Vulva kadın cinsel organının dış kısmını oluşturan dudaklar, klitoris ve vajina girişini İçeren bölgedir. Bu alan genital bölgeyi kapsar.
vulva nedir?
Vulva, kadın cinsel organının dış kısmını ifade eden, göz ile görünen yerleri açıklayan terimdir. Vulva, vajina dudakları, klitoris, klitoral kapak, üretra açıklığı, vajina girişi ve perine (anüs ile vajina arasındaki bölge) gibi birkaç yapıyı içerir. Vulva, kadın cinsel organının erkek cinsel organına karşılık gelen kısmıdır ve cinsel uyarılma sırasında önemli bir rol oynar. Ayrıca, vajinal enfeksiyonlar veya diğer sağlık sorunlarına neden olabilen hassas bir bölgedir.
- Büyük dudaklar: Dıştaki büyük, dolgun dudaklardır. Özellikle puberte döneminde östrojen seviyesinin artması ile gelişirler. Kıl – Tüy içerirler.
- Küçük dudaklar: İçteki daha küçük, daha hassas dudaklardır.Tüy – kıl içermezler. Klitorise yakın bir bölgede yer alırlar.
Solda parmakların aralayarak gösterdiği kısım eksternal (dış) vulva değildir, vestibül vajinadır.
Göz İle direkt görülmeyen kadın genital organları şunlardır;
- Vajina
- Serviks
- Uterus
- Tüpler
- Yumurtalıklar
One sex ve two sex teorilerine göre cinsiyetlerin karşılığı;
- Labiumlar → Sünnet derisi
- Vajina → Penis
- Uterus (Rahim) → Skrotum
- Yumurtalıklar → Testis
One sex teorisinin kabül edildiği yıllarda vulva yoktu ! İşte bu nedenle vulvaya vajina denilir.
Vulva, genital bölgenin dış kısmını oluşturan yapıların bulunduğu alandır. Bu bölge, kıl folikülleri, ter bezleri, yağ bezleri ve duyu sinirleri içerir. Vulvanın kanlanması, genital bölgenin dış kısmına gelen çeşitli arterler tarafından sağlanır. Bu arterlerin en önemlileri klitoral arter, vajinal arter ve pudendal arterdir. Bu arterlerin dalları, vulvanın çeşitli bölgelerine kan taşır ve bu bölgelerin beslenmesini sağlar.
Vulva, pelvik sinirlerin çeşitli dalları tarafından sinirsel olarak innerve edilir. Bu sinirler aracılığıyla, vulva bölgesindeki duyu uyarıları merkezi sinir sistemine taşınır. Genital sinirler, pudendal sinirler, hipogastrik sinirler gibi çeşitli sinirler vulvanın innervasyonunu sağlar.
Klitoris, vulvanın en duyarlı bölgesidir ve sinir uçları tarafından yoğun bir şekilde innerve edilir. Vulva bölgesindeki diğer duyarlı bölgeler arasında labia minora, vestibül ve perine yer alır. Bu bölgelerin duyusu, vulvar sinirlerin dalları tarafından sağlanır ve cinsel uyarılma ve tatmin sürecinde önemli bir rol oynar.
Vulva refleksleri Olan Bir Dokudur ?
Vulvada refleks olarak adlandırılan doğal tepkiler, dokunulduğunda veya uyarıldığında ortaya çıkar. Vulvada görülen refleksler şunlardır:
- Vestibulocutanous Refleksi: Bu refleks, vulvar bölgenin hafifçe sıyrılması veya çizilmesi sonucu meydana gelir ve vulvayı innervate eden sinirlerin uyarılması sonucu gerçekleşir. Refleksin oluşumu, genital bölgede hissiyatın ve vazodilatasyonun artması ile gerçekleşir. Bu refleks, vulvar bölgenin duyusal fonksiyonlarında ve cinsel uyarılma sürecinde önemli bir rol oynar.
- Klitoral refleks: Klitorisin uyarılması sonucu, vulvanın ön kısmında küçük kasılmalar meydana gelir.
- Vestibülar refleksi: Vulvanın giriş bölgesi olan vestibül, uyarıldığında kasılmalar meydana gelir.
- İnhibisyon refleksi: Bu refleks, klitorisin uyarılması sonucu oluşan kasılmaları engelleyen bir mekanizmadır. Uyarı devam ettiğinde, kasılmalar azalır ve sonunda tamamen durur.
- Bulbocavernosus Refleksi: Bu refleks, klitoral veya vulval stimülasyon sonucu meydana gelir. Refleksin oluşumu, perineal kasların kasılması ve pelvik kasların da katılımı ile gerçekleşir. Bu refleks, mesane fonksiyonları, orgazm ve cinsel işlevlerde önemli bir rol oynar.
Bu refleksler, normal bir vajina sağlığı için önemlidir. Reflekslerin ortaya çıkmaması veya anormal olması, sinir hasarı veya diğer tıbbi durumlardan kaynaklanabilecek bir problemi işaret edebilir. Bu nedenle, vulva sağlığına yönelik herhangi bir sorun yaşayan kişilerin bir doktora başvurmaları önerilir.
vulva cilt katmanları
Vulva cildinin en kalın olduğu dönemler 15 -50 yaş arasıdır.Vulva cildi , vajina mukozasında olduğu gibi regl veya ovulasyon dönemlerinde değişime gitmemektedir.
Epidermis:
Cildin en dış katmanıdır ve genellikle 0.05-1.5 mm kalınlığındadır. Bu tabaka;
- Stratum corneum → en dışta yer alan ölü hücrelerden oluşur
- Stratum lucidum,
- Stratum granulosum,
- Stratum spinosum ve
- Stratum basale olmak üzere beş alt tabakadan oluşur. Stratum basale en altta yer alır ve yeni hücrelerin üretildiği yerdir. Bu tabaka aynı zamanda melanositler, keratinositler, Langerhans hücreleri ve Merkel hücreleri gibi farklı hücre tiplerini içerir.
Dermis:
Epidermisin altında yer alan, 0.3-3 mm kalınlığındaki bir bağ dokusu tabakasıdır. Bu tabaka, fibroblastlar, kıl folikülleri, yağ bezleri, ter bezleri, kan damarları, lenfatik damarlar ve sinirler gibi farklı yapıları içerir. Ayrıca, elastik lifler, kolajen lifler ve retiküler lifler gibi farklı lif tiplerini de içerir. Dermis, cildin dayanıklılığına ve esnekliğine katkıda bulunur.
Subkutan dokusu:
Dermisin altında yer alan, 1-2 cm kalınlığındaki bir yağ dokusu tabakasıdır. Bu tabaka, cildin daha yumuşak ve esnek olmasını sağlar. Ayrıca, kan damarları, lenfatik damarlar ve sinirler gibi yapıları da içerir.
https://doi.org/10.1007/s00404-005-0079-x
vulvanın bölümleri
Vulva, kadın cinsel organının dış kısmını oluşturan birçok bölümden oluşur. Bu bölümler şunlardır:
Mons pubis:
- Vulvanın üstünde yer alan kıvrımlı yağlı dokudur.
- Mon pubis, pubis kemiklerinin üst kısmında yer alan yumuşak doku bölgesidir. Bu bölge vücuttaki yağ depolarından oluşur ve genellikle tüylüdür. Mon pubis, vulvanın üstünde yer alır ve görsel olarak belirginleştirir. Temel amacı, vajina ve diğer genital organları korumak ve desteklemektir. Mons pubis, cinsel ilişki sırasında pelvik kemiğe karşı yastıklama sağlar.
- Mon pubis, kişinin genetik yapısı, hormonal durumu, yaş, kilo gibi faktörlere göre değişebilir. Özellikle hormonal değişiklikler, örneğin ergenlik, gebelik veya menopoz dönemleri, mon pubis bölgesindeki yağ depolarında artışa neden olabilir.
- Kalın veya belirgin bir mon pubis, cinsiyet özelliklerini vurgulamada ve cinsel çekicilikte rol oynayabilir. Ancak, her kadının mon pubis boyutu ve şekli farklıdır ve herhangi bir şekilde normal olarak kabul edilir.
Labia majora:
- Dış dudaklardır ve mons pubis’ten başlayarak anüsün yakınına kadar uzanır.
- Labia majora, vulvanın dış kısmını kaplayan büyük dudaklardır. Bu yapıların temel amacı, vulvayı korumak ve iç yapıları dış etkenlere karşı korumaktır. Ayrıca, labia majoralar, cinsel uyarılma sırasında kan akışını artırarak cinsel tepkiyi artırabilirler. Bazı kadınlarda labia majoraların içinde yağ dokusu birikerek daha belirgin hale gelebilir ve bu durum, fizyolojik bir varyasyon olarak kabul edilir.
- Labia majora, vulvanın dış kısmında yer alan büyük dudaklardır. Her iki tarafta birer adet bulunur ve kadının dış genital organlarını korur. Ayrıca pubis kemiğinin üzerinde yer alan yağ dokusu, labia majoraların dolgun görünmesine neden olur.
- Labia majoraların uzunluğu ve kalınlığı kadından kadına farklılık gösterir. Genellikle 7-12 cm uzunluğunda ve 2-4 cm genişliğindedirler. Genç kadınlarda daha sıkı olup , sarkık değillerdir ancak yaşlandıkça sarkmaları ve elastikiyetlerini kaybetmeleri daha olasıdır.
- Labia majoralar, iç kısımda bulunan labia minoraları ve diğer iç genital organları koruyarak enfeksiyonlara ve yaralanmalara karşı bir bariyer görevi görürler. Ayrıca, labia majoraların iç yüzeyinde ter bezleri bulunur ve bu bezler vajina girişindeki bölgenin nemli kalmasını sağlarlar.
Labia minora:
- İç dudaklardır ve labia majora’nın içinde yer alır.
- Labia minora, diğer adıyla iç dudaklar, her kadında farklı özellikler gösterebilir. Uzunluğu ve kalınlığı da bu farklılıklara bağlı olarak değişkenlik gösterir.
- Normalde labia minora, labia majora (dış dudaklar) tarafından kaplanır ve gözle görülmeyecek kadar küçük olabilir. Ancak bazı kadınlarda labia minora daha uzun ve daha geniştir. Uzunluğu yaklaşık 2-10 cm arasında değişebilir ve bazı kadınlarda birbirinden farklı uzunluklarda olabilir.
- Kalınlık ise yine kişiden kişiye değişir. Labia minora, ince bir deri tabakasıyla kaplanmıştır ve altındaki dokular oldukça hassastır. Bu nedenle, bazı kadınlarda labia minora oldukça ince ve hassas olabilirken, diğerlerinde daha kalın olabilir.
- Labia minora, sadece fiziksel özellikleri açısından değil, aynı zamanda renk açısından da farklılık gösterebilir. Normalde pembe veya kırmızımsı bir renge sahiptirler, ancak bazı kadınlarda daha koyu renkli veya lekeli görünebilirler.
- Genel olarak, labia minora, her kadında farklı özellikler gösteren ve anatomik olarak karmaşık bir yapıya sahip olan bir organdır. Bu nedenle, her kadının labia minora’sının farklı olması normaldir.
- Labium minus, vulvada bulunan en iç dudaktır ve daha hassastır çünkü daha ince bir cilt tabakasına ve daha fazla sayıda sinir ucu ve kan damarına sahiptir. Aynı zamanda klitorisin hemen yanında bulunması nedeniyle de daha fazla duyarlıdır. Bu nedenle, cinsel uyarılma sırasında veya bazı durumlarda enfeksiyon veya irritasyon durumlarında hassasiyet veya ağrı hissi daha sık görülebilir.
- Labia minora’nın temel amacı, vajinanın açıklığını kaplayarak ve koruyarak, vajina içindeki hassas dokuları dış etkenlerden korumaktır.
Klitoris:
Labia minora’nın birleştiği noktada bulunan küçük bir organdır.
Vestibül:
Labia minora arasında kalan alan. Üretra açıklığı, vajina açıklığı ve klitoral glans burada yer alır.
Perineum:
- Vajina ve anüs arasındaki genital bölgeyi anüse bağlayan bölgedir. Yapısı, kas, bağ dokusu ve ciltten oluşur.
- Perineum, anüs ve genital bölge arasında kalan üçgen şeklindeki alandır. Kadınlarda vaginal açıklığı ve anüs arasındaki bölgeyi kapsar. Fiziksel olarak, perineumun uzunluğu ve kalınlığı kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
- Perineum, pelvik taban kaslarının bir parçasıdır ve bu kaslar idrar tutma, dışkı kontrolü, cinsel uyarılmayı ve doğum sırasında bebeğin çıkışını kontrol etmede önemli bir rol oynar. Bu nedenle, perineumun sağlıklı ve güçlü olması, bu fonksiyonların yerine getirilmesi için önemlidir.
- Doğum sırasında perineum genellikle büyük bir gerilime maruz kalır ve yırtılmalar meydana gelebilir. Bu nedenle, doğum öncesi perineal masaj gibi teknikler, perineumun esnekliğini artırarak doğum sırasındaki yırtılma riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
- Yapısı aşağıdaki unsurlardan oluşur:
Cilt:
Perineum, derinin en alt tabakasından oluşan ince bir cilt tabakasıyla kaplıdır.
Yağ dokusu:
Perineumun alt kısmında yağ dokusu bulunur. Bu yağ dokusu, pelvik kemiklerin üzerinde bir yastık görevi görerek vücudu darbelere karşı korur.
Kaslar:
Perineum, çeşitli kasların bulunduğu karmaşık bir yapıdır. Pelvik taban kasları olarak bilinen kaslar, idrar ve dışkıyı tutmak, doğum sırasında bebeği itmeye yardımcı olmak ve cinsel fonksiyonları desteklemek için önemlidir. Ayrıca perineumda bulunan diğer kaslar arasında bulunur:
Bulbokavernöz kaslar:
Cinsel uyarılma sırasında kan akışını arttırmak için penis veya klitorisi sıkarlar.
Transversus perinei kasları:
Pelvik taban kaslarına destek sağlarlar.
Sinirler:
Perineumda birçok sinir bulunur. Bu sinirler, pelvik taban kaslarının kasılması ve gevşemesi için gereklidir.
Kan damarları:
Perineum, büyük kan damarlarına sahiptir. Bu damarlar, perineumun alt kısmındaki kas ve deri dokusuna kan sağlar ve pelvik kemiklerin üzerindeki yastık görevi gören yağ dokusuna besin ve oksijen taşır.
CUMD:
Clitoris and Urethral Meatus Distance : 22 mm
AGD: AnoGenital Distance
- AGD – AF: Anus to Fourchette = 30 mm
- AGD – AC: Anus to Clitoris = 94 mm
Vulvar cilt (labiumlar dahil) embriyolojik olarak ektoderm tabakasından gelişmiştir
vulvadaki erojen alanlar nerelerdir?
Vulvada, cinsel uyarılma ve orgazm için çeşitli erojen alanlar bulunur. Bunlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir ancak genellikle şu alanlar dâhildir:
- Perineum: Perineum, vajina girişi ve anüs arasındaki bölgedir. Bu bölgedeki uyarılar, kadınlarda cinsel uyarılma ve orgazm hissi yaratabilir.
- Klitoris: Klitoris, vulvanın en hassas bölgesidir ve çoğu kadın için cinsel uyarılmanın ana noktasıdır. Klitorisin başı, kapüşonu ve gövdesi uyarıldığında, kadınlarda cinsel haz ve orgazm oluşabilir.
- Vajina girişi: Vajina girişi, dış genital organlardan sonra kadınlarda en hassas bölgedir. Bu bölgedeki uyarılar, kadınlarda cinsel uyarılma ve orgazm hissi yaratabilir.
- Labia minora: Labia minora, klitorisin altında yer alan küçük dudaklardır. Bu bölgedeki uyarılar, kadınlarda cinsel uyarılma ve orgazm hissi yaratabilir.
Kadın Erojen Alanları
vulvadaki erektil alanlar nerelerdir?
Vulvada erektil alanlar, klitorisin iki yanında bulunan kavernöz cisimler olan bulbus vestibuli ve labia minora’daki kavernöz cisimlerdir. Bu alanlar cinsel uyarılma sırasında kanla dolarak şişer ve sertleşir, cinsel zevk ve orgazm hissini arttırır.
kadınlar vulvaya neden; Rahim & Vajina diyorlar?
Kadınların vulvaya “rahim – vajina” denilmesi genellikle yanlış bir kullanımdır. Bunun nedeni, toplumda cinsel organların konuşulmasının tabu olarak görülmesi ve doğru terimlerin bilinmemesi olabilir. Vajina, iç genital organların bir parçasıdır ve rahimle dışarıdaki genital organları birleştirir. Vulva ise, vajinanın dışındaki dış genital organlardır ve klitoris, labia minora, labia majora, mons pubis ve perineum gibi bölümleri içerir. Bu nedenle, vajina – rahim ve vulva terimlerinin doğru şekilde kullanılması önemlidir.
Birçok toplumda kadın genital organları hala tabu ve utanç verici olarak kabul ediliyor. Bazı toplumlarda ise kadın genital organları hakkında konuşmak ve bilgi sahibi olmak açık bir şekilde yasaklanmıştır. Bu nedenle kadın genital tabusunun yüksek olduğu toplumlar şunlar olabilir:
- Orta Doğu toplumları (biz ilk sıradayız !)
- Afrika toplumları
- Güney Asya toplumları
- Latin Amerika toplumları
- Bazı Doğu Asya toplumları (örneğin, Çin ve Japonya gibi)
Bazı toplumlarda kadın genital organları hakkında konuşmak veya bilgi sahibi olmak daha kolaydır. Bu toplumlar arasında genellikle Batı Avrupa ve Kuzey Amerika gibi bireysel özgürlükleri ön planda tutan, cinsiyet eşitliği konusunda ilerlemiş olan ülkeler yer almaktadır. Bununla birlikte, bu durum her zaman geçerli değildir ve bireysel düzeyde de farklılıklar gösterebilir.
Vulvar bölgedeki bezler Nelerdir?
Bartholin bezleri:
Vulvanın alt kısmında, labia minora ile hymen arasında yer alan iki tane bezdir. Vajina girişinin hemen yanında bulunurlar. Salgıları, cinsel uyarılma sırasında kayganlığı artırmak için vajina içine akar.
Skene bezleri:
Üretra çevresinde, vajina içinde yer alan küçük bezlerdir. Bu bezler, idrar yolu enfeksiyonlarına neden olan bakterilerin üremesini engelleyen antibakteriyel maddeler içerir.
Yağ bezleri:
Vulva bölgesinde, tıpkı vücudun diğer bölgelerinde olduğu gibi, yağ bezleri de bulunur. Bu bezler, cildin nemli kalmasını sağlayan ve enfeksiyonlara karşı koruyan doğal yağları üretirler.
Vulvar bölgenin yağlanması, genital bölgede yağ bezlerinin bulunması ve burada salgıladığı yağların birikmesi sonucu oluşur. Bu yağlar, genital bölgenin nemli kalmasına yardımcı olur ve cildin kurumasını önler. Aynı zamanda vajina ve vulva arasında sürtünmeyi azaltarak rahat bir cinsel ilişki sağlar. Ancak aşırı yağlanma, bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Örneğin, aşırı yağlanma, genital bölgede mantar enfeksiyonlarına neden olabilir veya genital bölge cildinde kaşıntıya neden olabilir. Bu nedenle, normal seviyelerdeki yağlanma genellikle sağlıklı kabul edilir, ancak aşırı yağlanma durumunda bir doktora başvurmak önerilir.
Apokrin bezler:
Bu bezler, koltuk altı ve kasık bölgesinde de bulunan ter bezleridir. Vulva bölgesinde de bir miktar bulunabilirler. Bu bezler, cinsel uyarılma sırasında salgılanan terle birlikte kokuya neden olan maddeleri de içerirler.
Vulvar bölge neden daha çok terliyor?
Vulvar bölge nemini kaybeder ise; ki vulvar cilt hızlı su kaybetme ve hızlı sıvı emme kapasitesine sahiptir, kurumaya başlar. Kuruyan cilt kalınlaşmaya gider.
Kuru ve kalın bir cilt hareket ve seksüel kapasiteyi olumsuz etkiler. Ayrıca kurumuş vulvar cilt hızlıca çatlamaya , kırılganlığa maruz kalır.
Vulvar feromonlar nelerdir?
Feromon; Atraktan, Cazibelendiren anlamındadır.
Vulvar feromonlar, vulva bölgesinde bulunan apokrin bezleri tarafından üretilir. Bu bezlerin etrafındaki özel salgı hücreleri, feromonları üretir ve salgılar. Feromonlar daha sonra cilt yüzeyine ulaşarak etrafa yayılır ve karşı cinsi çekmek için kullanılır. Vulvaya özgü bir feromon henüz belirlenmemiştir.
İnsanlarda, androstenol, androstenon ve androstadienon gibi çeşitli feromonlar bulunabilir. Ancak, genital bölge terleme ve sekresyonlarından kaynaklanan kokular, cinsel çekiciliği arttırabilir ve partner seçiminde rol oynayabilir. Ayrıca, doğurganlık döngüsü de feromon üretimini etkileyebilir.
Kadınlar vulva’da neden kıl İstemiyorlar?
Pubik ve vulvar kıllanma, ergenlik döneminde östrojen ve diğer hormonların artmasıyla başlar ve adet döngüsü boyunca değişebilir. Pubik kıllar, genellikle cinsel olgunluğa ulaşıldığında vücudun diğer bölgelerindeki kıllar gibi kalınlaşır ve yayılır. Vulvar kıllar ise vücudun östrojen seviyesindeki dalgalanmalara bağlı olarak büyüyüp dökülebilirler. Ancak kıllanma miktarı, her kadında farklıdır ve genetik faktörlere bağlıdır.
Vulvar kıllar da diğer vücut kılları gibi bir döngüye sahiptir. Kıl folikülleri;
Anagen, Katagen ve Dinlenme evresi olan Telogen olmak üzere üç evreden oluşur. Sonunda kıllar dökülür ve foliküller yeniden büyümeye başlar.
1. Anajen Evre (Büyüme Dönemi)
- Aktif büyüme fazıdır.
- Saç kökü hızla hücre üretir, kıl uzar.
- Ortalama 2–7 yıl sürer.
- Kafa derisindeki kılların %80-90’ı bu evrededir.
- Kılın uzunluğu bu fazın süresine bağlıdır (örneğin kafa saçları uzun süre anajende kalır, kirpik daha kısa süre kalır).
2. Katajen Evre (Geçiş Dönemi)
- Kıl büyümesinin yavaşladığı, folikülün küçüldüğü dönemdir.
- Yaklaşık 2–3 hafta sürer.
- Kıl kökü kan ve besin desteğini kaybetmeye başlar.
- Kılların %1-2’si bu evrededir.
3. Telojen Evre (Dinlenme Dönemi)
- Kılların %10-15’i bu evrede bulunur.
- Kılın aktif büyümesinin durduğu, dinlenme aşamasıdır.
- Ortalama 3–4 ay sürer.
- Bu dönemin sonunda kıl dökülür, yerine yeni kıl çıkmaya başlar.
Kılların dökülme süreci, folikülün telojen evresinden anajen evresine geçmesiyle başlar. Kılların dökülmesi normal bir süreçtir ve herhangi bir sağlık sorununa işaret etmez. Bununla birlikte
- Hormonal dengesizlikler,
- Tiroid problemleri,
- Polikistik over sendromu,
- Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar,
- Tinea cruris gibi mantar enfeksiyonları,
- Psoriasis gibi cilt hastalıkları,
- Lichen sclerosus, Liken planus gibi cilt hastalıkları ve
- Alopesi gibi otoimmün hastalıklar
- Östrojen yetmezliği, prematür menapoz
- Vulvar travma
- Kanlanma yetersizlikleri gibi durumlar vulvar kılların dökülmesine neden olabilir.
Vulvar kıl yoğunluğu artıkça; cildin kanlanması daha iyi olmakta ve vulva cildi bariyer görevini sağlayabilmektedir.
Östrojenin cilt üzerine genel etkileri şunlardır:
- Azalmış sebum (yağlı veya mumsu madde)
- Artmış su bağlama kapasitesi (stratum corneum, dermis)
- Artmış cilt kalınlığı
- Artmış sıvı tutulumu
- Azalmış kollajen yıkımı
- Artmış epidermal hiperpigmentasyon
- Azalmış hücresel bağışıklık yanıtı
- Artmış vazodilatasyon (gestagen ile birlikte)
Vulvada bulunan bakteri yoğunluğu nasıldır?
Vulvadaki kıl sayısı kişiden kişiye değişebilir. Bazı kadınlar çok fazla kıl sahibi olabilirken, bazı kadınlar neredeyse hiç kıl sahibi olmayabilirler. Hormonal değişiklikler, genetik faktörler, yaş, ırk ve diğer çeşitli faktörler kıl büyüme oranını etkileyebilir. Ancak, normal şartlarda, vulvada belirli bir kıl sayısı ya da yoğunluğu için bir standart yoktur.
Kadınlar vulvada kıl istememe sebepleri kişisel tercihlerine ve kültürel alışkanlıklarına göre değişebilir. Bazı kadınlar kılın cinsel aktivitelerde rahatsızlık yarattığını düşünerek kıllarını almayı tercih ederken, bazıları estetik kaygılar nedeniyle kıllarından kurtulmak isteyebilir. Ayrıca bazı kadınlar hijyen nedeniyle kıllarını alırken, bazıları ise kıl köklerinin enfeksiyonlara ve tahrişlere neden olabileceği endişesiyle kıllarını almaktadır.
Vulvadaki kılların aslında bir zararı yoktur, ancak bazı durumlarda kıllar enfeksiyonlara neden olabilir veya hijyenik sorunlara yol açabilir. Özellikle yoğun kıllı bir vulva, bakteri ve mantarların üremesi için uygun bir ortam sağlayabilir. Bu nedenle, bazı kadınlar vulva bölgesindeki kılları tamamen veya kısmen almayı tercih ederler. Ancak kılların varlığı aynı zamanda cildi tahriş edici faktörlerden koruyabilir ve cildi nemli tutarak kuruluğu önleyebilir. Her kadın kendine uygun bakım yöntemini seçmeli ve vulva bölgesini temiz ve sağlıklı tutmak için gerekli önlemleri almalıdır.
Vulvar kılların uzama süresi kişiden kişiye farklılık gösterir. Kılların uzama hızı, hormon seviyeleri, genetik faktörler, yaş ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Normal şartlarda, vulvar kılların maksimum uzunluğu 2-3 cm civarında olabilir. Ancak bazı kadınlarda kıllar daha hızlı uzayabilir ve daha uzun boylu olabilir. Bu durumda, kıl uzunluğunu kontrol etmek ve gerektiğinde kesmek veya tıraş etmek önerilir.
Genel olarak insan bedeninde bakteri yoğunluğu en yüksekten → en düşüğe doğru sıralama şu şekildedir:
- Kolon (bağırsak)
- Ağız ve burun boşluğu
- Cilt
- Genital Bölge (Vajina – Vulva)
- Vulva, vajinaya göre daha yoğun bir bakteri topluluğuna sahiptir.
- Vajina, doğal bir şekilde laktobasiller tarafından domine edilirken, vulva gibi dış genital organlar daha çeşitli bir mikrobiyal topluluk barındırabilir.
- Ancak her iki bölgedeki bakteri yoğunluğu da sağlıklı bir dengede tutulduğunda normal kabul edilir.
- Ayrıca hijyen alışkanlıkları, cinsel aktivite ve hormonal değişiklikler gibi faktörler de bakteri yoğunluğunu etkileyebilir.
- Mesane (idrar kesesi)
- Akciğerler
- Kan dolaşımı
- İç kulak
- Beyin
Bu sıralama genel bir kabul görmüş bir sıralamadır ve her bireyde farklılıklar gösterebilir.
Vulvar bölgede bakteri yoğunluğunu artıran durumlar Nedir?
- Hormonal değişiklikler: Östrojen seviyelerindeki değişiklikler (örneğin, adet döngüsü sırasında veya menopozda) bakteri dengesini etkileyebilir.
- Antibiyotik kullanımı: Antibiyotikler vajinada doğal olarak bulunan sağlıklı bakterileri yok ederek enfeksiyonlara neden olabilir.
- Diyabet: Yüksek kan şekeri seviyeleri bakteri büyümesini teşvik edebilir.
- Cinsel aktivite: Cinsel aktivite, vajinaya ekstra bakteri girişine neden olabilir.
- Hijyen: Aşırı temizlik veya yetersiz hijyen, vajina bölgesinde bakteri dengesini etkileyebilir.
- Sentetik iç çamaşırı veya dar pantolon giyme: Bu tür giysiler nem biriktirerek bakteri üremesine neden olabilir.
- İmmünite sorunları: Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde enfeksiyon riski daha yüksektir.
- Vajinal akıntı
Vulvar flora, normalde vulvada bulunan farklı bakteri ve diğer mikroorganizmaların toplamıdır. Bu mikroorganizmaların türleri ve oranları kişiden kişiye ve zamanla değişebilir.
vulvar floranın çoğunluğunu aşağıdaki mikroorganizmalar oluşturur:
- Laktobasil (Lactobacillus) türleri: Bu bakteriler normal vulvar floranın en önemli üyeleridir. Laktobasiller vajinanın asidik ortamını korumaya yardımcı olurlar ve enfeksiyonlara karşı koruyucu bir etkiye sahiptirler.
- Stafilokok (Staphylococcus) türleri: Bu bakteriler de normal vulvar floranın bir parçasıdır. Genellikle ciltte bulunurlar ve enfeksiyonlara neden olabilirler, ancak normalde vulvada zararsızdırlar.
- Streptokok (Streptococcus) türleri: Bu bakteriler de normal vulvar floranın bir parçasıdır. Bazı türleri enfeksiyonlara neden olabilirken, diğerleri zararsızdır.
- Candida türleri: Candida albicans gibi bazı türleri, normal vulvar floranın bir parçasıdır. Ancak aşırı büyümeleri veya çoğalmaları enfeksiyonlara neden olabilir. Candida vulvovajinal enfeksiyonların en yaygın nedenlerinden biridir.
- Gardnerella vaginalis: Bu bakteri vulvovajinal enfeksiyonların bir diğer yaygın nedenidir ve normal vulvar floranın bir parçasıdır.
- Bacteroides türleri: Bu bakteriler normal vulvar floranın bir parçasıdır ve bazıları zararsızdır, ancak diğerleri enfeksiyonlara neden olabilir.
- Mycoplasma hominis: Bu mikroorganizma normalde vajinada ve vulvada bulunur ve genellikle zararsızdır. Ancak bazen enfeksiyonlara neden olabilir.
- Ureaplasma türleri: Bu bakteriler normal vulvar floranın bir parçasıdır ve bazıları zararsızdır, ancak diğerleri enfeksiyonlara neden olabilir.
- Mobiluncus spp.: Bu bakteri, bakteriyel vajinozisli kadınların yaklaşık %50’sinde bulunur. Bu bakteri, vajinal pH seviyesinin yükselmesine neden olur ve diğer kötü kokulu bakterilerin gelişmesine yardımcı olur.
Vulvanın kasları nelerdir?
Vulva, pelvis taban kasları tarafından desteklenir ve bu kaslar da pubik kemikten koksikse kadar uzanan büyük bir kas grupları ağıdır. Bu kaslar, diyafram gibi pelvik organları destekler, idrar ve dışkı tutmaya yardımcı olur ve cinsel işlevi de etkiler. Vulva bölgesinde yer alan kaslar ise aşağıdaki gibidir:
- Bulbokavernöz kaslar: Klitorisi çevreleyen ve vajinanın üst kısmına doğru uzanan iki kas grubudur. Cinsel uyarılma sırasında bu kaslar kasılır ve klitorisin sertleşmesine yardımcı olur.
- İntroitus kasları: Vajinanın girişinde yer alan kaslardır ve vajinanın sıkılaşmasını sağlarlar.
- Transversus perinei superficialis kası: Perine bölgesinde yer alan ve vulva bölgesine destek olan kaslardandır.
- Superficial transverse perineal muscle: Vulva bölgesinin alt kısmında yer alan ve dışkı ve idrarın tutulmasına yardımcı olan kaslardır.
- İliopsoas kasları: Kalça kemiği bölgesinde yer alan kaslardır ve vulva bölgesine dolaylı olarak destek sağlarlar.
Bu kaslar, pelvis tabanının sağlıklı bir şekilde desteklenmesi ve cinsel fonksiyonların düzgün bir şekilde çalışması için önemlidir.
Vulvanın Doğal Rengi Nedir?
Kadın vulvasının doğal rengi, farklı tonlarda olabilir ve kişiden kişiye değişebilir. Genellikle açık pembe, kırmızımsı pembe, kahverengi veya morumsu kırmızı gibi tonlarda olabilir. Ayrıca cilt tonu ve etnik kökene göre de farklılıklar gösterebilir. Ancak her kadının vulvasının rengi kendine özgüdür ve doğal olarak değişebilir. Bazı faktörler, örneğin cinsel uyarılmalar veya hormonal değişiklikler de vulvanın rengini etkileyebilir. Ancak, herhangi bir değişiklikte sağlık sorunları olabileceğinden, vulvanın renginde ani bir değişiklik fark ederseniz bir doktora danışmanız önemlidir.
Şu unutulmamalı; vulva göz önünde olan bir organ olmadığından renk değişimleri kısa vadede fark edilemeyebilir. Eğer vulva renginde açılma veya koyulaşma meydana deliyor ise bir problemin olduğunu anlamak ve tecrübeli bir jinekologa başvurmak önemlidir.
Vulvar dermatit nedir?
Vulvar dermatit, vulva bölgesindeki cildin tahriş, kızarıklık, kaşıntı ve hassasiyet gibi semptomlara neden olan bir cilt iltihabıdır. Genellikle cilt tahrişine, alerjik reaksiyonlara veya enfeksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkar.
Vulvar dermatit, birkaç farklı türde olabilir. Bunlar arasında kontakt dermatit, atopik dermatit, seboreik dermatit, psoriasis ve liken sklerozus gibi rahatsızlıklar yer alır.
- Kontakt dermatit, cildin tahriş edici bir maddeyle temasından kaynaklanırken,
- Atopik dermatit genellikle alerjik reaksiyonlara bağlıdır.
- Seboreik dermatit, cildin aşırı yağlanmasına bağlı olarak ortaya çıkar ve kaşıntı, tahriş ve kepeklenme ile karakterizedir.
- Psoriasis, kızarıklık, pullanma ve aşırı cilt büyümesi ile belirtilen kronik bir cilt rahatsızlığıdır.
- Liken sklerozus ise cildin beyazlaşması ve incelmesi ile karakterize bir durumdur.
Vulvar dermatit tedavisi, altta yatan nedenin belirlenmesine ve semptomların hafifletilmesine yönelik olacaktır. Tedavi yöntemleri arasında kortikosteroid kremler, antihistaminikler, antibiyotikler ve antifungal ilaçlar gibi ilaçlar, cilt bakımı, nemlendirici kremler, soğuk kompresler ve kaşıntıyı hafifleten topikal anestezikler yer alır.
Vulvar cilt diğer cil bölgelerine göre daha hızlı su kaybeder vede diğer vucut cilt bölgelerine göre de daha hızlı nemlenir. Bundan dolayı skrotum kadar olmasa bile kremler (özellikle steroidli) vulvar cilt bölgesinden daha hızlı emilirler. Ayrıca vulva dehidratasyon durumunda hızlıca kuruyabilmektedir.
Şu unutulmamalı ki stratum korneum tabakası olmayan yani keratinize olmayan dokuların (vajina, ağız mukozası) normal cilde göre 40x daha geçirgendir.
Vulvar sağlık önerileri ne olabilir?
- Düzenli olarak hijyeninizi sağlamak için vulvanızı her gün yıkayın. Sadece temiz su kullanın ve vajinanın içini ve vestibulumu yıkamayın.
- Parfümlü sabunlar ve vajinal temizleyiciler kullanmayın. Bu ürünler pH dengesini bozarak enfeksiyon riskini artırabilir.
- Günlük pedler yerine pamuklu iç çamaşırı ve gevşek giysiler giyin. Bu hava dolaşımını artırarak enfeksiyon riskini azaltır. Fakat vajinal akıntı varsa bunlarda işe yaramayacaktır ve jinekolojik destek almanız gereklidir.
- Cinsel aktiviteden sonra idrara çıkın ve vulvayı temizleyin. Bu, enfeksiyonları önlemeye yardımcı olabilir.
- Çok sık tüketilen şekerli yiyeceklerin ve rafine edilmiş karbonhidratların tüketimini sınırlandırın. Bu, maya enfeksiyonlarının oluşma riskini azaltır.
- Sigara içmeyin. Sigara, enfeksiyon riskini artırabilir ve cilt sağlığına zarar verebilir.
- Düzenli egzersiz yapın. Dolaşımı artırır ve cilt sağlığını iyileştirir.
- Çamaşırları düzenli olarak değiştirin ve sıcak suyla yıkayın. Fakat vajinal akıntı varsa bunlarda işe yaramayacaktır ve jinekolojik destek almanız gereklidir.
- Havuzlarda ve saunalarda havlularınızı kendinize özgü kullanın. Kalabalık deniz & havuza girmeyin.
- Antibiyotikler ve kortikosteroidler gibi ilaçları kullanmadan önce kesinlikle doktorunuzla konuşun. Reçetesiz asla kullanmayınız.
- Vajinal nemlendiriciler ve kayganlaştırıcılar Hekim önermiş ise kullanın. Kuruluk ve ağrıyı azaltabilirler.
- Sık sık vajinal bölgeye uygulanan ilaçlardan kaçının. Bunlar, enfeksiyon riskini artırabilir ve irritasyona neden olabilirler.
- İdrara çıkma sırasında doğru pozisyonda olun. Ayakta veya eğilirken idrara çıkmak idrar yolunuza zarar verebilir.
- Düzenli olarak smear testi yaptırın. Bu, rahim ağzı kanseri gibi hastalıkların erken teşhisine yardımcı olabilir.
- Sık sık jinekolojik muayene yaptırın. Sabit bir tane jinekologunuz olmalıdır. Hastanede hangi doktor varsa ona gitmek standart altı sağlık hizmeti almaktır. Siz & vulvanız özel ilgiyi hak etmektedir.
- Kendi kendine meme muayenesi yapın ve mammografi taramaları için düzenli olarak doktorunuzla görüşün.
- Yüksek kaliteli prezervatifler kullanın. Bu, cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riskini azaltır.
- Çoklu cinsel partnerlerden kaçının veya prezervatif kullanarak korunun.
- Cinsel aktivite sırasında ağrı veya rahatsızlık hissederseniz, doktorunuzla konuşun.
- Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyin. Vulvanın renk değişimlerin, özellikle koyulaşma varsa hemen jinekologunuza muayene olunuz.
Tetkikler
hekimin kanaatinden
üstün değildir.
Kadın bedeninde
kronik enflamasyonun
en büyük kaynağı
vajinal akıntıdır.
| Hastane Stresinden Uzaklık | ✓ |
| Özel Etkileşim | ✓ |
| Süre Sınırlamasız Muayene | ✓ |
| Mahremiyet – Gizlilik | ✓ |
| Hijyenik Ortam | ✓ |
| Teknoloji Kullanımı | ✓ |
| Konfor – Ferah Ortam | ✓ |
| Online Randevu | ✓ |
| 3. Şahıslarla Temassızlık | ✓ |
| Güven – Nezaket – Zarafet | ✓ |
| Etik | ✓ |
| Tecrübe | ✓ |
| Profesyonel Destek | ✓ |
| Hasta Memnuniyeti & Sağlığı | ✓ |
| Fethiye’den 45′ uzaklıkta | ✓ |
| Dalaman’dan 10′ Uzaklıkta | ✓ |
| Köyceğizden 15′ Uzaklıkta | ✓ |
| Marmaris’den 40′ Uzaklıkta | ✓ |
| Muğla’dan 45′ Uzaklıkta | ✓ |
- Sözleşme Tabanlı Jinekolojik Muayenenin Başlaması 2025
- Genital Hijyensizlik Genetik Hijyeni Bozar. 2023
- Herkes Hasta Olur; Herkes En İyi Hekim İster. 2022
- Kadın Hastaysa Evde Huzur Yoktur. 2020
- Jinekolojik Hastalık Başka Hastalığı Tetiklemiş İse Buna Yüksek Riskli Jinekolojik Hastalık Denir. 2020
- Kadın Hastalığını Kabul Etmiyorsa Evde Dirlik Yoktur.
- Gebelikte Tasarruf (Kısıntı) Olmaz. Gebelikte Mal - Mülk Feda Edilir.
- Kadın Hastaysa Kök Sebep Aksi İspat Edilene Kadar Jinekolojiktir.
- Gebelik Fizyolojik Dönem DEĞİLDİR. Gebelik Hastalık – Ölüm Riski Barındıran Olağanüstü Dönemdir. Tecrübeli , Öngörüsü Açık Hekime Teslimiyet Gerektirir. 2018
- Gebelik Hastalıkları, İhmal Edilmiş Jinekolojik Hastalıkların Komplikasyonudur.
- Gebelik Hastalıkları; Tanısı Konulmamış Jinekolojik Hastalıklardır. MB, 2016)
- Gebelikte Kazanılacak 1 Puan IQ, Bebeğinizi Başarı Sarmalında Üstlere Taşır.
- Enfeksiyonla Gezmeyi ''Sorun Görmeyen'' Gebeyi En Mükemmel Sağlık Sistemi Bile Koruyamaz.
- Rahim; Dayanan - Sabreden - Kolaylık Gösteren - Halden Anlayan Organ Değildir.
- Sıfır Vajinal Akıntı Sağlıktır. MB, 2016
| Bilgi | Değer |
|---|---|
| Ülke | Türkiye |
| İl | Muğla |
| İlk Yerleşim | MÖ 2. binyıl |
| Koordinatlar | 36.838769862880554, 28.76508732000861 |
| En Alçak Nokta | 0 m (0 ft) |
| Zaman Dilimi | UTC+03.00 (TRS) |
| Posta Kodu | 48XXX |
| Alan Kodu | 252 |
| ISO 3166 Kodu | TR-48 |
| Plaka Kodu | 48 |
Bağlı Olan İlçeler:
Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Kavaklıdere, Köyceğiz, Marmaris, Menteşe, Milas, Ortaca, Seydikemer, Ula İlçesiRudolf Virchow; Louis Pasteur, Robert Koch savundukları; hastalıkların mikrop teorisine inanmıyordu. Hastalıkların, dış patojenlerden değil, hücrelerin İçindeki anormal faaliyetlerden kaynaklandığını öne sürdü. Aynı zamanda Max Gerson'da Hastalık gelişmeden önce metabolik bozulmanın başladığını kitabında yazmıştır.
Mesut Bayraktar ekolleri birleştirerek modifiye ederek meslek İcrasında bulunmaktadır. Tıbbın Papa'sı Virchow'unda haklı olduğunu vurgulamaktadır. Her bir Ekol Platon'un Mağara Alegorisinde Bulunan, Zincirlerinden Kurtularak Mağaradaki Ateşin Işığına Alışmış Ama Güneşe Ulaşamamış Mahkumlardır. Güneşe Çıktığınızda Gördüğünüz; Sıfır Vajinal Akıntı sağlıktır.
Gizemli Sır: Asemptomatik Vajinal Akıntı Rahi̇m & Vaji̇nal Kanamalar Neden Beklemekle İyi̇leşmi̇yor ? Muğla Kürtaj Pillar Content Ayrıntılı Ultrason Rahim İltihabı Vajinal Akıntı Menopoz nedir? Gebelikte - Hamilelikte Kanama Ortaca Kadın Doğum Dalaman Kadın Doğum Köyceğiz Kadın Doğum