Kadınlarda pıhtı atması – tromboemboli damar tıkanıklığına neden olabilir ve hayati risk taşır. Erken teşhis ve tedavi önemlidir.

Tromboemboli (Pıhtı Atması) Nedir ?
- “Trombo” terimi, “kan pıhtısı” anlamına gelir. Terim, Yunanca “thrombos” kelimesinden türetilmiştir.
- “Emboli” terimi ise, “damarlarda dolaşan, kan akışını engelleyen madde” anlamına gelir. Terim, Yunanca “embolos” kelimesinden türetilmiştir.

Birleştirildiğinde “tromboemboli”, kan pıhtısının damarda oluşup ardından pıhtının koparak başka damarda tıkanıklığa neden olması durumunu ifade eden terim haline gelir. Tromboemboli (pıhtı atması), genellikle kan pıhtısı, yağ, hava kabarcığı gibi maddelerin dolaşım sistemine girmesiyle meydana gelir, kan akışının engellenmesine yol açabilir.
Bazı kadınlar pıhtıdan korkmazlar çünkü regl zamanlarında, sıklıkla düzensizlik & hastalık yaşayan kadınlar vajinalarından pıhtılaşmış kanın hiç zarar vermeden bedenden, vajinadan çıkması gibi, diğer organlarından bertaraf edildiğini düşünmektedirler (aynılaştırma – benzerleştirme dürtüsü).
Tromboemboliler (pıhtı atması) kabaca 4 şekilde sınıflandırılmaktadır
Venöz Tromboemboli
(VTE): Venöz tromboemboli (VTE), venöz sistemde pıhtı oluşumu, buna bağlı olarak tıkanmaların meydana geldiği durumdur. Venöz tromboemboli, genellikle derin ven trombozu (DVT), pulmoner emboli (PE) olarak adlandırılan iki ana şekilde ortaya çıkar.
Derin Ven Trombozu
(DVT):Derin Ven Trombozu
, genellikle bacaklarda derin toplardamarlarda pıhtı oluşumuyla karakterizedir. Pıhtılar, genellikle bacakta ağrı, şişme, ciltte kızarıklık, sıcaklık artışı gibi semptomlara neden olabilir.Derin Ven Trombozu
, ilerlediğinde pıhtının kopması pulmoner emboliye neden olması riskini taşır.Pulmoner Emboli
(PE): Pulmoner emboli, pıhtının damarda oluştuğu, akciğerlere yer değiştirdiği durumu ifade eder. GenellikleDerin Ven Trombozu
ndan kopan pıhtıların akciğer arterlerinde tıkanmalara neden olmasıyla ortaya çıkar. Semptomlar arasında solunum sıkıntısı, göğüs ağrısı, çabuk nefes alma, öksürük (bazen kanlı), bayılma yer alabilir.
Arteriyel Tromboemboli
: Arteriyel tromboemboli (pıhtı atması) , arterlerde pıhtı oluşumu, buna bağlı olarak tıkanmaların meydana geldiği durumdur. Pıhtılar genellikle ateroskleroz (damar sertleşmesi) ile ilişkilidir, arterlerde tıkanmalara neden olabilir. Arteriyel tromboemboli, organlara kan akışının engellenmesine, oksijenin taşınmasının azalmasına yol açabilir. Örneğin, koroner arterlerde oluşan pıhtı kalp krizine, beyin arterlerinde oluşan pıhtı ise inme (felç) gibi ciddi sonuçlara neden olabilir.Paradoksal Tromboemboli
: Paradoksal tromboemboli, normalde venöz sistemde oluşan pıhtının, kalp, akciğerlerdeki anormallik, açıklıktan geçerek arteriyel sistemde tıkanmaya neden olduğu durumu ifade eder. Örneğin, kalpteki septal defekt, patent foramen ovale (PFO) adı verilen doğumsal anormallik, pıhtının, tromboembolün arteriyel sistemde dolaşmasına, organlarda tıkanmalara yol açabilir. Normalde venöz sistemde oluşan pıhtının arteriyel sistemde komplikasyonlara neden olmasıyla birlikte paradoksal tromboemboli (pıhtı atması) olarak adlandırılır.Directional Tromboemboli
: Directional tromboemboli, tromboembolinin kan akışına göre hareket eden şeklidir.- Tromboemboli, kan akışının yönüne bağlı olarak ileriye – geriye doğru hareket edebilir.
- Arteriyel tromboemboliler genellikle kan akışının ileri doğru olduğu arterlerde meydana gelirken,
- Venöz tromboemboliler genellikle kan akışının geriye doğru olduğu venöz sistemde oluşur.
- Bu sınıflandırma, tromboembolinin oluşum mekanizmasını, ilerleme yönünü tanımlamada yardımcı olur.
- Tromboemboli, kan akışının yönüne bağlı olarak ileriye – geriye doğru hareket edebilir.
Emboliler, mikroorganizma İçerebilen bileşenlere sahip olabilir.
Septik Emboli
: Septik emboliler, enfeksiyon sürecinde (kronik PID, Korioamniomit, pelvik selülit, kronik servisit, kronik vajinal akıntı,…) mikroorganizmaların kan dolaşımı yoluyla yayılması sonucu oluşan embolilerdir. Genellikle bakteriyel enfeksiyonlarla ilişkilidirler. Örneğin, endokardit (kalp iç zarının enfeksiyonu), bakteriyel pnömoni (akciğer enfeksiyonu), derin deri enfeksiyonları gibi durumlar, mikroorganizmaların emboli olarak dolaşım sistemine girmesine, farklı organlara taşınmasına neden olabilir.Aseptik Emboliler
(Mikroorganizma İçermeyen): Bazı emboliler mikroorganizma içermez, genellikle trombozun sonucu olarak ortaya çıkar. Bunlar, venöz tromboemboli, arteriyel tromboemboliler olabilir.
Emboli tipleri arasında mikroorganizma içeren emboliler, enfeksiyon kaynaklı komplikasyonlara, sepsis (kana mikrop karışması)gibi ciddi durumlara neden olabilir. Böyle tür embolilerin tedavisi, hem enfeksiyonun hem de embolinin yönetilmesini içerir

Çok Sağlıklıydı.
Birden Felç Geçirdi.
Jinekologla Hiç işi Olmadı…
Ama Orayla 30 Yıl Hiç Şikayeti Olmadı…
Yok Yok Doğurmaz Artık, Senle işi Yok…
ihmal Ettiğiniz Jinekolojik Hastalık Canınızı Çok Sıkar…
Kök Sebebin Jinekolojik Olduğunu Anlamazsınız Bile…
Doktor Doktor, Hastane Hastane Gezersiniz.
Başınıza Dert Almayın, Muayene Randevusu Alın.

Felç Durduk Yere, Sebepsiz, Tetikleyici Olmadan Olmaz.
Önemsemediğin , Ötelediğin Jinekolojik Hastalığınızı Başınıza Bela Etmeyiniz.Sağlık Gittikten Sonra Malı Gözünün Görmemesi , harcamaya Girişmen Anlamsızdır.
Felç – İnme
Şüphen Varsa
Koş Acile !
Hiç Böyle Streslere Girmek İstemiyorsan + Kadınsan ;
Ehil Bir Jinekolog En iyi Başlangıç Noktasıdır.
Sersefil – Perişan Olma

Çok Sağlıklıydı
Birden Felç Oldu
Kadın Hastalığını inkar Etmek; Başınıza Bela Açar.
Elden Ayaktan Düşüp, Bakıma Muhtaç Hale Gelene Kadar Jinekolojik Hastalıkları İnkar Etmenin Bedeli
Ağır Olur. Kök Sebebin Jinekolojik Olduğu Kimsenin Aklına Bile Gelmez.

Birden Felç Oldu.
Çok Sağlıklıydı!
Önemsemediğin Kadın Hastalığı; Başına Bela Açar. Kadında Felç Geçirmek Musibetin Kök Sebebi Aksi İspat Edilene Kadar Jinekolojiktir.
Tromboemboli (pıhtı atması) semptomları, pıhtının konumuna büyüklüğüne Göre değişebilir.
- Derin Ven Trombozu (DVT) Semptomları:
- Bacakta ağrı ve/veya hassasiyet: Pıhtının oluştuğu bölgede ağrı – hassasiyet hissedilebilir. Ağrı genellikle bacağın alt kısmında yoğunlaşır.
- Şişlik: DVT’nin en belirgin semptomlarından biri bacakta şişme olmasıdır. Bacakta belirgin şişlik, özellikle ayak bileği, baldırda görülebilir.
- Isınma – kızarıklık: Pıhtının olduğu bölgede deri sıcak olabilir, kızarabilir.
- Hissizlik – karıncalanma: Pıhtının tıkadığı damarın sinirler üzerine baskı yapması sonucu bacakta hissizlik – karıncalanma hissi oluşabilir.
- Akciğer Embolisi Semptomları:
- Ani – şiddetli göğüs ağrısı: Akciğer embolisi, pıhtının akciğerlere ulaşması durumunda ortaya çıkar. Göğüste ani, keskin ağrı hissedilebilir.
- Nefes darlığı: Akciğer embolisinde nefes darlığı yaygın semptomdur. Nefes almakta zorlanma, hızlı solunum, derin nefes alma ihtiyacı hissedilebilir.
- Çabuk soluklanma: Hafif fiziksel aktiviteler bile hızlı soluk almayı gerektirebilir.
- Öksürük – kanlı balgam: Akciğer embolisinin belirtisi olarak öksürük, kanlı balgam görülebilir.
- Baş dönmesi – bayılma hissi: Akciğer embolisi, oksijenin düzgün şekilde akciğerlere ulaşmasını engeller, baş dönmesi, sersemlik, bayılma hissine neden olabilir.
- Beyin Embolisi Semptomları:
- Ani güçsüzlük – felç: Pıhtının beyinde damarı tıkaması sonucunda ani güçsüzlük, felç, vücudun bir tarafında hareket kaybı oluşabilir.
- Konuşma bozukluğu: Beyin embolisi, konuşma yeteneğini etkileyebilir. Konuşma bozukluğu, anlaşılmaz konuşma, kelime bulma güçlüğü şeklinde kendini gösterebilir.
- Şiddetli baş ağrısı: Beyin embolisinde şiddetli – ani baş ağrıları oluşabilir.
- Yüzde veya vücudun bir bölümünde uyuşma – karıncalanma: Beyin embolisi, sinirlerin etkilendiği için yüzde veya vücudun belirli bölümünde uyuşma – karıncalanma hissi oluşabilir.
- Görme veya denge sorunları: Pıhtının beyindeki damarı etkilemesiyle görme, denge sorunları ortaya çıkabilir.
- Baş dönmesi – sersemlik: Beyin embolisi, beyindeki kan akışının etkilenmesine bağlı olarak baş dönmesi, sersemlik hissiyatına yol açabilir.
- Bilinç kaybı: Ciddi beyin embolileri, bilinç kaybına – bayılma durumlarına neden olabilir.
- Karaciğer Embolisi Semptomları:
- Karın ağrısı: Pıhtının karaciğere ulaşmasıyla karın bölgesinde ağrı hissedilebilir.
- Sarılık: Karaciğer embolisi, karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilir, sarılık belirtilerine yol açabilir. Ciltte – gözlerde sararma görülebilir.
- İştah kaybı – kilo kaybı: Karaciğer embolisi, iştah kaybı – kilo kaybı gibi genel halsizlik belirtilerine neden olabilir.
- Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler: Karaciğer embolisinde, karaciğerin normal işlevlerini yansıtan kan testlerinde anormallikler tespit edilebilir.
- Diğer Emboliler:
- Böbrek embolisi: Böbreklere ulaşan emboli, böbrek fonksiyonlarını etkileyerek idrar miktarında azalma, böbrek ağrısı, idrarda kan gibi belirtilere yol açabilir.
- Barsak embolisi: Barsak embolisi, bağırsaklara ulaşan embolinin neden olduğu şiddetli karın ağrısı, ishal, kusma gibi belirtilere sebep olabilir.
- Ekstremite embolisi: Kol – bacaklara ulaşan emboli, ekstremitede ağrı, şişlik, uyuşma, hareket kısıtlılığına neden olabilir.
- Amniotik sıvı embolisi
- Yağ embolisi
- Kontrast madde embolisi (HSG, H/S)
- Tümör dokusu embolisi
- Hava gaz embolisi (dalgıçlık – vurgun, vajina içerisine hava kaçışına bağlı emboli, L/S)
Tromboemboli (pıhtı atması) risk faktörleri
- Yaş: İleri yaş, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırır. Yaş ilerledikçe damarların esnekliği azalır, kan pıhtılarının oluşma riski artar.
- Cinsiyet: Kadınlarda hamilelik, doğum kontrol hapları, hormon replasman tedavisi gibi faktörler tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir. Özellikle hormonal değişikliklerin olduğu dönemlerde kadınlarda risk daha yüksek olabilir.
- Aile Öyküsü: Ailesinde tromboemboli (pıhtı atması) öyküsü olan kişilerde, pıhtı durumun tekrar oluşma riski daha yüksektir. Genetik faktörler tromboemboliye yatkınlığı etkileyebilir.
- Obezite: Fazla kilolu, obez bireylerde tromboemboli (pıhtı atması) riski artar. Obezite, dolaşım sistemine ekstra baskı uygulayarak kan akışını olumsuz etkileyebilir.
- Sedanter Yaşam Tarzı: Düzenli fiziksel aktivite yapmayan kişilerde tromboemboli (pıhtı atması) riski artar. Uzun süre hareketsiz kalmak, kan akışını yavaşlatabilir, pıhtı oluşumuna katkıda bulunabilir.
- Sigara İçmek: Sigara içmek, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artıran faktördür. Sigara içmek, kan damarlarının daralmasına, pıhtı oluşumuna katkıda bulunabilir.
- Otoimmün Hastalıklar: Lupus, romatoid artrit, AFAS gibi otoimmün hastalıklar tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir. Böyle hastalıklarda, vücut bağışıklık sistemi kendi dokularına saldırabilir, bu da pıhtılaşma sürecini etkileyebilir.
- Kanser: Kanser, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artıran diğer faktördür. Kanser hücreleri, vücudun normal kan pıhtılaşma mekanizmalarını etkileyebilir, kan pıhtılarının oluşumunu teşvik edebilir.
- Kalp Yetmezliği: Kalp yetmezliği olan kişilerde tromboemboli (pıhtı atması) riski yüksektir. Kalp yetmezliği, kanın vücutta yeterince pompalanamamasına, dolaşımın yavaşlamasına neden olabilir.
- Travma – Cerrahi Müdahaleler: Büyük travmalar, kırıklar, büyük cerrahi müdahaleler tromboemboli (pıhtı atması) riskini artır. Küçük cerrahi müdahaleler örneğin lokal anestezi ile kürtaj olması gibi durumlarda risk oluşmamaktadır.
- Doğum – Gebelik: Gebelik süreci, hormonal değişiklikler, artan kan hacmi nedeniyle tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir. Doğum sırasında da pıhtı oluşumu riski yüksektir.
- İmmobilizasyon: Uzun süre hareketsiz kalma durumları, özellikle yatak istirahati, uzun süreli uçuşlar gibi durumlar, kan akışının yavaşlamasına, tromboemboli (pıhtı atması) riskinin artmasına neden olabilir.
- Varis: Varis, damarların genişlemesi, kan akışının yavaşlamasıyla sonuçlanan durumdur. Varisi olan kişilerde ( Vulvar varis, taylor sendromu) tromboemboli (pıhtı atması) riski artabilir.
- İnflamasyon – Enflamatuvar Hastalıklar: Kronik enflamasyon durumları, vücutta sürekli inflamatuar yanıtın sürmesine neden olabilir. Tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir.
- Hormonal Tedavi: Hormon replasman tedavisi, hormonal tedavi almak, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir. Özellikle östrojen içeren ilaçlar, pıhtılaşma faktörlerini etkileyerek tromboemboli riskini artırabilir.
- Kalp Ritim Bozuklukları: Atrial fibrilasyon gibi kalp ritim bozuklukları, kanın pıhtılaşma eğilimini artırarak tromboemboli (pıhtı atması) riskini yükseltebilir.
- İnme – Kalp Krizi Öyküsü: Daha önce inme – kalp krizi geçirmiş kişiler, tromboemboli (pıhtı atması) riski altında olabilirler.
- Diyabet: Diyabet, dolaşım sistemi sorunlarına, damar hasarına yol açabilir, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırır.
- İlaçlar: Bazı ilaçlar tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir. Örneğin, bazı kanser tedavisi ilaçları, immünosupresanlar, bazı antipsikotikler, östrojen içeren doğum kontrol hapları tromboemboli riskini artırabilir.
- Yüksek Tansiyon: Yüksek tansiyon, damarlarda hasara yol açarak tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir.
- Kronik Böbrek Hastalığı: Kronik böbrek hastalığı olan kişilerde tromboemboli (pıhtı atması) riski artabilir. Böbrekler, kanın normal şekilde temizlenmesinde önemli rol oynar. Böbrek hastalığı kanın pıhtılaşma eğilimini artırabilir.
- İnflamatuvar Bağırsak Hastalığı: Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi inflamatuvar bağırsak hastalıkları, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir.
- İdrar Yolu Enfeksiyonları: İdrar yolu enfeksiyonları, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir. Enfeksiyonlar
- Pıhtılaşma bozuklukları, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilen birçok farklı mekanizma ile ilişkilendirilebilir. Normalde, vücudumuzdaki pıhtılaşma süreci, yara, hasar durumunda kanamayı durdurmak için önemlidir. Ancak, bazı durumlarda pıhtılaşma süreci anormal şekilde aktive olabilir, düzeni bozulabilir, tromboemboli riskini artırır. İşte pıhtılaşma bozukluklarının tromboemboliye uygun zemini nasıl oluşturabileceğini açıklayan bazı faktörler:
- Genetik Faktörler: Bazı bireylerde doğuştan gelen genetik mutasyonlar pıhtılaşma sistemini etkileyebilir. Örneğin, faktör V Leiden adı verilen genetik mutasyon, kanın normalden daha kolay pıhtılaşmasına neden olur. Benzer şekilde, Protrombin G20210A mutasyonu, Homozigot MTHFR mutasyonu da tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir. Genetik faktörler, pıhtılaşma sisteminin dengesini bozarak tromboemboliye yatkınlık oluşturabilir.
- Antifosfolipid Sendromu: Antifosfolipid sendromu, bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikorların kan pıhtılaşma sürecini etkileyerek tromboemboliye yol açabileceği durumdur. AFAS sendromunda, antikorlar normal pıhtılaşma mekanizmalarını engelleyebilir, pıhtı oluşumunu teşvik edebilir.
- Kan Pıhtılaşma Faktörlerinde Anormallikler: Kan pıhtılaşma faktörlerindeki anormallikler, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artırabilir. Örneğin, Protein C, Protein S, antitrombin III gibi doğal antikoagülanların eksikliği – işlev bozukluğu, kanın normalden daha kolay pıhtılaşmasına neden olabilir.
- Hiperhomosisteinemi: Hiperhomosisteinemi, vücutta yüksek seviyelerde homosistein adı verilen amino asit bulunması durumudur. Homosistein, damar duvarlarının hasar görmesine, pıhtılaşma sürecinin etkilenmesine yol açabilir. Hiperhomosisteinemi, tromboemboli (pıhtı atması) riskini artıran faktör olarak kabul edilir.
- Trombosit Anormallikleri: Trombositler, pıhtılaşma sürecinde önemli rol oynayan hücrelerdir. Trombosit sayısında – işlevindeki anormallikler, kanın normalden daha kolay pıhtılaşmasına, tromboemboliye yatkınlığa neden olabilir.
- Jinekolojik hastalıklar: Kronik Vajinal Alıntı, Kronik PID, Pelvik Selülit, Parametrit, Kronik Servisit, Subklinik Ooforitis asla tromboemboli (pıhtı atması) yaşamış kadınlarda asla sorgulanmaz, zaten onlarda asla söylemez (çünkü kadın doğumla ne alakası olabilir).
İtiraf etmek gerekirse meslek hayatımda tromboemboli (pıhtı atması) oluşmuş kadında, jinekolojik durumun normal olduğunu hiç görmedim.
*** Peki diğer doktorlar bunu neden görmüyor,
*** Aynı şekilde kadın doğum doktorları da neden görmüyor…
*** Tıbbın kör noktasını sizinle karşılıklı konuşabiliriz.
Tetkikler
hekimin kanaatinden
üstün değildir.
Kadın bedeninde
kronik enflamasyonun
en büyük kaynağı
vajinal akıntıdır.
Hastane Stresinden Uzaklık | ✓ |
Özel Etkileşim | ✓ |
Süre Sınırlamasız Muayene | ✓ |
Mahremiyet – Gizlilik | ✓ |
Hijyenik Ortam | ✓ |
Teknoloji Kullanımı | ✓ |
Konfor – Ferah Ortam | ✓ |
Online Randevu | ✓ |
3. Şahıslarla Temassızlık | ✓ |
Güven – Nezaket – Zarafet | ✓ |
Etik | ✓ |
Tecrübe | ✓ |
Profesyonel Destek | ✓ |
Hasta Memnuniyeti & Sağlığı | ✓ |
Fethiye’den 45′ uzaklıkta | ✓ |
Dalaman’dan 10′ Uzaklıkta | ✓ |
Köyceğizden 15′ Uzaklıkta | ✓ |
Marmaris’den 40′ Uzaklıkta | ✓ |
Muğla’dan 45′ Uzaklıkta | ✓ |
- Genital Hijyensizlik Genetik Hijyeni Bozar. 2023
- Herkes Hasta Olur; Herkes En İyi Hekim İster. 2022
- Kadın Hastaysa Evde Huzur Yoktur. 2020
- Jinekolojik Hastalık Başka Hastalığı Tetiklemiş İse Buna Yüksek Riskli Jinekolojik Hastalık Denir. 2020
- Kadın Hastalığını Kabul Etmiyorsa Evde Dirlik Yoktur.
- Gebelikte Tasarruf (Kısıntı) Olmaz. Gebelikte Mal - Mülk Feda Edilir.
- Kadın Hastaysa Kök Sebep Aksi İspat Edilene Kadar Jinekolojiktir.
- Gebelik Fizyolojik Dönem DEĞİLDİR. Gebelik Hastalık – Ölüm Riski Barındıran Olağanüstü Dönemdir. Tecrübeli , Öngörüsü Açık Hekime Teslimiyet Gerektirir. 2018
- Gebelik Hastalıkları, İhmal Edilmiş Jinekolojik Hastalıkların Komplikasyonudur.
- Gebelik Hastalıkları; Tanısı Konulmamış Jinekolojik Hastalıklardır. MB, 2016)
- Gebelikte Kazanılacak 1 Puan IQ, Bebeğinizi Başarı Sarmalında Üstlere Taşır.
- Enfeksiyonla Gezmeyi ''Sorun Görmeyen'' Gebeyi En Mükemmel Sağlık Sistemi Bile Koruyamaz.
- Rahim; Dayanan - Sabreden - Kolaylık Gösteren - Halden Anlayan Organ Değildir.
- Sıfır Vajinal Akıntı Sağlıktır. MB, 2016
Bilgi | Değer |
---|---|
Ülke | Türkiye |
İl | Muğla |
İlk Yerleşim | MÖ 2. binyıl |
Koordinatlar | 36.838769862880554, 28.76508732000861 |
En Alçak Nokta | 0 m (0 ft) |
Zaman Dilimi | UTC+03.00 (TRS) |
Posta Kodu | 48XXX |
Alan Kodu | 252 |
ISO 3166 Kodu | TR-48 |
Plaka Kodu | 48 |
Bağlı Olan İlçeler:
Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Kavaklıdere, Köyceğiz, Marmaris, Menteşe, Milas, Ortaca, Seydikemer, Ula İlçesiRudolf Virchow; Louis Pasteur, Robert Koch savundukları; hastalıkların mikrop teorisine inanmıyordu. Hastalıkların, dış patojenlerden değil, hücrelerin İçindeki anormal faaliyetlerden kaynaklandığını öne sürdü. Aynı zamanda Max Gerson'da Hastalık gelişmeden önce metabolik bozulmanın başladığını kitabında yazmıştır.
Mesut Bayraktar ekolleri birleştirerek modifiye ederek meslek İcrasında bulunmaktadır. Tıbbın Papa'sı Virchow'unda haklı olduğunu vurgulamaktadır. Her bir Ekol Platon'un Mağara Alegorisinde Bulunan, Zincirlerinden Kurtularak Mağaradaki Ateşin Işığına Alışmış Ama Güneşe Ulaşamamış Mahkumlardır. Güneşe Çıktığınızda Gördüğünüz; Sıfır Vajinal Akıntı sağlıktır.




Vajinal kötü koku; afrodizyak feromonların partnerdeki Cezbedici etkinizi yok eder.
** Vajina En Hızlı Kontrol Dışına Çıkarak Hastalık Üreten Organdır.
** Vajina Hastalıkların Anasıdır.
** Sağlıklı vajina kokusuzdur.
Vajinal Kötü Koku İhmal Edilmiş Jinekolojik Enfeksiyonların İleri safhasında Ortaya Çıkıyor. Yani Ciddi Bir Umursamazlık Olmadan Olmaz.

*** Vajina ***
kemik - kıkırdak İçermeyen, korunmasız uzuvdur.
hasar - yırtılma, bollaşma durumunda sinir hasarı Oluşmuştur. bunun uzun vadeli etkileri kaçınılmazdır, kadın konforunu yok etmektedir.
Vajina İhmale gelmez, hastalıkların tetiğini çekmektedir.

Genital bölgelerdeki enfeksiyonlar; bir etki İle yüzde çıksaydı,
hiç kimse
yüzüne hijyenik ped koyup gezmedi !


Östrojenin Bağımlılık Etkileri - Östrojen Sarhoşluğu
Östrojen sarhoşu olmuş, östrojen etkisi altındaki kadına;
** vajinal akıntı,
** polip,
** miyom
vız gelir, tırıs gider.
Kadının bu dönemde Cinsel Market Değeri De Yüksek Olduğundan, Jinekolojik Hastalıkları Ret Etme Eğilimi baskındır.
İnsan evriminin on binlerce yıl alan süreçte kadın bedeninde östrojen, östrojen reseptörleri gelişti. Bu günden yaklaşık 2000 yıl önce kadınların ortalama yaşam ömrü , ortalama 28 yıl idi.
Menopozu gören kadın çok azdı. Doğum kanamaları, doğuma - gebeliğe bağlı sorunlar, enfeksiyonlar, kansızlık, ... daha çok sayıda etken nedeniyle kadınlar biyolojik yetersizlik içerisindeydiler. Bu biyolojik açığı kapatıp, üstüne avantajlı çıkmalarını sağlayan doping yani östrojen dediğimiz hormonun korumasına - zırhına sahip oldular. Östrojen etkisi altındaki kadın genital enfeksiyonlara daha dirençli, hastalıkta bile duygusal durumu öforik, hastalık esnasında fizik beden olarak güçlüydü. Östrojen tarih boyunca kadına direnme - sabretme , dayanma gücü vermiştir. 2000 yıl önce bu avantajdı, zaten ortalama ömür 28 yıl idi. Fakat şuan ömür 80 lere dayanmış durumdadır. Östrojenin , kadına hastalıklarına aldırmama - umursamama etkisi ( östrojen sarhoşluğu ) artık kar değil, zarar şeklinde dönmektedir. Östrojen sarhoşluğunun detayları için yukarıdaki linke tıklayabilirsiniz.

Östrojen Endojen Endorfinlerin Efendisidir.
Genital bölgelerdeki enfeksiyonlar; bir etki İle yüzde çıksaydı,
hiç kimse
yüzüne hijyenik ped koyup gezmedi !

Evet!,
Gücünün Farkındayım !,
Seni Kendinden Koruyacak Tecrübeli Jinekolog Hekim,
Tek İhtiyacın Olandır



Kadın hastalıklarının neredeyse tamamı acil değildir.
Bunlar kronikleştirilmiş,
kontrolden çıkmış
kronik kadın hastalıklarının kendini göstermesidir.

Vajinal kötü koku; afrodizyak feromonların partnerdeki Cezbedici etkinizi yok eder.
** Vajina En Hızlı Kontrol Dışına Çıkarak Hastalık Üreten Organdır.
** Vajina Hastalıkların Anasıdır.
** Sağlıklı vajina kokusuzdur.
Vajinal Kötü Koku İhmal Edilmiş Jinekolojik Enfeksiyonların İleri safhasında Ortaya Çıkıyor. Yani Ciddi Bir Umursamazlık Olmadan Olmaz.
Vajina;
** hava almayan,
** hava aldığında bozulan organdır.
Korunan: Vajina
Saldıran: Oksijen
Vajinal flora oksijen sevmemektedir.
oksijen Vajinaya Toksiktir, 2 Önlemle vajina Korunur.
** 1. Katman: Labium Majus
** 2. Katman: labium Minus
Oksijen
TOKSİKTİR
Vücut Oksijeni Çok Sıkı Kontrol Mekanizmaları
Altında, Sürekli Kontrol ile Kullanır
( Oksidatif Stres )
Normal Doğum Hasarı Nedeniyle; Vajen
Epitelinin Havayla ( Oksijenle ) Teması
Sürekli Enfeksiyona Neden Olur.

Vajinal Doğum & Menopoza
Bağlı Vajen Gevşekliği
Tedricidir,
Rahim Sarkmasının ilk Semptomu Olabilir.
Rahim Sarkması Erken Tedavi Edilmelidir.
OKSİTLENME
** Demir' de pas
** Kadın' da İltihap
Oksijen Vajen İçin Toksiktir.
Kronik İltihaplı Şekilde Gezen;
** Kadının Erken
Yaşlanmasını,
** Hastalıklar İle Mücadele Cenderesine
Düşmesini;
Genitalden Kabul Etmemesi, Genital İnkar - Jinekolojik Narsisizmdir.
HAVA'nın
** Vajene Dolması,
** Gaz Çıkarır
Gibi Ses Çıkarması, Vajenden FORT FORT Şeklinde İstemsiz Ses Çıkması
Normal Doğum Hasarı Aldığınızı Gösterir.
Bu Ses Vajinanın Hasar Aldığının Çığlığıdır.
Derhal Tedavi Edilmelidir. Artık Gelişmiş
** Birkaç Hastalık,
** Kaybedilmiş Jinekolojik & Seksüel Konforun Yanında ,
** Başka Başka Can Sıkıcı, Zamanla, Hastalıkların Çıkacağını Vurguluyorum.
Vajina Sıfır Ses Üretir !
