Genitofemoral nöropati
Genitofemoral sinir etkilendiğinde, uyluğun iç kısmında ve genital bölgede ışınlama (radyoterapi) nedeni ile kasık bölgesinde ağrı hissedilebilir.
Genitofemoral sinirin genital dalının distal lezyonları anterior vulvodiniye neden olur.
Kasık bölgesine cerrahi müdahale (apendektomi, fıtık, laparoskopi için lateral trokar girişi…) hastaları tedavisi son derece zor bir problem olduğu kanıtlanmış olan bu tür kasık ağrısı riskine maruz bırakır.
- Anestezik ajan veya botulinum toksin A ile sinir blokajı tanı için olduğu kadar özellikle tedavi için de tercih edilen yöntemdir.
- Bununla birlikte, tıbbi tedavilerin başarısızlığında, birkaç konservatif (nöroliz, meshin çıkarılması) ve ablatif (nörektomi) prosedürler mevcuttur.
- Bununla birlikte, altta yatan neden, ağrının yeri ve tipi göz önüne alındığında, cerrahi prosedürlere geçmeden önce neredeyse her zaman konservatif prosedür girişimleri düşünülmelidir. Bu nedenle ilk yapılması gereken tedavi genitofemoral sinirin normal anatomik koşullarda psoas kası seviyesinden diseksiyonuna başlanarak laparoskopik olarak dekompresyonu ve sinirin kord dokusu içinden takip edilerek serbestleştirilmesidir (Laparoskopik sinir dekompresyonu)
- Sinir gevşetme prosedürünün başarısız olması durumunda, ikinci seçenek, kronik inatçı ağrı tedavisi sürecinin önemli bir parçası olan nöromodülasyon olabilir. Çeşitli elektrot implantasyon teknikleri, epidural implantasyon, subkütan implantasyon ve laparoskopik yaklaşımla sinirlerin endopelvik kısmına bir elektrotun doğrudan implantasyonu arasında değişmektedir.
Sakral radikülopatiler (SR)
Periferik nöropati tanısı genellikle gereğinden fazla teşhis edilir: Radyoterapi nededniyle kalça veya bacaklarda ağrı ‘pudendal nevralji’ bir Periferik nöropati değil, sakral radikülopatidir.
Semiyoloji;
- Pelvik ağrı, disapareuni, mesane ve/veya rektal duyu sorunları/kaybı, pudental ağrı (S2-4),
- Vulvo-vajinodini ve koksigodini (S3-4),
- Siyatik (L5-S2) ile
- Bel ağrısı (lumbosakral gövde, L5), ağrı ve/veya bacaklarda veya popoda anormal duyumlar gibi pelvik olmayan semptomlar vardır.
Cerrahi hasarlar, endometriozis ve sakral sinir köklerinin (Sakral radikülopatiler) sıkışması – sakral kompartman sendromu – Sakral radikülopatiler‘in en sık etiyolojileridir.
Cerrahi müdahalelere bağlı SR’de sinir hasarları çok çeşitlidir ve çoğu pelvik nöroanatomi bilgi eksikliğinden ve aynı zamanda cerrahi tekniğin hatalarından kaynaklanır: sinirlerin kesilmesi, bağlanması şeklinde sıkışma, traksiyon ve klemp yaralanması, sinirlerin yakınında sürekli kan aspirasyonu, kompresyon, kontüzyon, basınç, aşırı diseksiyon, kesme ve elektrik veya termal yaralanma ile iskemi. Bu tür intraoperatif sinir hasarları, işlemden hemen sonra başlayan nörolojik sorunlarla birlikte nöropatik ağrıdan sorumludur. Buna karşılık, postoperatif fibrozis veya pelvik varis damarlarının sıkışması ile sinir sıkışmasının gelişmesi aylar veya yıllar alabilir.
Pelvik girişimlere sekonder tüm sinir hasarlarında, olası dekompresyon için hasarlı sinirlerin laparoskopik eksplorasyonu, sinir hasarları geri dönüşümsüz hale gelmeden ve ağrının kronikleşmesi ve ezberlenme süreci başlamadan önce mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır.
SNR’nin endometriozisinde ağrılar döngüseldir, zamanla ilerleyicidir ve menstrüasyonla tetiklenir. Masif tutulumda hareket bozuklukları ve pelvik organ disfonksiyonları meydana gelebilir. Laparoskopik eksplorasyon, sinirlerin dekompresyonuna ve endometriozisin rezeksiyonuna dayanan uyarlanmış bir tedavi olarak tanının doğrulanmasını da sağlar.
Pelvik kompartman sendromuna bağlı Sakral radikülopati de ağrı, pelvik venöz basıncı artıran tüm durumlarda (uzun süre ayakta durma ve oturma pozisyonu, kalp yetmezliği); Pelvik ve alt ekstremite damarları benzer yapıya sahip olduğundan, bacaklarda varisli hastalarda pelvik varis riski daha yüksektir. Ayrıca pelvik müdahaleler ve pelvik ven trombozu pelvik ven dolaşımındaki değişiklikleri teşvik edebilir. “Damar sıkışmasında” tedavi seçimi, sıkışan sinirlerin laparoskopik dekompresyonundan oluşur.
Sakral tümörler veya pelvik sinir tümörleri gibi daha nadir teşhisler de potansiyel etiyolojiler olabilir. Laparoskopi bu endikasyonlarda da Sakral radikülopati‘nin dekompresyonu ile etiyolojik tanı ve tedavi olanağı sağlar. Vajinal tümör, Pelvik sinirlerde schwannoma, Sakra-iliak kemiğin osteokondrosarkoma
Diyabetik nöropati
Diyabetik nöropati, diyabetiniz varsa ortaya çıkabilecek bir tür sinir hasarıdır. Yüksek kan şekeri (glikoz) vücuttaki sinirlere zarar verebilir. Diyabetik nöropati en sık olarak bacaklardaki ve ayaklardaki sinirlere zarar verir. Vulvar sinirlerde bundan nasibini almaktadır.
Etkilenen sinirlere bağlı olarak, diyabetik nöropati semptomları bacaklarda, ayaklarda ve ellerde, vulvada ağrı ve uyuşmayı içerir. Ayrıca sindirim sistemi, idrar yolları, kan damarları ve kalp ile ilgili sorunlara neden olabilir. Bazı insanlar hafif semptomlara sahiptir. Ancak diğerleri için diyabetik nöropati oldukça acı verici ve engelleyici olabilir.
Diyabetik nöropati, diyabetli kişilerin %50 kadarını etkileyebilen ciddi bir diyabet komplikasyonudur. Ancak, tutarlı kan şekeri yönetimi ve sağlıklı bir yaşam tarzı ile diyabetik nöropatiyi sıklıkla önleyebilir veya ilerlemesini yavaşlatabilirsiniz.
Diyabetik nöropati Risk faktörleri
Şeker hastası olan herkes nöropati geliştirebilir. Ancak bu risk faktörleri sinir hasarını daha olası hale getirir:
- Kötü kan şekeri kontrolü. Kontrolsüz kan şekeri, sinir hasarı da dahil olmak üzere her diyabet komplikasyonu riskini artırır.
- Diyabet geçmişi. Diyabetik nöropati riski, özellikle kan şekeri iyi kontrol edilmiyorsa, bir kişinin diyabeti ne kadar uzun sürerse artar.
- Böbrek hastalığı. Diyabet böbreklere zarar verebilir. Böbrek hasarı, sinir hasarına yol açabilecek toksinleri kana gönderir.
- Aşırı kilolu olmak. Vücut kitle indeksinin (VKİ) 25 veya daha fazla olması diyabetik nöropati riskini artırabilir.
- Sigara içmek. Sigara içmek atardamarları daraltır ve sertleştirir, bacaklara ve ayaklara giden kan akışını azaltır. Bu da yaraların iyileşmesini zorlaştırır ve periferik sinirlere zarar verir.
Vulvar Nöropatik Kaşıntı – vulvar disestezi
Nöropatik kaşıntı, sinir hasarı, sinir sıkışması veya tahrişi, hipoksik hasar dahil olmak üzere merkezi veya periferik sinir sistemi hastalıklarından kaynaklanan bir kaşıntı olarak tanımlanır. Semptomlar etkilenmiş periferik sinir duyu bölgelerinde kaşıntı, yanma, uyuşma ve karıncalanmayı içerir.
Nöropatik vulvar kaşıntı vakalarının çoğu;
- Enfeksiyöz nedenlere
- Kronik vajinal akıntı, Kronik PID, Kronik parametrit, Kronik servisit, Pelvik selülit
- Viral enfeksiyonlar (HPV-16, TTV, HSV6-7, HCV,CMV)
- Kronik mantar enfeksiyonu
- Sedef hastalığı,
- Liken simpleks kronikus, Liken skleroz
- Liken Planus
- Yanan Ağız Vulva Sendromu veya
- Kontakt dermatit gibi enflamatuar dermatozlara bağlanabilse de, bazı kronik vulvar kaşıntı vakaları genitofemoral nevralji veya vulvodini şemsiyesi altında kategorize edilebilir.
Bir çok lokalize nöropatik kaşıntı vakasında, topikal tedaviler sınırlı olduğundan ve sistemik tedaviler birçok yan etkiye neden olabileceğinden tedavi zor olabilir.