Vulvar angiofibroma, vulvada İyi huylu bir tümör olarak ortaya çıkar. Genellikle ağrısızdır ve nadiren büyür. Tedavi genellikle cerrahidir.
Angiofibroma
Angiofibroma, vasküler (kan damarları) ve fibröz (bağ dokusu) elementlerin aşırı büyümesi, bazen düz kas hücreleriyle karakterize bir tümör türüdür. Bu tümörler, deri altı, yumuşak doku ve kemikte görülebilir.
Angiofibromalar, genellikle iyi huylu olmakla birlikte, nadir durumlarda malign (kötü huylu) hale gelebilirler.
Alışılmadık anatomik yerler arasında sırt, karın duvarı, pelvik boşluk ve meme bulunur.
Angiofibromaların çeşitli tipleri vardır ve bu tümörlerin lokalizasyonlarına ve özelliklerine bağlı olarak farklı isimler alabilirler. En yaygın angiofibroma tipleri şunlardır:
- Juvenil angiofibroma
- Nasofaringeal angiofibroma
- Serebral angiofibroma
- Vulvar (selüler) angiofibroma
- Oral angiofibroma
- Konjonktival angiofibroma
- Trakeobronşial angiofibroma
- Akral angiofibroma
Bu angiofibroma türleri arasında juvenil angiofibroma, en sık görülen angiofibroma türüdür ve en fazla erkeklerde görülür. Diğer tipler ise daha nadir görülen tümörlerdir.
Angiofibroma, bazı genetik sendromlarla İlişkili olabilir.
- Bourneville hastalığı (Tuberöz skleroz): Bu kalıtsal sendrom, cilt lezyonları, beyin tümörleri ve çeşitli organlarda tümörlere neden olabilir. Bourneville hastalığındaki angiofibromalar, yüzde ve diğer vücut bölgelerinde oluşur.
- Birt–Hogg–Dubé syndrome:
- Hornstein–Knickenberg syndrome
- Neurofibromatosis Tip2
- Multiple Endokrin Neoplazi Tip 1 : Bu nadir sendrom, hipofiz, pankreas ve paratiroid bezleri gibi çeşitli bezlerde tümörlerle ilişkilidir. MEN 1 ile ilişkili angiofibromalar genellikle burun boşluğunda bulunur.
- Ataksi-telanjiektazi: Bu kalıtsal sendrom, koordinasyon problemleri, bağışıklık bozuklukları ve kansere yatkınlık gibi çeşitli semptomlarla ilişkilidir. Ataksi – telanjiektazi angiofibromaları, burun boşluğunda veya diğer yüz bölgesinde bulunabilir.
Bu sendromlar angiofibromalarla ilişkili olabilir, ancak angiofibromaların herhangi bir belirtisi olan herkesin bu sendromlardan muzdarip olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle, herhangi bir belirtisi olan kişilerin bir doktorla görüşmesi ve doğru teşhis ve tedavi için gerekli testlerin yapılması önerilir.
Vulvar angiofibroma, vulva adı verilen dış genital bölgede meydana gelen nadir görülen bir tür benign (iyi huylu) tümördür. Vajinada, klitoris, perine de oluşabilir. Genellikle sert bir kitle olarak kendini gösterir ve ağrısızdır.
Vulvar angiofibroma, her yaşta kadınlarda görülebilir, ancak genellikle 20-40 yaşlarındaki kadınları etkiler. Bu tümörün tam olarak neden ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte, hamilelik sırasındaki hormonal değişiklikler ve polikistik over sendromu gibi hormonal dengesizliklerle ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Vulvar angiofibroma teşhisi, klinik bulgulara ve görüntüleme çalışmalarına (ultrason, manyetik rezonans görüntüleme veya bilgisayarlı tomografi) dayanarak konulur. Tanıyı doğrulamak için genellikle bir biyopsi gereklidir.
Vulvar angiofibroma tedavisi cerrahi eksizyondur. Tümörün tamamen çıkarılması tekrarlamayı önlemek için önemlidir. Bazı durumlarda, geniş bir lokal eksizyon veya hatta kısmi vulvektomi tamamen çıkarmak için gereklidir. Kasıtsız üriner sistem yaralanması ve rektum yaralanmasından azami ölçüde kaçınılmalıdır; ve ameliyat sonrası hematomdan kaçınmak için hemostaz için yeterli dikkat gösterilmelidir. Tekrarlayan veya agresif tümörlerde, radyasyon veya hormonal tedavi gibi adjuvan tedaviler düşünülebilir.
Vulvar angiofibroma hastalarının genellikle prognozu iyidir, çünkü tümör iyi huylu ve genellikle metastaz yapmaz. Ancak, tümör tamamen çıkarılmadığında tekrarlama oranları değişebilir ve daha yüksek olabilir.
Özetlemek gerekirse, vulvar angiofibroma, genellikle ağrısız, iyi sınırlı bir kitle olarak kendini gösteren, vulva bölgesinde nadir görülen bir tür iyi huylu tümördür. Cerrahi eksizyon tedavisi için temel yaklaşım olup, tamamen çıkarılması prognozu iyileştirir.

Tetkikler
hekimin kanaatinden
üstün değildir.
Kadın bedeninde
kronik enflamasyonun
en büyük kaynağı
vajinal akıntıdır.
Hastane Stresinden Uzaklık | ✓ |
Özel Etkileşim | ✓ |
Süre Sınırlamasız Muayene | ✓ |
Mahremiyet – Gizlilik | ✓ |
Hijyenik Ortam | ✓ |
Teknoloji Kullanımı | ✓ |
Konfor – Ferah Ortam | ✓ |
Online Randevu | ✓ |
3. Şahıslarla Temassızlık | ✓ |
Güven – Nezaket – Zarafet | ✓ |
Etik | ✓ |
Tecrübe | ✓ |
Profesyonel Destek | ✓ |
Hasta Memnuniyeti & Sağlığı | ✓ |
Fethiye’den 45′ uzaklıkta | ✓ |
Dalaman’dan 10′ Uzaklıkta | ✓ |
Köyceğizden 15′ Uzaklıkta | ✓ |
Marmaris’den 40′ Uzaklıkta | ✓ |
Muğla’dan 45′ Uzaklıkta | ✓ |
- Genital Hijyensizlik Genetik Hijyeni Bozar. 2023
- Herkes Hasta Olur; Herkes En İyi Hekim İster. 2022
- Kadın Hastaysa Evde Huzur Yoktur. 2020
- Jinekolojik Hastalık Başka Hastalığı Tetiklemiş İse Buna Yüksek Riskli Jinekolojik Hastalık Denir. 2020
- Kadın Hastalığını Kabul Etmiyorsa Evde Dirlik Yoktur.
- Gebelikte Tasarruf (Kısıntı) Olmaz. Gebelikte Mal - Mülk Feda Edilir.
- Kadın Hastaysa Kök Sebep Aksi İspat Edilene Kadar Jinekolojiktir.
- Gebelik Fizyolojik Dönem DEĞİLDİR. Gebelik Hastalık – Ölüm Riski Barındıran Olağanüstü Dönemdir. Tecrübeli , Öngörüsü Açık Hekime Teslimiyet Gerektirir. 2018
- Gebelik Hastalıkları, İhmal Edilmiş Jinekolojik Hastalıkların Komplikasyonudur.
- Gebelik Hastalıkları; Tanısı Konulmamış Jinekolojik Hastalıklardır. MB, 2016)
- Gebelikte Kazanılacak 1 Puan IQ, Bebeğinizi Başarı Sarmalında Üstlere Taşır.
- Enfeksiyonla Gezmeyi ''Sorun Görmeyen'' Gebeyi En Mükemmel Sağlık Sistemi Bile Koruyamaz.
- Rahim; Dayanan - Sabreden - Kolaylık Gösteren - Halden Anlayan Organ Değildir.
- Sıfır Vajinal Akıntı Sağlıktır. MB, 2016
Bilgi | Değer |
---|---|
Ülke | Türkiye |
İl | Muğla |
İlk Yerleşim | MÖ 2. binyıl |
Koordinatlar | 36.838769862880554, 28.76508732000861 |
En Alçak Nokta | 0 m (0 ft) |
Zaman Dilimi | UTC+03.00 (TRS) |
Posta Kodu | 48XXX |
Alan Kodu | 252 |
ISO 3166 Kodu | TR-48 |
Plaka Kodu | 48 |
Bağlı Olan İlçeler:
Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Kavaklıdere, Köyceğiz, Marmaris, Menteşe, Milas, Ortaca, Seydikemer, Ula İlçesiRudolf Virchow; Louis Pasteur, Robert Koch savundukları; hastalıkların mikrop teorisine inanmıyordu. Hastalıkların, dış patojenlerden değil, hücrelerin İçindeki anormal faaliyetlerden kaynaklandığını öne sürdü. Aynı zamanda Max Gerson'da Hastalık gelişmeden önce metabolik bozulmanın başladığını kitabında yazmıştır.
Mesut Bayraktar ekolleri birleştirerek modifiye ederek meslek İcrasında bulunmaktadır. Tıbbın Papa'sı Virchow'unda haklı olduğunu vurgulamaktadır. Her bir Ekol Platon'un Mağara Alegorisinde Bulunan, Zincirlerinden Kurtularak Mağaradaki Ateşin Işığına Alışmış Ama Güneşe Ulaşamamış Mahkumlardır. Güneşe Çıktığınızda Gördüğünüz; Sıfır Vajinal Akıntı sağlıktır.



