Mitokondri Neden Kadını Seçti, Hastalıkların temelindeki mitokondri heteroplazmisi mitokondri yaşlanması Muğla kadın doğum ☎️ 05467740159
Mitokondri – Kadın – Fetus – Jinekoloji – Mitokondri Donasyonu
Mitokondriyal Hastalıklar, Mutasyonlar, Disfonksiyon; Kadın, Gebelik , Epigenetik , Donasyon , Mitokondri yaşlanması
Enerjiye ihtiyacı olan her hücremizde mitokondri bulunmaktadır. Mitokondri bir hücrenin ortalama %20-30 lık kısmını oluşturmaktadır.
- 1 adet karaciğer hücresi 2000 civarında mitokondri içerebilir.
- 1 adet kalp hücresinde 5000 civarında mitokondri vardır.
- 1 adet aksonlu nöronda ise 1-2 milyon mitokondri bulunabilir. Yani hücrelerde çok yoğun Mitochondria vardır.

Canlılar, organel adı verilen son derece küçük fonksiyonel parçalardan oluşan hücre adı verilen milyonlarca küçük yaşam biriminden oluşur. Mitokondri, hücrenin düzgün işleyişinde son derece önemli bir rolü olan bir hücre organelidir.
‘Hücrenin güç merkezi’ olarak da bilinen, mitokondri, vücuttaki tüm biyolojik süreçlerin gerçekleşmesi için gerekli olan ATP (adenosin trifosfat) adı verilen kimyasal enerjinin üretilmesinden sorumludur.
Tetkikler
hekimin kanaatinden
üstün değildir.


Kadın bedeninde
kronik enflamasyonun
en büyük kaynağı
vajinal akıntıdır.
Mitochondria ayrıca kalsiyumun depolanmasına, metabolizmanın düzenlenmesine, hücre ölümünün(apopitoz) ve hücre sinyallerinin kontrol edilmesine ve çeşitli diğer işlevlerin yerine getirilmesine yardımcı olur.
Mitokondrial Genom
- Mitokondri kendi genomuna; mtDNA ya sahiptir.
- Her biri 13 protein kodlayan gen, 22 tRNA ve 2 rRNA içerir.
- Her hücrede çok sayıda bulunurlar.
- Nükleer DNA’dan daha yüksek bir oranda, yaklaşık 15 kat (bir nükleotidin diğeriyle değiştirildiği) mutasyonlara sahip olabilir.
- Sadece anneden kalıtılırlar.
- Mitokondriyal DNA yeniden rekombine omaz, hepsi anneden gelir. Fakat nükleer DNA; anne ve babadan gelenler ile rekombine olabilir.
İnsan kromozomlarındaki genler mitokondriyi baştan üretme yeteneğine sahip değildir. Mitokondri, kendi özel DNA’sına sahip olan ve kendi kendine çoğalan bir organeldir. Mitokondri, neredeyse tüm hücrelerde bulunur ve hücrede enerji üretimi için gereklidir.

Tüm çocukların mitokondrisi anne kaynaklıdır.
MtDNA’da taşınan 37 genin 13’ü enzim üretiminde yer alır.
MtDNA’ya özgü olan bu şey, DNA’nın anne tarafından kalıtsal olmasıdır. Erkekler ve kadınlar MtDNA’nın bir kopyasını annelerinden %100 alırlar.
Nükleer DNA ise her iki ebeveynden eşit %50 – %50 olarak miras alınır (bir çocuk nükleer DNA’sının %50’sini annesinden ve diğer %50’sini babasından alacaktır).
Mitokondriyal DNA (mtDNA), insan kromozomlarındaki DNA’dan farklıdır ve yalnızca anneden çocuğa aktarılır.
Mitokondri, doğal yollarla yenilenemez veya onarılamaz. Bununla birlikte, bazı araştırmalar, mitokondriyal hastalıkları olan insanların mitokondriyal replasman terapisi (MRT) olarak adlandırılan bir prosedürle sağlıklı mitokondri donöründen sağlıklı Mitochondria nakli yaparak sağlıklı bir çocuk sahibi olabileceklerini göstermiştir. Ancak, MRT birçok etik ve hukuki soru işareti taşıdığı için henüz tüm dünyada uygulanmamaktadır.
Basitçe anlatmak gerekir ise;
İnsanlar
** 1 kromozom paketi ve
** ~ 10 adet mitokondriden
oluşur.
Bu 10 mitokondride sadece 1 tanesi heteroplazmik mtDNA ise büyük şanssızlık !








Bu galeri incelendiğinde metilasyon eksikliğinde yani folik asit eksikliğinde ; PGC (primordial germ cell,ilk ham kök hücreler) yateri kadar metile olup, durmayacaklarından , mayoza devam edeceğinden, mtDNA da heteroplazmi birikimi, mutasyon birikim riski artacaktır. Kişinin PGC =’lerinin heteroplazmik mutasyonlara maruz kalması, her dönemde ”kesintisiz” olabilir.
Botteleneck etkisi ile bu heteroplazmik mutasyondan etkilenen mitokondrilerin oluşması azaltılmakta – engellenmektedir. Heteroplazmik mtDNA arttıkça yani ATP üretim süreci bozuldukça Jinekolojik & Obstetrik sıkıntılar – hastalıklar başlayacaktır. PGC(ilk ham kök hücreler) de heteroplazmik mtDNA varlığı bunun zaman içerinde artacağını düşündürmelidir. İşte bu yüzden jinekolojik hastalıklar derhal tedavi edilmeli ve gebelikten tasarruf etmekten kaçınılmalıdır. Bir MtDNA kopyası, maternal hat boyunca tamamen değişmeden aktarılması gerekmektedir. Eğer aktarım öncesinde annenin MtDNA içeriği mutasyona uğramış ve/veya birikimsel mutasyon (heteroplazmi) mevcudu artmış ise bu fetus da çeşitli hastalıkların belirmesine neden olabilmektedir.
Mitokondriyal Hastalıklar, Mutasyonlar, Disfonksiyon; Kadın, Gebelik , Epigenetik , Donasyon
Mitokondriyal Kalıtım
Erkekler MtDNA’larını annelerinden bir kopyasını almalarına rağmen yavrularına aktaramazlar.
Bu aktaramama – miras bırakamama durumu mitokondrilerin heteroplazmiden korunmasını sağlayan önemli bir mekanizmadır ( Maternal Mitokondri Tekeli ).
Sedace maternal aktarım; mutasyona ve etkilenmeye yatkınlığı olan mitokondrileri (mtDNA genom kısmını) koruyan önemli bir defans mekanizmasıdır.
Bu kalıtım biçimine Mitokondriyal Kalıtım denir.
18-45 yaş aralığında sezeryan sırasında miyometriyal biyopsileri alınan genç (32 yaş altı 14 gebe ) ve yaşlı (32 yaş üstü 16 gebe ) GEBE kadınların rahim Mitochondria sayıları karşılaştırılmış;

İşte bu çalışmada şu vurgulanmıştır; Bu bulgular, normal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak, gebelikte insan miyometriyumunda mitokondriyal fonksiyon, metabolizma veya biyogenezin değişebileceği veya azaltılabileceğine dair yeni konsepti ortaya koymaktadır. Bu veriler, ileri anne yaşı (32 yaş üstü) ile ortaya çıkan doğum eyleminde disfonksiyonel uterin aktivite prevalansı artması için bazı biyolojik açıklamalar sağlar.
Yapılan bu çalışma ;mitokondri sayısı ve yaş arasındaki ilişkiyi ortaya koymuş olmakla birlikte yaşlı grupta (32 yaş üstü) bulunan düşük sayıdaki (166 mikrometreküp) mitokondrilerin tamamını sağlıklı ve fonksiyonel kabul etmek çok iyimser bir yaklaşım olur.
Tetkikler
hekimin kanaatinden
üstün değildir.

Mitokondriyal hücreler çok hassas bir organellerdir, 2 milyar yıl önce kötü ortam koşulları nedeniyle ökaryotik hücreler ile bir simbiyotik ilişkiye girerek hayatta kalmanın yolunu bulmuştur.
Kadın bedeninde
kronik enflamasyonun
en büyük kaynağı
vajinal akıntıdır.

Bu simbiyotik ilişki, mitokondrinin enerji üretimi için gerekli olan enzimleri ürettiği ve ökaryotik hücrelerin diğer işlevlerini yerine getirdiği bir iş bölümü sağladı. Mitokondri, oksijenin bol olduğu ortamlarda daha verimli hale geldi ve bu sayede ökaryotik hücreler hayatta kalmayı başardılar. Bu simbiyotik ilişki sonucunda, Mitochondria DNA’sı da zamanla evrimleşti ve şu anda ökaryotik hücrelerdeki mitokondri DNA’sı, kendi kendine çoğalabilen ve ökaryotik hücre DNA’sından farklı olan bir yapıya sahip oldu. Yani ;
Mitokondri stresi görünce hasarlanan bir hücre – organeldir.
Mitokondri, aşağıdakiler gibi diğer birçok metabolik görevde merkezi bir rol oynar:
- Mitokondriyal reaktif oksijen türleri aracılığıyla sinyal gönderme
- Membran potansiyelinin düzenlenmesi
- Apoptoz programlı hücre ölümünü başlatma
- Kalsiyum sinyali (kalsiyum ile uyarılmış apoptoz dahil)
- Hücresel metabolizmanın düzenlenmesi
- Bazı hem sentezi reaksiyonları (porfirin)
- Steroid sentezi.
- Hormonal sinyalleşme
- Mitokondri, kısmen mitokondriyal östrojen reseptörlerinin (mtER’ler) etkisiyle hormonlara karşı duyarlıdır. Bu reseptörler, beyin ve kalp dahil olmak üzere çeşitli doku ve hücre tiplerinde bulunmuştur.
- Bağışıklık sinyali için enerji temini
- Nöronal Mitochondria ayrıca, özelleşmiş somatik kavşaklar yoluyla mikrogliaya doğru nöronal durumu bildirerek hücresel kalite kontrolüne katkıda bulunur.
- Bazı mitokondriyal işlevler yalnızca belirli hücre türlerinde gerçekleştirilir. Örneğin, karaciğer hücrelerindeki mitokondri, protein metabolizmasının atık ürünü olan amonyağı detoksifiye etmelerine izin veren enzimler içerir. Bu işlevlerden herhangi birini düzenleyen genlerdeki bir mutasyon, mitokondriyal hastalıklara neden olabilir.

