aynı hekimin gün içinde aynı duruma, farklı kanaat bildirmesi) ,İnter-observer Farklılık ( İki farklı hekimin gün içinde aynı duruma, farklı kanaat ile bildirmesi.)
- NİPT ( Non-invaziv Prenatal Test/ Maternal cell Free DNA): Anne kanından alınan örnekle bebeğe ait bazı genetik hastalıkları %95-99 duyarlılıkla saptayan tarama testidir, ama asla tanı testi değil tarama testidir, duyarlılığı asla %100 değildir. Hekim bu testleri kullanmaktadır ve önermektedir. Tek gen hastalıkları adı verilen bir diğer grup hastalık ise sadece bu hastalık için özel riski olan ailelerde amniyon sıvısından ya da plasentadan alınan örnekteki bebeğe ait hücrelerde yapılacak moleküler tanı yöntemleri ile aranabilmektedir. Bu güne kadar genetik geçişli yaklaşık binlerce hastalık tanımlanmış olmasına karşın, bunlardan sadece bir bölümüne doğum öncesi tanı konulabilmiştir. Nadir durumlar dışında ultrasonografi incelemesi bu hastalıklarda tanı yöntemi değildir.
Hekim Tedavi – Tanı Uygulamalarında Sıfır Risk, Minimal Risk, Birşey Olmayacağının Garantisi & Taahhüdünde ASLA Bulunmamaktadır. Eğer Böyle Bir İsteminiz Varsa Gebelik Sürecine Başka Bir Hekimle Devam Etmeniz Gerekmektedir. Bu İsteminiz ”Hekim – Hasta Bağını” Sonlandıracak Niteliktedir.
ÖLÜM RİSKİ :
Her türlü basit – ileri düzey tedavi , müdahale veya cerrahi işlemde ölüm riski vardır. Ölüm durumu; hiç tahmin edilemez, bilinemez, ön görülemez, araştırmalarda çıkmamış, muayenelerde kendini belli etmemiş sebeplerle aniden veya işlemlerden sonra hastane odasında , evinizde , yolda vb… durumlarda gelişebilir. Gerçek ölüm sebebi yapılacak adli tıp otopsisinde bulunamadığı gibi farklı bir ilgili veya ilgisiz ölüm sebebide çıkabilir; ölüm sebebi çıkmayabilir de. Zaten böyle belirgin – aşikar bir ölüm riski olsaydı; bu riski mümkün olan en düşük seviyeye indirecek önlemler alınmış olacaktı, ölüm riski sıfırlanamaz. Hekim hastalarını yaşatmak, hayat konforlarını artırmak için meslek icrasında bulunmaktadır. Ölüm durumunun vukua bulması durumunda hekime yönelik; bilmeliydi, önlemeliydi, tahmin etmeliydi, araştırmalıydı, düşünmeliydi vb şekilde suçlayıcı ( taksirli / taksirsiz ) ithamlarda bulunmayı şuan siz veya yakınlarınız düşünüyorsa, veya ölüm riskini kabül edemiyorsanız; bu işlemden vaz geçmenizi; mevcut sağlık durumunuzla hayatınıza devam etmenizi tavsiye ederim. Hekimin zeki bir insan – bilinçli bir insan olması durumuna; hastanın / hastamın ölüm vukua bulma halinin eklenmesi; taksirle/taksirsiz ölüme sebebiyet verme olarak yorumlamayacağımı peşinen taahhüt ediyorum.
Hasta/ Veli/ Vasi/ Kanuni Temsilcisinin Onay Açıklaması
•Aklım başımda ve kendimi karar verecek yeterlilikte görüyorum.
•Doktorum bana/hastama şeklinde ifade edilebilecek bir rahatsızlığım olduğunu ve önerdikleri tedavi yöntemini/işlemi anlattı. Uygulanacak yöntemin muhtemel sonuçlarını ve risklerini anladım. Doktor ayrıca diğer tedavi seçeneklerini, muhtemel sonuçlarını ve risklerini de anlattı. Önerilen işlem /girişimin yapılmadığında muhtemel sonuçlar ve riskler bana anlatıldı.
•Planlanan işlemin ne olduğu, gerekliliği, seyri ve diğer tedavi seçenekleri, bunların riskleri, tedavi yapılmadığı takdirde ortaya çıkabilecek sonuçlar, uygulayacak kişiler, tedavinin başarı olasılığı ve yan etkileri hakkında ayrıntılı bilgi edindim. İşlemden önce ve sonra dikkat etmem gereken hususları anladım. Doktor tüm sorularımı anlayabileceğim bir biçimde yanıtladı.
•İstemediğim takdirde işleme rıza vermek zorunda olmadığımı ve/veya işlemi, işlemin niteliğine göre durdurmak tıbben mümkünse durdurabileceğimi biliyorum.
• Her şartta girişimi gerçekleştirecek hekimin yeterli deneyimde olacağını anlıyor ve kabul ediyorum.
•Ben ……………………………………………………………………… hiç bir baskı ve yönlendirme olmadan ve tamamen kendi özgür irademle, başvuru sebebim olan şikayetlerimi değerlendirmek, gerekli görülen işlem /tedaviyi hiçbir kısıtlamaya tabii olmadan yapmak, sonuçları yorumlamak ve uygun görülen uygulamaları serbestçe yapmak üzere uzman doktorlar Mesut Bayraktar ve diğer yardımcu ağlık mensuplarıyla birlikte yetkili kılıyor, bu uygulamaların yapılmasını kabul ediyorum.
•Bu bilgilendirme esnasında hastalık veya tıbbi durumumla ilgili uygulanacak olan işlem / girişim /tedavi seçenekleri ile ilgili ve bunların riskleriyle ilgili doktora soru soracak durumda idim. Sorularım ve endişelerim beni tatmin edecek ölçüde tartışıldı ve cevaplandırıldı.
•Doktor yapılacak tedavi / işlem /girişim sırasında yaşamı tehdit eden ani beklenmedik bir durum gelişirse bu durumun o anda acil karar verilerek uygun bir yöntemle tedavisi yoluna gidileceğini, işlem /girişimin genişletilebileceğini ya da
o an hayati risk nedeniyle gerekli görülen farklı bir işlem /girişimin uygulanabileceğini bana anlattı ve kabul ettim.
•Bana /hastama yapılacak tedavi/girişim/işlem sonucunda, durumumun tamamen iyileşeceği konusunda tıbben teminat – garanti verilemeyeceğini anladım. Tüm yukarıdaki bilgilendirmelerin sonucunda İŞLEMİN YAPILMASINI ONAYLIYORUM.
KAS İÇİ (İNTRAMÜSKÜLER) ENJEKSİYON İŞLEMİ :
Doğum Öncesi Yapılacak Girişimler İntramusküler Enjeksiyon Gerekliliği Gelişebileceğinden;Çok çeşitli nedenlerle kas içi enjeksiyon uygulanabilir. Bu işlem kas içine (kolun üst dış kısmı, kalçanın üst dış kısmı veya uyluğun üst ön kısmı) ilaç enjekte edilmesi işlemidir. Çok çeşitli hastalıklarda (infeksiyonlar, her türlü ağrı, kronik hastalıklar vb) kas içi enjeksiyon uygulaması yapılabilir. Kas içi uygulamasına örnek verecek olursak bazı aşılar, ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar, bazı antibiyotikler, vitaminler vb.Bazı ilaçlar sadece kas içi yapılmak üzere hazırlanmışlardır bunlar başka bir yoldan vücuda verilemez. Birçok ilacın ise kas içi, damar içi veya ağızdan alınmak üzere hazırlanmış formları mevcuttur. İlacın kas içine yapılması daha kısa sürede ve etkili olmasına olanak sağlar. Kas içi enjeksiyon genellikle kalçanın üst dış kısmına yapılır. Ancak hekimin gerek gördüğü durumlarda veya hastanın isteği üzerine yukarıda sayılan diğer bölgelerden birine de uygulanabilir. Uygulamada cilt antiseptik bir solüsyonla temizlenir ve iğne bölgeye batırılarak kas içine ilaç enjeksiyonu yapılır. İlaç verilmesi bittikten sonra iğne çekilir ve bölge kuru pamukla ovulur. Eğer girişim yapılırken kendinizi sıkmaz iseniz aşağıdaki yan etkilerin oluşma ihtimali çok azdır. Bu nedenle girişim esnasında derin nefes alıp veriniz. Kas içi enjeksiyon yapılırken ve iğne çekildikten sonra ağrı duyulabilir. Nadiren enjeksiyon yapılan yerde infeksiyon, kanama, morarma, yumru şeklinde şişlik ve kalıcı veya geçici sinir harabiyeti( güç kaybı, hissizlik ) meydana gelebilir. Çok nadiren de enjeksiyon yapılırken iğne kırılabilir. Daha önce bu girişimin yapılıp yapılmadığı, hastanın kullandığı ilaçlar, eşlik eden hastalıklar, kanama bozukluğu veya alerjisi olup olmadığı hakkında hekime yeterli bilgi vermelisiniz (Bu aklıma gelmedi, unuttum, söylemedim şeklinde geçiştirebileceğiniz bir durum değildir).
Sizinle ilgili bilgiler (kimlik bilgileri, resimleriniz, rahatsızlıklarınız, verilen tedavi) sizin yazılı onayınız ve mahkeme kararı olmaksızın hiç bir mecrada, internet ortamında, sosyal medya paylaşım sitelerinde vb. açıklanmayacaktır. Aynı şekilde hasta ve/veya veli/vaside Op.Dr.Mesut Bayraktar’ın yazılı iznini almadan, Op.Dr.Mesut Bayraktar ile alakalı fotograf/ bilgi/ öneri/ tavsiye/ şikayet / yorum vb. şeklinde hiç bir paylaşımda bulunmayacağını taahhüt eder.
İhtilaf Durumunda Muğla Mahkemeleri Görevlidir.
İşlem Onayı:
Op.Dr. Mesut Bayraktar tarafından; benim/hastamın tıbbi durumumun tanı ve tedavisi ile ilgili yapılacak işlem/girişimler, bu sırada oluşabilecek olumsuzluklar ve olası riskler tarafıma anlatıldı. İşlemin kim tarafından yapılacağı ve ne kadar süreceği konusunda bilgilendirildim. Önerilen tanı/tedavi/işlem/girişimleri reddettiğim zaman başka hangi risklerin olabileceği, alternatif yöntemlerinin bulunup bulunmadığı konusunda yeterli ve tatmin edici açıklamalar yapıldı. Hastalığım için gerekli görülen işlem/girişim ile ilgili yukarıda belirtilen hususları bana verilen yeterli sürede düşündüm, özgür irademle kabul ediyorum.
Bu formun bana tam olarak açıklandığını, okuduğumu veya okutturduğumu ve içeriğini anladığımı beyan ederim.
Bu bölüme; Hastanın veya Kanuni Temsilcisinin kendi el yazısı ile yazılmış
“ OKUDUM, ANLADIM, KABÜL EDİYORUM” ifadesi yazılacaktır.
……..……………………………………………………………………………..
Bu bölüme; Hastanın veya Kanuni Temsilcisinin kendi el yazısı ile yazılmış ” BİR NÜSHASINI ELDEN ALDIM ” ifadesi yazılacaktır
……..……………………………………………………………………………..
Tarih: ………/………/……….…
Hastanın Adı-Soyadı & İmzası :
Doktorun Bildirimi:
Hastanın durumunu, tedaviye gereksinimini, girişim-işlem-ameliyatın ayrıntılarını, risklerini, bu hastaya özel gelişebilecek önemli riskleri, problemleri açıkladım. Hastanın-kanuni temsilcinin sorularını yanıtladım, hastanın-kanuni temsilcinin yukarıdaki bilgileri, diğer açıklamalarımı anladığı düşüncesindeyim.
Tarih: ………/………/…………
Doktorun Adı, Soyadı & İmzası :